Alman Otomotiv devi (Daimler-Chrysler) yönetiminin dayattığı tehditler sonucu otomotiv sektöründe baş gösteren uyuşmazlık, onbinlerce işçiyi sokağa döktü. Almanya SPD-Yeşiller hükümetinin ortak hazırladığı AGENDA 2010 paketlerinin tek-tek yasalaşması, sermaye saldırılarının yolunu açmış oldu. Önce SIEMENS AG ve ardından Daimler-Chryslerin, işçilere dayattığı talepler tam bir savaş halidir. İşçilerin yıllardır canı-kanı pahasına kazanmış oldukları haklar tek-tek geri alınmaya çalışılıyor. Daimler-Chrysler yönetiminin sendikaya bildirdiği taleplerden (siz bunu tehdit anlayın) bazıları şunlar:
* Haftalık çalışma süresinin aşamalı olarak 40 saate, hatta 48 saate kadar çıkarılması.
* İzin ve Noel paralarının azaltılması (zamanla bunu tümden kaldırmayı planlıyorlar).
* Vardiya sürelerinin düşürülmesi ve vardiya ücretlerinin azaltılması.
* Vardiya ücretinin Cumartesi için ödenmemesi.
* Cumartesi gününün iş günü olarak kabul edilmesi.
* Yıllık izin süresinin kısaltılması.
* Her yıl Nisan ayında işçiye ödenen kâr payının işe gelme süresiyle sınırlandırılması.
* Tüm ücretli izinlerin kaldırılması.
Bu tür isteklerle Daimlar-Chrysler yönetimi işçileri bazı bölümlerini Polonya, Çek Cumhuriyeti, Çin, Güney Afrika gibi ülkelere taşımakla tehdit etmektedir. Bu kısıtlamalar yoluyla daha fazla kâr etmeyi amaçlamaktadırlar. Yani elde ettikleri kârı az görerek kârlarına kâr katmak istiyorlar. Dünyada ilk sıralarda yeralan Daimlar-Chrysler, yılda 136 milyar euroluk satış yapan bir otomobil firması olarak kârını az görebilmektedir.
IG Metal sendikası işverenin hiçbir talebini kabul etmeyerek daha önce kazanılmış olan haklarını gaspetirmeyeceğini bilgilendirme toplantılarıyla işçilere açıkladı. Patronun bu isteklerinin daha önce kabul edilen toplosözleşmeye aykırı olduğu, kazanılmış haklara bir saldırı anlamına geldiği vurgulandı. Bu taleplerin kabul edilmesi işçiler için % 20 ücret kaybı demektir.
Sindelfingen`de 12 bin işçi bu saldırıya karşı 10 Temmuz günü işbaşı yapmayarak üretimi durdurdu. İşçilerdeki hoşnutsuzluğun büyümesine paralel olarak, 15 Temmuz günü Daimlar-Chryslerin tüm işletmelerinde sabahtan itibaren yollar işgal edildi, saatlerce yürüyüşler ve mitingler yapıldı. Sindelfingende eyleme 20 binin üzerinde işçi katılırken, Metingen kolundan 2 bini aşkın işçi ise otobanı işgal ederek, yürüyüş halinde Untertürkheimdeki bölümle birleşti. Burada da 10 bini aşkın işçi saatlerce patronu ve sendika yöneticilerini protesto ederek tepkilerini sloganlarla haykırdılar.
İşçiler patronun dayattığı talepler geri çekilinceye kadar eylemleri sürdüreceklerini açıkladılar.
Almanyanın tüm Daimler-Chrysler işletmelerinde, aynı gün ve aynı saatte, 60 bini aşkın işçi işi bırakarak patronun tutumunu protesto ettiler. Ayrıca Brezilya Diamler-Chrysler (säo Bernardodo Campo) işçileri de Almayadaki Daimlar-Chrysler direnişdeki işçileriyle aynı gün eyleme giderek destek verdiler.