21 Kasım 2008 Sayı: SİKB 2008/46

  Kızıl Bayrak'tan
   Krizin faturasını kapitalistlere ödetmek için...
  Düzen krizin faturasını sınıfa keserken…
Yeni kölelik anlaşmalarına geçit yok!
Sosyalist Kamu Emekçileri’nin deklarasyon çalışmasının gösterdikleri...

Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!

Metal işçileri faturayı ödememek için yürüyor!
  29 Kasım’a çağrı eylemlerinden…
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Partinin gelişme sorunları...
Devrimci ideoloji, devrimci örgüt, devrimci sınıf!..
  Sınıfın partisi selamlandı…
  Sınıf çalışmalarından...
  Düşünce özgürlüğü yasa koyucuların
iktidarını devirmekten geçiyor!
  Kapitalist düzende kadın, şiddeti tüm boyutlarıyla yaşıyor!
  Gençlik hareketinden...
  Dünyadan…
  Almanya’da İG Metal’in ihanetine tepkiler büyüyor!
  Bir kez daha Ergenekon
operasyonu üzerine
M. Can Yüce
  Bültenlerden...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Almanya’da İG Metal’in ihanetine tepkiler büyüyor!

Almanya’da metal işkolunda 3,6 milyon işçiyi kapsayan toplu sözleşme süreci pilot bölge olan Baden-Württemberg eyaletinde sendikanın uzlaşması ile sonuçlandı. İG Metal’in imzaladığı bu utanç verici ücret anlaşmasına karşı birçok metal ve elektronik işletmesinde tabanın öfkesi ve direnişi büyüyor.

Metal işçisinin “yüzde 8’de ısrar, mücadeleye devam!” şiarlarına rağmen, metal sektöründe örgütlü sendika İG Metal, 4. tur görüşmelerinde kademeli olarak 2 kez yüzde 2,1’lik bir ücret zammı üzerinde işveren ile anlaştı. Sözleşmenin süresi 18 ay olarak belirlendi.

Metal İşverenleri Sendikası Başkanı Martin Kannengiesser “İG Metal ile çağa uygun bir sözleşme imzaladık” diyerek memnuniyetini dile getirirken, İG Metal Başkanı Berthold Huber “Çok zor bir dönemde kendimizi aşarak tarihsel bir başarı gösterdik. 600 bin üyemiz uyarı grevlerine katılarak arkamızda olduklarını gösterdiler. Onların katkısıyla bu başarıya imza attık” açıklaması yaptı.

Sonuç metal işçileri için tam bir satış sözleşmesi oldu. İşçiler görüşmelerin başından itibaren mücadeleyi sonuna kadar götürme kararlılığında olduklarını göstermiş, son yılların en kitlesel uyarı grevleri ile Almanya genelinde toplam 600 bin kişi sokaklara çıkarak taleplerini haykırmıştı. İşçiler toplu sözleşmeler ve paralel süren uyarı grevleri süresince ekonomik krizi işçilerin yaratmadığını ve bu krizin faturasını ödemeyeceklerini vurgulamışlardı. Yüzde 8 ücret artışı talebi etrafında toplanan işçiler, görüşmenin tıkanması durumunda greve hazırlanıyorlardı.

Göppingen/Geislingen bölgesindeki İşyeri Sendika Temsilcileri Kurulu’ndan bir temsilci bunu şöyle ifade ediyordu: “Toplu sözleşme görüşmeleri süresince işçilerde olağanüstü bir hava hakimdi. İşçiler ateş gibi olmuşlardı. Ama yönetim kurulu bize soğuk duş yaptırarak ateşi söndürdü.”


Uzlaşma metal işçileri arasında

öfkeye neden oldu!


Sadece sözleşmenin imzalandığı Baden Württemberg eyaletinde değil, Bavyera, Hessen, Kuzey Ren Vestfalya, Berlin ve Kuzey bölgelerinde de işçiler biraraya gelerek taslağın reddedilmesi ve süresiz grev oylaması için karar alınmasını talep ediyorlar, çalıştıkları fabrikalarda imza kampanyaları sürdürüyorlar ve bunları sendikanın yetkili organlarına iletiyorlar. Değişik fabrikalarda sözleşmeyi red kararları sendika bürokrasisini sıkıntıya sokuyor. Mücadele yanlısı işçiler ve sendikacılar Büyük TİS Komisyonu’nun toplantısına gitme çağrısı yapıyorlar.

* Stuttgart’ta değişik fabrikalarda çalışan mücadeleci işyeri ve sendika temsilcileri bir araya gelerek, fabrikalarda “Taban harekete geçiyor” başlığı altında imza kampanyası başlattılar. Toplantılarda diğer fabrikalara ulaşarak faaliyete daha fazla temsilcinin katılımını sağlama ve ayrıca 20 Kasım günü Leonberg’e gitme kararı aldılar.

Baden Württemberg Büyük TİS Komisyonu 20 Kasım günü Leonberg kasabasında buluşacak.

* Göppingen/Geislingen bölgesindeki İşyeri Sendika Temsilcileri Kurulu işyerindeki tepkileri örgütleyerek yazılı hale getirdi. “Büyük Toplu Sözleşme Komisyonu kendilerine sunulan sözleşme taslağını reddetmeli ve süresiz grev için gerekli adımları atma kararı almalı” diyerek protesto metinleri hazırladı.

Bölgedeki birçok fabrikada da benzeri kararlar alındı ve imza kampanyaları başlatıldı.

Göppingen’de imza kampanyasındaki talepler arasında sözleşme taslağının reddedilmesinin yanında, İG Metal şefi Berthold Huber ve güneydeki görüşmeleri sürdüren Jörg Hofmann’ın istifası da isteniyor.

* Birçok bölgede ise işçiler Büyük Toplu Sözleşme Komisyonu’na yazdıkları protesto mektuplarında “Bizim onayımızın olmadığı sözleşmenin altına imza atmayın” diyorlar.

* Untertürkheim Daimler işletmelerinde açılan imza kampanyasında işçiler bu sonucun reddedilmesi ve buna karşı oylamaya gidilmesi için çağrı yaptılar.

* İmzalanan toplu sözleşme taslağına Hamburg’daki metal fabrikalarından da yoğun tepkiler geliyor.

Hamburg Blhoom & Voss Tersanesi’nde sendika temsilcileri, 17 Kasım günü 57 kişilik Temsilciler Kurulu’nun yaptığı toplantıda 4’e karşı 53 oyla sözleşme taslağının reddedildiğini açıkladılar. Taslağın kabul edilmemesi doğrultusunda alınan karar İG Metal genel merkezine iletildi.

Tyhssen’de yapılan işyeri toplantısında da işçiler İG Metal yöneticilerine tepkilerini dile getirdiler. İşçilerin çoğunluğu anlaşmanın kabul edilmemesi doğrultusunda görüş bildirdiler.

* Bremen Mercedes’de hoşnutsuzluğu dile getiren işçiler fabrika içinde bildiri dağıtıyorlar ve imza kampanyası sürdürüyorlar.

***

İG Metal sendikası “daha fazla istiyoruz” diyerek 2008 yılının toplu sözleşme sürecini başlatmıştı. Metal ve elektronik endüstrisi 2005 yılından beri net kazancını iki katına çıkarmıştı. 2009 yılı için yüzde 4,0-6,5 arası bir artış bekleniyordu. Sendika da toplu sözleşmelerde yüzde 8 talebini yükseltti. Bu son 16 yılın en yüksek ücret artışı talebiydi. İşçiler enerji ve besin maddelerindeki artış nedeniyle sendikanın talebini bile az buluyordu. Yaygın kitlesel uyarı grevleri ile metalciler bu taleplerini savunmadaki kararlılıklarını gösterdiler.

Toplusözleşme görüşmeleri İG Metal Sendikası’nın kriz koşullarında verdiği ilk sınav oldu ve sınıfta kaldı. Toplusözleşme sürecinin başında işverenler sendikasının yüzde 2,1’lik teklifini “provokasyon” olarak niteleyen İG Metal Sendikası, sonuçta 18 ay için ilk yıl yüzde 2,1 ve önümüzdeki yıl için 2,1 lik artışta anlaşarak işverenlerin önünde diz çöktü.

Daha da kötüsü ideolojik tahribat oldu. İG Metal başkanı toplusözleşme görüşmeleri başladığında “metalciler krizi ödemeyecek!” sözlerini, Almanya’nın ve metal sektörünün içinde bulunduğu ekonomik durum üzerinden açıklarken, şimdi İG Metal üyelerini, taleplerini geçici olarak aşağıya çekmek zorunda olduklarına, ama ekonomi düzeldiğinde yine daha fazla ücret talebini yükselteceklerine ikna etmeye çalışıyor.

İG Metal metal sektöründe patronların kârlarına kâr kattıkları 2005-2007 yılları arasında da reel ücret kaybını onaylamıştı. İçinden geçilen süreç konjonktürel bir zayıflama süreci değil, aksine uzun süreli yaşanacak bir kriz süreci.

1929-33 yılları arasında da sendikalar dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle taleplerinden vazgeçmişlerdi. Yapılan grevlerin sayısı 1929’dan 1931’e kadar üçte bir azaldı. Greve katılım yüzde 75 oranında düştü.

İG Metal’in bu yılki toplu sözleşmelerde örgütlenme sorunu yaşadığı gözlendi. Otomobil ve otomobil yan sanayi işletmeleri olan A-işletmelerine aşırı derece bağımlı kaldı. Bu işletmelerde kriz nedeniyle birçok mesai tümden kaldırıldı. Bazı işyerleri bu yılki Noel tatiline birkaç hafta önce gireceklerin, bazılar ise yeni yılda kısa çalışma süresini başlatacaklarını açıkladı.

İşçiler toplu sözleşme süresince kararlılıklarını ortaya koydular ama bir kez daha sendikal ihanete uğradılar. İşçiler öfkeli. Bu kısa sürede alevlenen bir öfke değil, derinde yatan bir öfke. 20-30 yıllık sendikalı işçiler sendikadan istifa ederek sendikalara güvensizliğini göstermeye çalışırken, diğer işçiler ise sendikalarını bürokratlara terketmemekte kararlılar.

Tüm sorunlara rağmen mücadeleci işçi ve sendikacılar işyerlerinde taslağın reddedilmesi için geniş bir tepkiyi örgütlemeye çalışıyorlar. İşyeri Sendika Temsilcileri Kurulu, işyeri temsilcileri, mücadeleci işçiler sendikalara protesto mektupları yazarak, imza kampanyaları düzenleyerek, sendikaları bu kararı onaylamama, süresiz greve gitme konusunda karar almaya zorluyorlar. Sendika bürokratları bu tepkilerden dolayı zor durumda kaldılar. Şu anki tepkilerin uzlaşmaya karşı örgütlü bir mücadeleye dönüştürüldüğü koşullarda daha da zor durumda kalacakları kesin.