7 Haziran'03
Sayı: 22 (112)


  Kızıl Bayrak'tan
  Düzenin krizi ve açmazları iç dalaşmayı şiddetlendiriyor
  Özelleştirme saldırısı ve PETKİM
  Sınıf hareketinin mevcut durumu üzerine...
  Sınıf hareketinden...
  Şakirpaşa İşçi Kültür Evi keyfi olarak kapatıldı!
  Akabe Zirvesi'nin gündemi: Ordusuz bir devlet,...
  A. Gül İKÖ toplantısında ABD emperyalizminin sözcülüğünü yaptı...
  TOBB Genel Kurulu'nda hükümeti ve muhalefetiyle sermaye partileri boy gösterdi...
  Irak halkı emperyalist işgali reddediyor!
  Kölelik yasasına karşı örgütlenmeye, birleşik mücadeleye!
  Genel af dilenciliğinin anlamı üzerine
  15-16 Haziran...
  15-16 Haziran Direnişi'nin ruhuyla mücadeleyi yükseltelim!
  Emperyalist G-8 Zirvesi...
  Evian Zirvesi: Bir iflas tablosu
  Fransa'daki çatışmanın tayin edici günleri yaklaşıyor
  Doğu Almanya'da metal grevi...
  Esenyurt İşçi Bülteni'nden...
  İhanette "Yeni adım"!
  İmparatorun yeni macerası...
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Güçlü olmanın tek yolu, birleşmek ve
birlikte hareket etmektir!

SSK’da çalışan bir işçiyim. İşe başlayalı 2.5 ay kadar oldu. Bu süre içinde gözlemlediğim olayları aktarmaya çalışacağım. Türkiye’de işlerin nasıl yürüdüğü, çıkar ilişkilerinin, ekonomik ve sosyal ilişkilerin hangi zemin üzerinde hayat bulduğunu gösteren iyi bir örnek SSK.

Belediye ve hükümetin değişmesiyle beraber buranın personelinde de değişme olmakta. Sol bir potansiyele sahip olan SSK, AKP’nin hükümet olmasıyla birlikte taşeron şirketlere ihale yoluyla (kendi adamlarına) verilmekte ve daha önce çalışan işçiler ise işten çıkarılmakta. Kısa bir süredir burada çalışmama rağmen olaylar çok yoğun ve hızlı yaşanmakta. En son 5 doktorun sürgün edilmesi ve ardından mutfağın özelleştirilmesi bu olaylardan sadece ikisi.

Her geçen gün sınırlar daraltılmakta ve herkes ne zaman sıra bana gelecek kaygısı taşımakta, fakat kimsenin sesi çıkmamaktadır. Burada dikkati çeken durum ise, davranışları düşüncelerden çok ekonomik ilişkilerin ve kaygıların belirlediğidir. Yani sizin sosyal demokrat ya da ilerici olmanız haklarınızı aradığınızı veya koruduğunuzu göstermiyor. Aynı sınıfsal çıkarlara sahip olan işçiler aralarına fesat karıştırılarak birbirinden yalıtılmakta. İşçi-memur ayrımı, kadrolu, kadrosuz, personel ve taşeron olarak hepsi birbirinden yalıtılmakta. Kısacası böl, parçala, yönet!

Her yanı daraltan sermaye, emekçilere tam bir hücre yaşamı dayatmaktadır. Sizin hareket alanınızı sınırlamakta veya yok etmektedir. Tam bir sistem içinde çalışan sermayenin oyunlarına alet olmamak bizim elimizde. Siz insanları düşünceleri, mezhepleri ve ırkları yönünden ayırıp onun üzerinden politika yaparsanız, sermayenin ekmeğine yağ sümüş olursunuz. Sermayenin mezhep ve ırkı yoktur. Onun sadece ekonomik kârı ve çıkarları vardır. Onlar nasıl ki kendi aralarında tam bir uyum içinde çalışıyorsa, yani sınıfsal birlik sağlıyorsa, biz de kendi sınıf politikalarımız üzerinden hareket etmeliyiz. Oysa hala geçmiş dönem politikalarını devam ettirmekteyiz. Bunu ortadan kaldırabilirsek sanırım birlikte hareket etmenin önündeki en büyük engellerden birini aşmış oluruz.

Kısacası hepimizin sorunu, kaygısı aynı. Biz kendi gerçekliğimizi görürsek çözüm yolunu da bulmuş oluruz. Bunu şöyle örneklendirebiliriz. Bir aile içinde anne, baba ve kardeşler farklı düşüncelere sahip olabilirler. Birinin inandığına diğerleri inanmayabilir. Dışarda farklı bir hayat yaşayabilirler, fakat hepsini kesen bir durum vardır. Aynı evde yaşamakta, aynı şeyleri yiyip içmektedirler. Yani ailelerin durumu kötü ise bu hepsi için geçerlidir. Ve birbirlerine karşı sorumlulukları vardır. Siz şunu diyebilir misiniz; senin düşüncen farklı, bu yüzden senin söz hakkın yok. Bunu demek aileyi birbirinden koparır ve birbirine düşman eder. Olaylara burdan bakmak ve değerlendirek gerek. Aynı çıkarlar doğrultusunda birleşmek ve birlikte hareket etmek; güçlü olmanın tek yolu budur.

Bir sağlık işçisi/İstanbul



Irak halkıyla dayanışma eylemi

Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu’nun çağrısıyla 1 Haziran günü saat 14:00’de ABD İstanbul Konsolosluğu’nun karşısında bulunan TÜYAP binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Eylemde koordinasyonun pankartı dışında HÖD ve İLPS de pankartlarıyla yer aldılar. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı eylemde sık sık “Irak’ta işgale son!”, “Kayıplar bulunsun, hesap sorulsun!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Kaybedenler kaybedecek!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!” ve “Irak halkı yalnız değildir!” sloganları atıldı.

Okunan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “Irak’a atılan tonlarca bombaların altında binlerce Irak’lı kayboldu. Saddam döneminde ve ABD işgalinden beri kaybedilen binlerce insanı soruyoruz. Kaybedenleri biliyoruz. Kayıpların bulunmasını istiyoruz.

“Irak halkı işgalci orduları ülkesinde istemediğini defalarca ortaya koydu. Irak’ın hemen her şehrinde emperyalizme karşı gösteriler düzenlemekte. Mezhep ve milliyet farkı olmaksızın tüm Iraklılar birlikte karşı koymaya kararlı. Bu savaşın bitmediğini aslında yeni başladığını göstermekte. Irak halkı emperyalizmin planlarını bozacak güçtedir.”

SY Kızıl Bayrak/İstanbul



Malatya Kürecik Dayanışma Derneği’nin geleneksel pikniği yapıldı...

Malatya Kürecik Dayanışma Derneği’nin geleneksel pikniği 1 Haziran günü gerçekleştirildi. 1000’i aşkın Kürecikli’nin katıldığı piknik dernek başkanının konuşmasıyla başladı. Konuşmada; Kürecik’in bir direniş geleneğine sahip olduğu, ilk köy direnişlerinin burada gerçekleştiği, İbrahim Kaypakkaya’nın geleneğine ve devrim mücadelesine sahip çıkmak gerektiği vurgulandı. Bir süredir çalışmalarını Sov-Der bünyesinde sürdüren Grup Nurhak, YÇKM’den Grup Yel, yerel sanatçılar ve halk oyunları ekipleriyle programa devam edildi.
Daha sonra Eşber Yağmurdereli bir konuşma yaptı. Yağmurdereli konuşmasında işçi sınıfı, emekçiler, gençlik ve ezilen kesimlerin 15-16 Haziranlar’ı yaratanlardan miras kalan mücadeleyi daha ileri taşıyacağını, gençlik kesimlerinde bu enerjinin varolduğunu, bir gün dünyayı emeği ile yaratanların yöneteciğini, sonunda sosyalizmin kazanacağını söyledi.

Etkinlikte SY Kızıl Bayrak, YÇKM, EMEP, DEHAP ve ÖDP’nin mesajları okundu.

Komünistler olarak piknikte yayınlarımızın sergilendiği bir stand açtık. Elden gazete satışı yaptık, sohbet gerçekleştirdik. Özellikle gençliğin standa ilgisi oldukça yoğun oldu.

SY Kızıl Bayrak/Kartal