Soruşturmalara, cezalara ve YÖK yasa tasarısına karşı

Soruşturmalara karşı mücadelemiz, bu zamana kadar ortaya koyduğu çalışma hattı ve yaptığı eylemliliklerle önemli bir başarı kazanmış bulunuyor. Üniversitelerdeki siyasal çalışmalarımız zayıflamadığı gibi, bugüne kadar yapılan onlarca eylemle ve son olarak da açlık grevi ile daha geniş ve güçlü kanallara kavuşmuş bulunuyor.

Eylemlilik sürecini açlık grevine çevirirken, temel hedeflerimizin başında, İstanbul’daki kazanımların taşra üniversitelerine taşınması ve oralarda da soruşturmalara ve YÖK yasa tasarısına karşı güçlü bir mücadele hattı örülmesinin imkanlarının oluşturulması geliyordu. Bu hedefe ulaşmada önemli başarılar elde etmiş bulunuyoruz. Adana Çukurova Üniversitesi’nde soruşturmaları protesto etmek için yolu trafiğe kapayarak yapılan 300 kişilik eylem, Ankara’da Yüksel Caddesi’nde yaklaşık 100 kişinin katıldığı soruşturmaları protesto eden basın açıklaması, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nde yapılan protesto, İzmir’de Ege Üniversitesi Rektörlüğü’ne yapılan soruşturmaları protesto yürüyüşü, Eskişehir ve Bursa’da yapılan eylemlilikler, soruşturma terörüne karşı İstanbul’dan yükseltilen mücadele ayrağının tüm Türkiye’ye yayıldığının somut bir göstergesidir. Yine Çukurova Üniverstesi’nde ve Mersin Üniversitesi’nde başlatılan destek açlık grevleri mücadelenin bundan sonraki sürecinin çok daha güçlü geçeceğini ortaya koymaktadır.

Soruşturma karşıtı çalışmalara bu zamana kadar ciddi bir destek vermeyen bir dizi demokratik kitle örgütü şimdi çalışma ve eylemler sonucunda soruşturmalara daha duyarlı hale gelmiş bulunmaktadır. Açlık grevimize birçok sendika ve kitle örgütü destek mesajı sunmuş ve ziyaret örgütlemiştir.

Soruşturmalarla, tutuklamalarla bizi susturabileceğini sananlar mücadelenin taş duvarına çarpmış oldular. Gençlik artık daha güçlü ve gür bir şekilde haykırıyor: “Hiçbir güç devrimci siyasal çalışmamızı engelleyemez!” Bunu düzenin uşaklarının yüzüne bir kez daha ve her zamankinden daha gür bir şekilde haykırmak için Pazar günü Taksim’de olacağız. YÖK yasa tasarısı ile üniversitelerimizi sermayenin denetiminde kurumlar haline getirmeye çalışanlara karşı “Parasız, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim!” talebimizi haykıracağız.

Gençlik mücadelesini sürdürmekte kararlı. ÖTK’larla yaptığı görüşmelerle demokrasi kisvesi altında “üniversite öğrencilerinin görüşlerini aldık” diyen Erdoğan Teziç’e bir çağrımız var: Gelin yasanızı görüşelim, ancak kapalı kapılar ardında değil meydanlarda, alanlarda!

Ekim Gençliği

---

YTÜ eylemi:

Geçtiğimiz pazartesi günü Yıldız Teknik Üniversitesi’nde YÖK ve ÜAK üniversitelerimizi sermayenin denetimine sokacak olan YÖK yasa tasarısının son rötuşlarını yapmak için toplanmışlardı. Haftalardır bir demokrasi orta oyunu şeklinde yürütülen medyatik görüşmeler ve destekler sonrası YÖK ve rektörler yasaya sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda son şeklini vermeye çalışmaktaydılar.

Toplantı için sermaye uşakları hummalı bir hazırlık içersindeyken bizler de kendi cephemizden bir hazırlık içersine girdik. Sabah erken saatlerden itibaren okulun dört bir yanına tasarıyı, YÖK’ü ve rektörleri teşhir eden afişlerimizi astık. Saat 12.00 civarı yaklaşık 50 kişi Tonoz kantin önünde toplanarak sloganlarımızla toplantının yapıldığı yere doğru yürümeye başladık. “Soruşturmalara ve YÖK yasa tasarısına karşı AÇLIK GREVİNDEYİZ!” pankartı ile Oditoryumun önüne geldik. Ve herkesle demokrasi havarisi pozlarında görüşen Teziç’le görüşmek istediğimizi söyledik. Yaklaşık 20 sayfa olarak hazırladığımız “YÖK yasası değerlendirmesini” YÖK başkanına sunmak istediğimizi belirttik. Ancak demokrat Teziç bu önerimizi geri çevirdi. Bunun üzerine açlık grevindeki bir arkadaşımız basın açklamasını okumaya başladı.

Açıklamada “Teziç’le ÖTK’ların görüşmesinden çıkan sonuç 77 üniversiteden emirlerinize hazırız komutanım oldu” denildi, daha sonra YÖK yasa tasarısının göstermelik tartışmalarla üzerinden atlanılan Üniversite-sermaye işbirliği, paralı eğitim gibi temel ayakları teşhir edildikten sonra “bu işi kukla ÖTK’lara bırakmayın bay Teziç, buyrun sizi bekliyoruz, yasa tasarısını bir de siz anlatın. Ancak YÖK’ün karanlık odalarında değil tasarıyı Kızılay meydanında görüşelim” denildikten sonra sloganlarla eylem bitirildi.

Eylemde Üniversite Öğrencileri Koordinasyonu ve Öğrenci Otonomları da birer basın açıklaması yaptı.

İstanbul Üniversitesi eylemi:

20 Ocak salı günü açlık grevinin ikinci ekibi önlükleri devralarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sabah erken saatlerden itibaren İÜ’nün çeşitli fakültelerinde binlerce bildiri dağıtılıp, yüzlerce afiş yapılarak açlık grevimiz ve talepleri insanlara anlatılmaya çalışıldı. Eylem öncesi bir arkadaşımız Hukuk Fakültesi’nde bir günlük destek açlık grevine başladı.

Saat 13.00’de Hukuk Fakültesi'nden “soruşturmalara ve cezalara karşı açlık grevindeyiz” pankartı ve sloganlarla yürümeye başladık. Beyazıt MeydanıInda açlık grevimizin taleplerine ve soruşturmaların sermaye açısından nedenlerine dair bir basın açıklaması yapıldıktan sonra, yeni açlık grevi ekibinden arkadaşlarımız önlüklerini giyerek mücadelelerine başlamış oldular. Yaklaşık 30 öğrencinin katıldığı eylem sloganlarla sona erdi.

---

Ankara gençliğinden İstanbul’a destek...

Hemen hemen tüm üniversitelere yayılmış olan, İstanbul’da özellikle de İstanbul Üniversitesi’nde yoğunlaşan soruşturma, tutuklama ve gözaltı terörüne karşı 17 Ocak günü Yüksel Caddesi’nde Ekim Gençliği, Ankara Gençlik Derneği Öğrencileri, Gazi Üniversitesi Demokratik Öğrenci Platformu, Özgür Eğitim Platformu, Özgür Gençlik tarafından düzenlenen, yaklaşık 70 kişinin katıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Yapılan açıklamada, soruşturma, tutuklama ve gözaltı saldırılarının aynı anda başlamasının rastlantı olmadığı, bu saldırıların amacının YÖK ve YÖK Yasa Tasarısı’na karşı oluşan muhalefeti sindirmek olduğu, ancak öğrenci gençlik hareketinin bu saldırıları boşa çıkaracağı vurgulandı.

Eylemde “YÖK kalkacak, polis gidecek üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “YÖK-polis-medya bu abluka dağıtılacak!”, “Parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”, “Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” sloganları atıldı. Öğrenci arkadaşların oynadığı sokak tiyatrosundan sonra hep birlikte söylenen Beyazıt Marşı ile eylem bitirildi.

Kızıl Bayrak/Ankara