22 Mayıs 2009
Sayı: SİKB 2009/19

  Kızıl Bayrak'tan
  Sınıf hareketinin gelişiminde mevzi direnişlerin artan önemi
  DTP milletvekillerinin dokunulmazlıkları boşa çıkartılmaya çalışılıyor…
Erdoğan’ın Bakü-Moskova ziyaretleri…
Kayseri’de işsizliğe isyan eden bir işçi katledildi…
Sermaye “Personel Rejimi” adı altında kamu emekçilerinin haklarına göz dikti...
  Direnişlerden...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Bayramtepe’de yıkım saldırısı püskürtüldü!
  Mevzi direnişler ve önderlik müdahalesi
  Kriz derinleşiyor, sorunlar büyüyor, emekçi kadınlar daha çok etkileniyor...!
  Tekstil İşçileri Kurultayı’na çağrı!
  Taksim iradesi karşısında EMEP
reformizminin utanç verici tutumu!
  Mayıs şehitleri anmalarından...…
  Üniversitelerden… .
  Tamil Kaplanları’nın trajik sonu…
  Berlin’de krize karşı kitlesel eylem…
  Dünya işçi ve emekçi hareketinden…
  Resmi çizgi aşılıyor mu, yoksa yeniden mi üretiliyor? - M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İnsanca çalışma ve yaşama hakkı için bir adım ileri...

Krizin faturasını ödememek için gücümüzü Tekstil İşçileri Kurultayı’nda birleştiriyoruz!

Kapitalist sömürü düzeninin çarkları işçileri ezerek dönmeye devam ediyor. Öyle bir düzende yaşıyoruz ki, milyonlarca işçinin alınteri bir avuç parababasının kasalarını doldurmak için akıyor. Bu düzende emeğiyle geçinen işçi yoksulluk içinde yaşarken, emeği sömüren asalaklar ise zenginliklerin hepsine el koyuyor. Her daim işçinin sırtından geçinenler şimdi de sistemlerinin yaşadığı kriz nedeniyle faturayı yine işçinin sırtına bindiriyorlar.

Tekstil patronları da diğerler patronlar gibi krizi fırsata dönüştürüyor. İşine, çıkarına hangisi gelirse onu yapıyor. Kimi “kriz var” deyip maaşları geciktiriyor. Çoğu yerde ise işçinin eline geçen üç kuruşluk maaşı çok görüp daha düşük ücretleri ve güvencesiz çalışmayı dayatıyorlar. Kimisi ücretsiz izin veriyor, kimisi de fabrikayı, atölyeyi kapatıp haklarımızı ve paralarımızı vermeden kaçıyor. Tatlı kârlarından vazgeçmek istemeyen çoğu patron ise işçi çıkartıyor, bizleri işsizliğin kör kuyusuna atıyor.

Güvencesiz çalışmaya, geleceksiz yaşamaya hayır!

İşsizlik tehdidi, hak gaspları, kölece çalışma koşulları, sigortasızlık, düşük ücretler, iş kazaları ve meslek hastalıkları... Tüm bu ortak sorunları Esenyurt’ta çalışan biz tekstil işçileri de yaşıyor, sömürüyü iliklerimize kadar hissediyoruz. Her gün fabrikaya işten atılma korkusuyla gidiyor, yarınımız için endişeleniyoruz. İşyerlerinde ise sağlık açısından riskli ortamlarda, çoğu zaman sigortasız çalıştırılıyoruz. Sigortalıysak bile primlerimiz tam yatırılmıyor. SSGSS Yasası ile sağlığın paralı hale getirilmesi ve emeklilik hakkının mezara havale edilmesi ise yaşamımızı daha da zorlaştırdı, gelecek kaygımızı daha da arttırdı. Böylesi koşullarda “yaşam” mücadelesi veriyoruz.

Ancak biliyoruz ki, böylesi bir “yaşam” kader değildir! Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek! Artık yaşamımızı bizlerden çalanlardan hesap sormak gerektiğini görüyor, bunun yolunun da örgütlenmekten geçtiğini biliyoruz. Krizin faturasını ödememek, “güvencesiz çalışmaya ve geleceksiz yaşamaya hayır!” demek için bulunduğumuz alandan mücadele bayrağını yükseltiyoruz.

İstiyoruz ki, herkesin işi, sigortası, sendikası ve iş güvencesi olsun!

İstiyoruz ki; insanca yaşayabilecek ücretimiz, sağlıklı çalışma ortamlarımız olsun!

İstiyoruz ki; sömürü son bulsun, emeğimiz özgür olsun!

Söyleyecek sözümüz, sorulacak hesabımız var!

Uzun süredir çeşitli fabrikalardan tekstil işçileri olarak Esenyurt İşçi Platformu çatısı altında örgütlenme çalışmaları yürütmekteyiz. Kriz koşulları ve işçiye kesilen faturalar önümüze yeni görevler koymaktadır. Bu amaçla, başta kendi çalıştığımız fabrikalarda ve atölyelerde yaşananlar olmak üzere bölgemizde tekstil işçilerinin krizle birlikte artan sorunlarını, mücadelenin yol ve yöntemlerini tartışmak ve ortak çözümler bulmak için “Tekstil İşçileri Kurultayı” örgütleme kararı alınmıştır. 16 Mayıs günü bir araya gelen tekstil işçileriyle “Kurultay Hazırlık Komitesi” oluşturulmuştur.

Yaptığımız toplantıda, yaşanan sorunlar ve örgütlenmenin önündeki engeller tartışılmış, özellikle kriz koşullarında kurultayın bölgedeki sınıf hareketliliğine anlamlı bir müdahale olacağı vurgulanmıştır. Kurultayla hedeflenen, krizin faturasını ödemek istemeyen tekstil işçilerini bir araya getirmek ve kriz bahanesiyle karşı karşıya olduğumuz saldırılara ortak bir yanıt vermektir. Kurultay çalışması, krizi fırsata dönüştüren patronlara hem tek tek fabrikalarımızdan hem de bölge genelinden ortak bir duruş sergilemenin önemini tüm işçilere anlatmak, örgütlenme konusunda bilinçlendirmek için bir fırsattır.

Bununla birlikte kurultay, alınacak kararlar sonucu ortak bir mücadele hattı örmek için de önemli bir ihtiyaçtır. Bu çerçevede kurultayımızın amacına uygun geçebilmesi için ön hazırlık sürecinin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Fabrikalarda ve işçi semtlerinde kurultaya hazırlık amaçlı toplantılar düzenleyerek, komiteler oluşturarak kurultaya hazırlanmayı hedefliyor, bölgedeki tüm tekstil işçilerine seslenebilmek amacıyla da etkin ve yaygın bir propaganda çalışması planlıyoruz. Tekstil İşçileri Kurultayı’mız, Esenyurt’ta, fabrikalarda, atölyelerde sömürü çarkları arasında çalıştırılanların, sağlıksız koşullarda ömür tüketenlerin, işsizliğin kör kuyusuna itilenlerin, çifte sömürüyü yaşayan kadın işçilerin, kölelik koşulları altında çalışan çorap işçilerinin kürsüsü olacaktır.

Son olarak belirtmek isteriz ki, emeğimize ve haklarımıza sahip çıkmanın yolu dişe diş bir mücadeleden geçmektedir. Kapitalist sömürü düzeninin çarkları arasında ezilmek istemiyorsak, başka bir seçeneğimiz yoktur. Bu nedenle yükselttiğimiz mücadele bayrağımızda “Grev, işgal, direniş!” yazıyor. Belleğimizde ise, işçi sınıfının mücadele tarihinin örnekleri; 15-16 Haziran direnişi, DGM boykotları ve diğerleri yazılı... 

Bugün de bu yolu izleyen Desa, ATV-Sabah, Kurtiş, Enset gibi direniş örneklerinden güç alıyoruz. Bu ruhla, bu güçle kurultay çalışmalarımıza yükleniyoruz. İnanıyoruz ki, kurultay örgütlü mücadelemizde bizleri bir adım daha ileriye taşıyacak, bu yolda önümüzü açacaktır. İleriye doğru atılan her adım ise, bizleri işçi sınıfın gerçek kurtuluşuna biraz daha yakınlaştıracaktır.

Esenyurt Tekstil İşçileri Kurultayı
Hazırlık Komitesi

 

Küçükçekmece’de sınıf faaliyetlerinden...

Küçükçekmece BDSP olarak yerelimizde yürüttüğümüz devrimci faaliyetimiz kesintisiz bir biçimde devam ediyor.
1 Mayıs’ın hemen ardından bölgemizden 1 Mayıs Taksim eylemine katılan işçi ve emekçilerin görüş ve gözlemlerinin yeraldığı, Türkiye ve dünyadan 1 Mayıs haberleri ile 1 Mayıs Taksim kazanımının ele alındığı Emekçinin Gündemi’nin Mayıs sayısını fabrika ve işletmelerde işçilere ulaştırıyoruz.
İşçi ve emekçiler ile yaptığımız sohbetlerde sermaye devletinin işçi sınıfına yönelik saldırılarının sadece iktisadi ve sosyal saldırılarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda devlet terörüne de başvurarak bizleri sindirmeye çalıştığını anlatıyoruz. 1 Mayıs’ta sergilenen devlet terörünün bu tutumun yeni bir örneği olduğunu vurguluyoruz. Saldırılara ve devlet terörüne karşı tek yolun örgütlenmek ve mücadele etmekten geçtiğini belirtiyoruz.
Önümüzde günlerde 15-16 Haziran büyük işçi direnişi vesilesiyle bir etkinlik gerçekleştireceğiz. Türkiye işçi sınıfı tarihinde önemli bir yer tutan bu şanlı işçi direnişini genç işçi kuşaklarının bilinçlerine kazımayı ve bu direnişten öğrenmeyi konu alacak etkinlikle ilgili ön çalışmalarımıza da hız vermiş durumdayız.
Tüm bunların yanısıra Merter ve Şirinevler gibi merkezi noktalarda Kızıl Bayrak’ın satışlarına devam ediyoruz.

Küçükçekmece BDSP