29 Mayıs 2009
Sayı: SİKB 2009/20

  Kızıl Bayrak'tan
  Sahte görüntülerle
gizlenemeyen gerçekler
  Resmi tarihle hesaplaşmak için sermaye düzeniyle hesaplaşmak gerekir!
“Kürt açılımı”nın körüklediği ham hayaller!
Grev ve direnişleri büyütmek için ortak mücadele!
Entes direnişinden...
İşçi ve emekçi hareketinden…
  Metal İşçileri Kurultayı’na doğru...
  Tokat Eğitim-Sen üyelerinden Tokat’ta yaşanan son gelişmeler üzerine açıklama…
  Bursa’nın “akıllı” hastanesinde çıkan yangının gösterdikleri…
  Üniversitelerden...
  ABD Guantanamo’dan
vazgeçmek istemiyor!
  Barack Obama-Benyamin Netanyahu görüşmesi……
  ABD’nin kirli ve karanlık icraatları
  Mamak İşçi Kültür Evi 8. Geleneksel Birlik ve Dayanışma Pikniği gerçekleştirildi…
  Onurlu çözüm mü? Yoksa dilencilik mi? - M. Can Yüce
  KESK ve bağlı sendikalara yönelik devlet terörü
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mamak İşçi Kültür Evi 8. Geleneksel Birlik ve Dayanışma Pikniği gerçekleştirildi…

İşsizliğe, yoksulluğa ve
yozlaşmaya hayır!

­Mamak İşçi Kültür Evi olarak bu yıl krize, işsizliğe, yoksulluğa ve yozlaşmaya karşı düzenlediğimiz geleneksel pikniğimizi 24 Mayıs günü gerçekleştirdik. Pikniğin ön çalışmasını ev ziyaretleri, kapı önü afişleri ve radyo duyuruları ile sürdürdük.

Piknik alanının girişine “Mamak İşçi Kültür Evi”, piknik alanına ise “Emperyalist kültüre, savaşa, yıkıma geçit vermeyeceğiz! / Mamak İşçi Kültür Evi”, “Çürüyen düzene, çeteleşen devlete, sosyal yıkım saldırılarına, geleceksizliğe, yoksulluğa karşı çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde! / Mamak İşçi Kültür Evi” pankartlarını astık. 

Piknik bu yıl da “Yârin yanağından gayrı paylaşmak için her şeyi” denilerek kolektif bir şekilde örgütlendi. Sabah piknik alanına gelindiğinde ortak sofra hep birlikte kuruldu. Kurulan kardeşlik sofrası kaldırılmadan komünist şair Nazım Hikmet’in anmasına geçildi.

Devrimin ve sosyalizmin şairini, sanat anlayışını ve dünya görüşünü aktaran bir sunumla ve kendi dizeleri ile andık. Anmanın ardından çeşitli etkinlikler örgütlendi. Hep birlikte halaylar çekildi. Kapitalizmin krizi ve krizin yıkıcı sonuçları üzerine söyleşi ve serbest kürsü bölümüne geçildi. Bu bölümde yapılan konuşmada işçi sınıfının ve emekçilerin örgütsüz ve dağınık tablosundan kaynaklı krizinin faturasının işçi-emekçilere bugün ağır bir şekilde ödetildiği vurgulandı. Krizin faturasını ödemeyi reddederek direnişe geçen Desa direnişçisi Emine Arslan ve Entes Elektrik direnişçisi Gülistan Kobatan’ın mücadelesinden örnekler verilerek kriz karşısında yapılması gerekenler anlatıldı.Kapitalizmin teşhiri yapılarak devrim ve sosyalizm mücadelesinin yakıcılığından bahsedildi. Sincan İşçi Derneği adına bir arkadaş kürsüden söz aldı. Binlerce işçinin işten atıldığı, ağır sömürü koşullarının hüküm sürdüğü Sincan Organize Sanayi’nin diğer sanayi bölgelerinden farklı bir tablosunun bulunmadığının ifade edildiği konuşmada sermaye sınıfı karşısında işçilerin örgütlü olmasının önemine değinildi.

Mamak İşçi Kültür Evi adına yapılan konuşmada, yoksulluğun ve sefalet koşullarının sonuçlarından biri olan yozlaşmadan ve işsizliğin yakıcı sonuçlarından bahsedildi. Alternatif devrimci kültür ve sanat mevzisi olan işçi kültür evinde örgütlenme çağrısı yapıldı. Geçtiğimiz aylarda yürütülen “İşten atmalar yasaklansın, herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi” başlıklı çalışmanın önümüzdeki günlerde farklı araçlarla devam edeceği ifade edildi. Ağustos ayında 6.’sı kriz gündemi üzerinden örgütlenecek olan Mamak Kültür Sanat Festivali’ni birlikte örgütleme çağrısı yapıldı.

Piknikte, sermaye düzeninin katliamcı kimliğinin örneklerinden olan Sivas katliamı ve Ergenekon gündemlerine de değinildi. Ekim Gençliği adına yapılan, gençliği devrim ve sosyalizm davasına kazanmanın önemini içeren canlı konuşmanın ardından serbest kürsüye geçildi. Serbest kürsüde sanayi işçileri, tekstil işçileri, liseli ve üniversiteli gençlerin sesini taşıyan konuşmalar yapıldı. Serbest kürsü oldukça canlı geçerken, bu bölüm katliamcı, sömürücü sermaye düzeninden hesap sorma, devrim ve sosyalizm davasını büyütme çağrısıyla sona erdi.

Öğlen yemeğinde de kurulan ortak sofranın ardından Mayıs şehitleri özelinde İbrahim Kaypakkaya, Nurhak Şehitleri ve Haki Karer’i anma programına geçildi. Öncelikle devrim davasının yenilmezliği ve devrim davası uğruna yiğitçe direnebilmenin önemi anlatıldı. Mayıs şehitleri şahsında devrim ve sosyalizm davasında ölümsüzleşenler için saygı duruşunun ardından müzik atölyesi tarafından söylenen türküler ve marşlarla anma sürdürüldü. Hep bir ağızdan söylenen türküler ve marşlardan oluşan dinleti Çav Bella ile sona erdi.

Program, halk oyunu atölyesinin gösterisi ve sportif etkinlerle devam etti. Birarada üretken zaman geçirebilmenin verdiği mutluluk pikniğe katılan herkesin yüzünden okunurken, aralıklı yağmur yağışına karşın herhangi bir dağınıklık olmadı. Mamak İşçi Kültür Evi’nin her Cumartesi düzenlediği genel kitle toplantısı ve 29 Mayıs’ta gerçekleştirilecek Mayıs Şehitleri anma programının çağrısı yapıldı. Pikniğe 100 kişilik bir katılım gerçekleşti. Mamak İşçi Kültür Evi’nin yaz dönemi faaliyeti önümüzdeki günlerde güçlenerek sürecek.

Mamak İşçi Kültür Evi çalışanları


Yurtdışında Mayıs şehitleri anmalarından...

Stuttgart’ta Mayıs şehitleri anması

Devrim tarihimizin unutulmaz devrimci önderleri, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, İbrahim Kaypakkaya ve Sinan Cemgil, 23 Mayıs günü Almanya’nın Stuttgart kentinde gerçekleştirilen etkinlikle anıldı.

Devrim davası uğruna yaşamını feda eden devrimciler için düzenlenen etkinlik, dünyada ve Türkiye’de devrim ve sosyalizm kavgasında ölümsüzleşenler için Enternasyonal marşı eşliğinde yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

Ardından Deniz, Mahir, İbrahim ve Sinan Cemgil’in tarihe silinmez izler bırakan devrimci yaşamlarından kesitler sunan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Dönemin tarihsel, toplumsal ve siyasal koşullarının da anlatıldığı sinevizyon, ilgi ve heyecanla izlendi.

Ardından direnişçi Entes işçisi Gülistan Kobatan’ın 10 gündür sürdürdüğü direnişine destek çağrısı yaptığı mesajı okundu. Bu sınıf bilinçli işçinin mesajı yoğun alkış aldı.

Son olarak, günün anlam ve önemine, etkinliğin temel amacı ve hedefine ilişkin konuşma yapıldı. Konuşmada, devrim tarihimizde bir milat olan ‘71 Devrimci Hareketi’ne ve bu hareketin önderlerinin kendi tarihsel, toplumsal ve siyasal koşulları içinde son derece anlamlı olan devrimci mücadelelerine, bu hareketi devrimci kılan yanlarına değinildi. Bu hareketin hala kalıcı ve güncel olan, tam da bu nedenle günümüze taşınan yanlarının altı çizildi.

Sunum yapan yoldaş, devrimci hareketin saflarında bu ruhun gitgide zayıfladığına dikkat çekti. Devrimci imkanların yeniden çoğaldığı, bundan böyle daha sık devrimden söz edebileceğimiz bir dönemde, bu ruha olan ihtiyacın arttığını vurguladı. Devrimci hareketin dağılan ve çözülen bir sınıfın devrimciliğini temsil ettiğini, ileri bir devrimciliğin ancak sınıf devrimciliği olacağını belirtti.

Etkinlik Enternasyonal’in söylenmesiyle sona erdi. Etkinliğe yaklaşık 70 kişi katıldı.

Stuttgart’tan komünisler

 

Mayıs şehitleri Frankfurt’ta anıldı

Mayıs şehitleri, 24 Mayıs günü Almanya’nın Frankfurt kentinde gerçekleştirilen etkinlikle anıldı.

Devrimci önderler için düzenlenen etkinlik, dünyada ve Türkiye’de devrim ve sosyalizm kavgasında ölümsüzleşenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunu pek çok etkinliğimize katkı sunan dostumuz Orhan Karataş’ın, devrimci türkülerden oluşan kısa müzik dinletisi izledi. Ardından Frankfurt BİR-KAR gençliğinden üç yoldaş kısa bir şiir dinletisi sundu. Devrimci önderlere adanmış şiirlerden oluşan dinleti beğeniyle izlendi, yoğun biçimde alkışlandı.

Şiir dinletisinden sonra, ‘60’lı ve ‘70’li yıllarda yaşanan toplumsal ve siyasal hareketlilik ile devrimci önderlerin yaşamından kesitlerin yer aldığı bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Etkinlik bir yoldaşın mücadele tarihimizin belli bölümlerini vurguladığı konuşma ile sürdü.

Konuşmanın ardından BİR-KAR Frankfurt gençliğinin hazırladığı, Erdal Eren’in faşizmin idam sehpasını yerle bir eden devrimci duruşunun anlatıldığı kısa bir oyun sunuldu. Genç yoldaşların büyük bir ciddiyet ve amatör bir ruhla sergiledikleri oyun beğeniyle izlendi.

Etkinliğin son bölümünde, Lale Koçgün adlı genç bir müzisyen arkadaşımız sahne aldı. Lale Koçgün devrimci önderler için bestelenmiş birbirinden güzel türküleri seslendirerek, etkinliğe renk kattı. Etkinlik çekilen halaylara son buldu.

Frankfurt’tan komünistler