İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayısa yaklaştığımız günlerde İstanbul BDSP İşçilerin birliği, halkların kardeşliği! şiarıyla coşkulu bir piknik gerçekleştirdi. Pikniğe 800 civarında işçi ve emekçi katıldı.
Komünistler 1 Mayısı bir kampanya süreci olarak ele aldılar. 1 Mayısın tarihsel öneminden yola çıkarak işçi-emekçilerle buluşmayı amaçladılar. Piknik de bunun bir aracı olarak gerçekleştirildi. Gerek ön hazırlık süreci, gerekse pikniğin kendisi politik planda 1 Mayıs eksenli şekillendi.
Program, sermayenin saldırılarının arttığı, emperyalist saldırganlığın her geçen gün daha da tırmandığı bir dönemde işçilerin birliğine, halkların kardeşliğine duyulan yakıcı ihtiyacın vurgulandığı açılış konuşmasıyla başladı. Daha sonra devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler için saygı duruşu gerçekleştirildi.
Ardından söz alan BDSP temsilcisi arkadaşımız, 1 Mayısın tarihsel önemine ve anlamına vurgu yaptıktan sonra, dünya ve Türkiyedeki siyasal durum ve gelişmeleri özetledi. 90ların başında sosyalizmin öldüğünü söyleyenlerin, tarihin sonunu ilan edenlerin aradan on yıl geçmeden yanıldıklarını gördüklerini vurguladı. Halkların emperyalist-kapitalist saldırganlığa ve barbarlığa karşı dünyanın dört bir yanında direndiklerini, Irakta ve Filistinde de bu direnişin kararlılıkla sürdüğünü dile getirdi. Direnen halkları hiçbir gücün yenemeyeceğini, tarihin de buna tanık olmadığını, Filistin ve Irak direnişi şahsında bir kez daha bu yenilmezliğe tanık olunacağını söyledi.
Sermaye devleti ve hükümetinin işçi ve emekçilere karşı azgınca saldırdığını, yüz yıllık kazanımlarını gaspettiğini, emekçi kitlelere ve ezilen halklara işsizlik, açlık, sefalet ve yoksulluktan başka bir seçenek sunmadığını dile getirdi.
60lardan bugüne Türkiyede devrim ve sosyalizm davası uğruna mücadelenin büyük bedeller ödenerek sürdüğünü, bu mücadelenin bugün işçi sınıfının devrimci programı ve çizgisi temelinde devam ettiğini, geçmiş kuşakların ödediği bedelin hiçbir biçimde boşa gitmediğini, işçi sınıfının komünist partisinin bu mirası ve birikimi güvence altına aldığını vurguladı. Tüm işçi ve emekçileri işçi sınıfının devrimci partisi ve programı etrafında birleşmeye ve mücadele etmeye çağırdı. Konuşmasını güncel planda 1 Mayısa ve 28-29 Haziranda Türkiyede toplanacak olan NATO Zirvesine karşı eylemli süreçlere katılma çağrısıyla noktaladı.
İlgiyle dinlenen konuşmanın ardından, Grup Solukun dinletisi ile programımız devam etti. İKE Şiir Topluluğu kavga ve inanç dolu şiirlerini okudular. Son olarak okunan Tanya şiiri ilgiyle dinlendi.
22 Nisan 2001de ÖO direnişinde ölümsüzlüğe uğurladığımız Hatice Yürekli yoldaşımız da aramızdaydı. H. Yürekli, ölümünün 3. yılında dostları ve yoldaşları tarafından anıldı. Tüm piknik boyunca sahnede resmi asılı kalan yoldaşımızın siyasal yaşamı okundu. Yoldaşımızı daima mücadelemizde yaşatacağımız sözüyle anmamız noktalandı.
Sırada Nurettin Güleç vardı. Sanatçı dostumuz türkü, marş ve halaylarla tüm katılanları coşturdu.
Piknik programımızın ikinci bölümü Esenyurt İKEden işçi arkadaşların oluşturduğu halkoyunları ekibinin gösterisi ile devam etti. Büyük beğeni toplayan gösterinin ardından serbest kürsüye geçildi.
Söz artık, sömürülen, ezilen, söz ve karar verme hakkı elinden alınan işçi sınıfındaydı. İşçi arkadaşlarımız kürsüyü bir an bile boş bırakmadılar. İşyerlerinde yaşanan sorunlardan sınıfın temel sorunlarına kadar birçok konuya değinildi. Tüm konuşan dostlarımızın ortak çağrısı vardı. 1 Mayısta alanlarda buluşmak.
Son olarak sahneye Grup Eksen çıktı. Türkü, marş ve halaylarıyla kitleyi coşturdu. Program 1 Mayıs marşının topluca ve coşkulu olarak söylenmesiyle noktalandı.
Piknik tümüyle politik bir atmosferde geçti. Komünistler seçim çalışmasından bugüne kadar izledikleri siyasal faaliyete bir başarıyı daha eklediler.
Şimdi sıra aynı gücü ve coşkuyu 1 Mayıs alanlarına taşımaktır.
Merkezi pikniğimizin en dikkate değer yanı katılımdı. Yaklaşık 800 kişi katıldı pikniğimize. Sadece yakın çevremizi pikniğe getirmenin çok ötesine geçmiştik. Ulaşabildiğimiz oranda çok insana ulaştık. Gerçekleşen katılım bizim açımızdan kitle çalışmasında gösterilen bir başarıdır.
Piknik programının politik içeriğinin yanısıra, pikniğe gelen insanlarla birebir sohbetlerle 1 Mayısa çağrımızı daha güçlü hale getirdik. Piknik sonrası sadece söz verdiğim için gelmiştim, ama çok memnun oldum! diyen emekçiler vardı.
Pikniğe katılım izleyici olmanın ötesindeydi. Her piknikte serbest kürsü bölümünde deyim yerindeyse, insanları kürsüye zorla çıkarıyorduk. Ama bu yıl hiç de öyle olmadı; zaman darlığı nedeniyle serbest kürsü bölümüne daha erken son vermek zorunda kaldık. Pikniğimizin politik yanına da etkin bir katılım vardı. Sonuç olarak hemen her açıdan başarılı bir piknik gerçekleştirdik.
Piknikteki başarımız öncelikle daha geniş kitleye ulaşmış olmamızdı. Bu, 1 Mayıs çağrımızı daha geniş kitleye dolaysız ulaştırmak anlamını taşıyor. Şimdiden 1 Mayıs alanına katılım olarak daha güçlü çıkacağımızı söyleyebiliriz. Merkezi pikniği organize etmedeki başarı, yoldaşlarımızın bir etkinliği organize etmede katettikleri yolu gösteriyor. Piknik için en özlü olarak, cüret ettik ve başardık, diyebiliriz.