Doğu Almanyada metal grevi...
35 saatlik çalışma haftası!
Doğu Almanyada demir çelik ve elektronik işkolunda çalışan işçiler çalışma saatlerinin haftalık 38 saatten Batı Almanyada uygulanan 35 saate indirilmesi için greve başladı. Sendikanın çelik işkolunda çalışan işçiler arasında 22-24 Mayıs tarihleri arasında yaptırdığı oylamada oy kullananların % 83ü 35 saatlik çalışma haftası talebi için greve gidilmesi yönünde oy kullandı. Eylem 1 Haziran günü saat 22:00de Saksonyada bulunan VW-Motorenwerke adlı otomotiv fabrikasında başladı. Eisenhüttenstadt kentinde bulunan en büyük Doğu Alman çelik üreticisi EKO-Stahlin 2800 işçisi de greve katıldı. IG-Metal Sendikası Saksonyada bulunan 15 şirketin yaklaşık 12300 çalışanını greve çağırmıştı. İkinci günü greve katılan işçi sayısı 7500 olarak belirlenmiş ve bu katılım beklenenden yüksek ger&ccedl;ekleşmişti.
Kapitalist tekellerin yanısıra sermaye ekonomistleri ve politikacıları tarafından getirilen ağır eleştirilere rağmen Saksonya eyaletinde bulunan metal ve elektronik işkollarında başlatılan grev, 5 Hazirana kadar aralıksız sürecek. 5 Haziran Brandenburg eyaleti ve Doğu Berlinde yapılacak olan oylamayla greve gidilen işyerlerinin sayısının artması bekleniyor.
Metal işkolu işverenler örgütü Gesamtmetall başkanı Martin Kannengiesser, katıldığı bir televizyon programında, grev kararını, ekonomik kriz koşullarında oldukça zararlı ve sorumsuzca bir karar olarak niteledi ve eylemin çok olumsuz sinyaller verdiğini sözlerine ekledi. Ekonomik uzmanlar başkanı Wolfgang Wiegard, günlük Bild gazetesine verdiği demeçte, IG-Metalin taleplerinin işsizliği arttıracağını, sendikanın Doğu Almanyada işsizliği arttırmak için greve gittiğini ileri sürdü. Brandenburg eyaleti ekonomi bakanı Ulrich Junghanns (CDU), Deutschland Radio Berline verdiği demeçte, toplu iş sözleşmesi uygulamasının piyasanın ihtiyaçlarına cevap vermediğinden gereksiz olduğunu ileri sürdü. CDU Genel Başkanı Angela Merkel ise sendikanın taleplerinin bu zor ekonomik dönemde sorumsuzca olduğunu ileri s¨rerek, ekonomik krizden kurtulmak için Batı Almanyadaki çalışma şartlarının Doğu Almanyanınkine uydurulması gerektiğini savundu.
IG-Metal başkanı Klaus Zwickel, grevin ilk günü Zwickaudaki bir mitingde yaptığı konuşmada, kendilerinin uzun bir mücadeleye hazırlıklı olduklarını dile getirdi ve işverenlerin olumsuz tepki vermesinin Batı Almanyadaki işçilerin dayanışma grevine girmesini beraberinde getireceğini söyledi.
Doğu ve Batı Almanyanın birleşmesinden 13 yıl sonra Doğu Almanyalı işçi ve emekçiler hala Batı Almanyadaki meslektaşlarından daha kötü şartlar altında çalışmak zorunda bırakılıyor. Alman tekelci burjuvazisi küresel ekonomik krizin faturasını, Almanyanın iki farklı bölgesinde yaşayan işçiler arasındaki eşitsiz durumdan faydalanarak, bir bütün olarak işçi sınıfına çıkarmaya çalışıyor. Buna ilişkin reçetesi de hazır: Batı Almanyadaki işçi ve emekçilerin çalışma koşullarını, daha kötü durumdaki Doğu Alman standartlarına göre yeniden düzenlemek. Yani aynı ücrete haftada 35 saat yerine 38 saat çalıştırmak. Tehditle karışık gerekçesi de hazır: İşçiler işyerlerini kaybetmektense haftada üç saat fazla çalışmayı tercih ederler; aksi durumda, Almanya yatırımcılar için çekiciliğini yitirr ve yatırımlar Polonya gibi işgücünün daha ucuz olduğu ülkelere kayar! Alman burjuvazisine göre, Almanyanın ekonomik krizden çıkması için işçiler ve emekçiler (ama asla kapitalist tekeller değil!) fedakarlık yapmak zorundadırlar.
Son greve verilen tepkiler de gösteriyor ki, Alman burjuvazisi emeklilik, iş yasası ve sağlık hizmetlerinden sonra çalışma saatleri ve koşullarıyla daha yakından ilgilenecek ve bunu kendi çıkarları doğrultusunda bir çözüme ulaştırmaya bakacaktır. (İş güvencesi yasası zaten daha önce Hartz Komisyonu önerileri doğrultusunda ele alınmıştı; fakat buna şimdi çalışma saatleri ve muhtemelen daha farklı konular da eklenecek ve böylece saldırı daha da kapsamlaştırılacak).
Almanyadaki Türkiye kökenli işçiler olarak, bu saldırıları geri püskürtmek için doğal bir üyesi olduğumuz Almanya işçi sınıfıyla omuz omuza vermeli, sürmekte olan grevleri tüm gücümüzle desteklemeliyiz. Hakları için mücadele etmeyenlerin hak gasplarından yakınmaya da hakları yoktur.
Avrupada grev dalgası yayılıyor!
Avrupa dünyanın en zengin ve sermaye birikiminin en yoğun olduğu bölgesidir. Fakat burada da işçi sınıfı ve çalışan kitlelerin yaşam koşulları sürekli kötüleşiyor. İşyerleri kapatılıyor, işsizlik artıyor, ücretler düşürülüyor, sosyal haklar gaspediliyor. Resmi makamlara göre 30 milyonun üzerinde işsiz var. 50 milyon insan ise mutlak yoksulluk koşullarında yaşıyor.
Sermayenin ardı arkası kesilmeyen saldırıları karşısında işçiler ve emekçiler tıpkı yoksul ve geri ülkelerdeki sınıf kardeşleri gibi sokaklara çıkmaya, grev ve direniş boylarında saldırıları püskürtmeye başladılar. Fransa, Avusturya yüzbinlerin katıldığı gösterilere, genel grevlere sahne oldu. Buna şimdi de Almanyadaki işçiler katıldı. Doğu Almanyadaki metal ve çelik işçileri 2 Haziranda greve başladılar. Grevlerin Batı Almanyaya da sıçrayacağı, sertleşip yaygınlaşacağı beklentisi güçlü. Bir süre önce yaygın ve yoğun savaş karşıtı eylemlere sahne olan Avrupa, bu kez de sosyal saldırılara karşı sınıf mücadelelerine sahne oluyor
BİR-KAR, başından itibaren saldırılar konusunda duyarlı davrandı, gücü ve olanakları ölçüsünde saldırıların kapsamı, niteliği ve hedefleri konusunda bildiriler, bültenler ve bilgilendirme amaçlı paneller aracılığıyla Türkiyeli işçilere uyarı yaptı. Eylemlere katılmaları, sınıf kardeşleriyle omuz omuza sermayenin saldırılarına karşı durmaları için çaba sarfetti. BİR-KAR olarak bu çalışmalarımız, bundan sonra da güçlendirerek sürdüreceğiz.
BİR-KARdan grevci metal işçilerine
Mücadeleniz mücadelemizdir!
Grevci metal ve çelik işçisi sınıf kardeşlerimize...
2 Haziranda başlattığınız kararlı grevinizi sınıf kardeşliği duygularıyla selamlıyoruz. Sermayenin saldırılarına karşı mücadelenin kıvılcımlarının bir kez daha Doğu Almanya topraklarında çakılmasını son derece anlamlı buluyor ve coşkuyla karşılıyoruz.
Sermaye sınıfının önce Hartz, Rürup ve son olarak da Agenda 2010 adı altında dişe diş mücadelelerle kazanılmış haklarınıza yönelik saldırılarına verilmiş bir cevap olan greviniz daha şimdiden metal ve çelik işverenlerinin yüreğine korku salmıştır. Doğuda çaktığınız kıvılcımın batıya sıçramaması için yoğun çaba sarfetmeleri de bunun ifadesidir. Fakat boşuna! Daimler Chrysler Tekel İşyeri Temsilciliği Başkanı kardeşimizin de belirttiği gibi, Doğuda devam eden TİS mücadelesi sadece sizi ilgilendirmiyor. Mücadeleniz doğu ve batıdaki tüm işçilerin mücadelesidir ve elbette bizim de mücadelemizdir.
İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (Bir-Kar) olarak sizlerle aynı duyguları paylaşıyoruz. Sermayenin saldırılarını kendimize dönük saldırılar, mücadelenizi de kendi mücadelemiz olarak görüyoruz. Haklı grevinizi daha coşkuyla selamlıyor, tam dayanışma duygularımızı iletiyoruz.
Sermayenin saldırılarına karşı tek sınıf-tek cephe!
Krizin faturası kapitalistlere!
İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR)
|