16 Ekim 2009
Sayı: SİKB 2009/40

  Kızıl Bayrak'tan
  Sağlıkta ve sosyal haklarda yıkım anlamına gelen SSGSS saldırısı bir yıldır yürürlükte.....
  Sağlık Bakanlığı'nın aşı kampanyası yüzlerce ailenin hayatını kararttı...
Kürt hareketini
tasfiyeye endeksli "açılım" da son perde!
İMF-Dünya Bankası karşıtı eylemler düzenin saldırganlığını arttırdı...
Temizöz davası sürüyor...
  Grevi tabanda örmek ve örgütlemek için göreve!
  Dink davasında yargılama oyunu
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Entes direnişinden...
  Güven Elektrikte işten çıkartma saldırısı yaşanıyor.
  Devletin Kürt açılımı-Ekim
  Kadın işçiler hak ve talepleri uğruna mücadeleye atılmalıdır
  YÖK düzeninin krizine ve geleceksizliğe karşı 6 Kasım'da alanlara!
  Gençlik eylemlerinden...
  İMF ve Dünya Bankası'nın İstanbul karararı - Volkan Yaraşır
  Türkiye-Ermenistan arası protokol imzalandı
  Dünyadan...
  Dersimin nefesi kesilmek isteniyor...
  Sermaye devleti katliamcı kimliğini örtbas edemez!
  Sınıf devrimcilerinden...
  Yaşayanlar anlatıyor
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 


Dünyada grev hazırlıkları

Piraeus Limanı’nda işçiler “Greve devam” dedi!

Yunanistan’ın Piraeus Limanı’nda çalışan işçiler konteynır terminalinin yönetiminin bir Çin şirketine verilmesine karşı başlattıkları grevin sürdürülmesine karar verdi.

Yunanistan’daki seçimlerin ardından göreve yeni başlayan Ekonomi Bakanı Luka Katsela 13 Ekim günü liman ve gemicilik şirketlerinin yetkilileriyle bir görüşme yaptı. Liman işçileri ise Cosco şirketiyle yapılan sözleşmenin bir an önce iptal edilmesi için greve devam edeceklerini açıkladı.

Grev 10 gün önce başlatılmış ve yaklaşık 400 bin kargonun limana giriş-çıkışını engellemişti.

OMYLE sendikası, Yunanistan ve Doğu Akdeniz’ın önemli limanlarından olan Piraeus Limanı’nın satılmasının ekonomi ve işçiler için bir felaket olacağını söyledi. Sendika yetkilileri dünkü görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada işçilerin “Zafere ulaşana dek” grevi sürdürmeye hazır oldukları uyarısında bulundu. Sendika, seçimlerden önce limanın satışına karşı çıkan yeni hükümeti “acil ve etkili” önlemler almaya çağırdı.   


Kıbrıs

Kıbrıs Rum Kesimi`nin ulusal havayolu Cyprus Airways işçilerini temsil eden 5 sendikası greve hazırlanıyor.

Eurocypria’da ayrı bir fizibilite çalışması yapılması talebi hükümet tarafından kabul edilmezse sendikalar Cyprus Airways’te grev yapılacağını duyurdu.

Sendika temsilcisi işçilerin öncelikle fizibilite çalışması yapılmadan hükümetin Eurocypria’ya daha fazla para aktarıyor olmasına karşı olduklarını söyledi.

Sendika temsilcisi ayrıca Cyprus Airways ve Eurocypria’nın her ikisinin de uçuş yapmasının iki şirketin işçilerine de zarar vereceğini ifade etti.


Nijerya’da dayanışma grevi

Nijerya İşçi Kongresi (NLC), haftalardır grevde olan öğretmenler ve doktorlarla dayanışmak için grev hazırlıkları yaptıklarını açıkladı.

NLC, zam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle haftalar önce greve çıkan öğretmenlerin ve doktorların talepleri 1 hafta içerisinde kabul edilmezse işçileri dayanışma grevine çağıracağını söyledi.

Yapılacak grevle hükümet üzerinde baskı oluşturulması planlanıyor.

 

Bulgaristan

Demiryolu İşçileri Sendikası Başkanı Maria Kalcheva, Varna demiryollarında çalışan işçilerin greve hazır olduklarını açıkladı.

İşçilerin talep listesi oluşturduklarını söyleyen Kalcheva, ücretlerinin ödenmemesinin ve işten atmaların sektörde yaşanan en önemli sorunlar olduğu ifade etti.

Kalcheva, yönetimle görüşmelerin hala sürdüğünü, eğer anlaşmaya varılamazsa Varna’da çalışan demiryolu işçilerinin grev yapacağını duyurdu.


Kanada

Toronto Halk Kütüphanesi’nde çalışan kütüphane görevlileri %86 oyla grev kararı aldı.

Yeni bir sözleşmenin yapılmasına ilişkin görüşmelerden sonuç alınmadığı taktirde kütüphane görevlileri grev yapacaklar.

Kanada Kamu Çalışanları Sendikası’nda örgütlü kütüphane çalışanlarının yarısı yarı zamanlı çalışıyor ve tam zamanlı çalışanlara göre sosyal yardımlardan çok daha az yararlanabiliyor. Sendika sözcüsü O’Reilly, kütüphane yetkililerinin self-kontrol teknolojisine harcadığı masrafları işçilerin üzerinden çıkardığını söylüyor.


İngiltere

İngiltere’de posta çalışanları çalışma koşulları ve maaşlar için ülke çapında grev hazırlıkları yapıyor.

Posta çalışanlarının ilk grevinin 19 Ekim’de yapılması planlanıyor.

Greve 120 bin işçinin tamamının katılabileceği ya da teslimat ve sınıflandırma gibi bölümlerden işçi grupları için farklı günlerde yapılması üzere çeşitli eylem programının çıkarılabileceği söyleniyor.


 

Nobel Barış Ödülü Obama’ya verildi...

2009 yılı Nobel Barış Ödülü’nün sahibi, dünyanın birçok ülkesinde imza attığı işgaller ve kanlı katliamlarla özdeşleşen Amerika Birleşik Devletleri’nin Başkanı Barack Obama oldu.

Norveç Nobel Komitesi’nden yapılan açıklamada, 10 milyon İsveç kronu değerindeki ödülün Obama’ya verilme gerekçesi “uluslararası diplomasiyi ve halklar arasındaki işbirliğini güçlendirme konusundaki olağanüstü çabaları” olarak açıklandı.

Komitenin açıklamasında, Obama’nın nükleer silahsız bir dünya için çalışması ve vizyonuna özel önem verildiği belirtildi ve “Obama, başkan olarak uluslararası siyasette yeni bir hava yarattı. Çok taraflı diplomasi, BM ve diğer uluslararası kuruluşların oynayabileceği role vurguyla, merkezi konumunu yeniden kazandı” denildi.

Emperyalist işgallere, katliamlara verilen barış ödülü

Obama’ya biçilen misyon ile emperyalist tekeller Amerika’nın Bush döneminden kalma olumsuz imajını düzeltme niyetindeler. Nitekim özellikle Obama’nın başkanlığa seçildiği ilk dönemlerde yaratılmak istenen yanılsamanın karşılık bulduğunu da söyleyebiliriz. Fakat çok geçmeden, Obama başkanlığındaki ABD’nin de aynı emperyalist politikaları sürdürdüğünü görmüş olduk. Başkanından bağımsız olarak ABD, işgal, savaş, yıkım, sömürü ve barbarlıkla özdeşleştiği ölçüde Obama’nın da ABD’nin bunların zeminini hazırlayan politikalarını sürdürmekten başka bir şansı yoktur. Nobel Barış Ödülü de işte adı barbarlıkla anılan ABD politikalarının uygulayıcısına verilmiştir.

Emperyalizmin “barış” anlayışı

Obama’nın seçim döneminde Irak’taki işgali sonlandırma yönlü açıklamaları boşa düştü. İşbirlikçi rejimi siyasi ve ekonomik anlamda kontrol edebilecek mekanizmalar yaratılamadığı için fiili olarak dahi Irak’tan çekilme sağlanamadı. Önce ertelendi, ardında da muğlak bir tarihe bırakıldı. Obama’ya verilen ödülün ilk nedeni de işgalle beraber Irak’ı cehenneme çevirmesi olmalı.

Afganistan işgali de hala devam ediyor. Terör demagojisi ile işgal edilen Afganistan’da halk sefalet içerisinde yaşıyor. Her gün ölüm haberlerinin geldiği Afganistan, Amerikan emperyalizmi için bir bataklık halini almış olsa da, ABD ek asker talebinde bulunuyor ve buradan çekilmeyeceğini net bir tutumla ortaya koyuyor. Ve ezilen halklara barbarca saldıran ve işgali destekleyen Obama’ya barış ödülü veriliyor.

Halklar arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesinden; Siyonist İsrail rejiminin kollanması ve desteklenmesi bunun yanında ise Filistin’in baskı altında tutulması anlaşılıyor ise Obama’ya verilen ödül yerini bulmuş demektir.

Filistin ve İsrail görüşmelerinde, siyonist rejimi himaye eden Obama, Filistin topraklarının gaspedilmesi anlamına gelen ve sistematikleşmiş bir hal alan Yahudi yerleşimlerinin inşasına tutum almıyor.

Savaş suçu işleyen İsrail’i kınamıyor, Filistin halkının katledilmesine ses çıkarmıyor...

Dahası, Obama yönetimi İsrail’e sağladığı silah desteği ile katliamlara ortak oluyor. İsrail’e en gelişmiş silahları tedarik eden ve Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesine sebep olan ABD’nin başkanına barış ödülü veriliyor.

Burjuvazi Obama’ya barış ödülü verse de ezilen halklar için Obama savaş ve barbarlık ile özdeşleşmiştir. Ve hiçbir ödül Obama ve onun şahsında emperyalizmin maskesinin düşmesini engelleyemeyecektir.

 


 

Dünyadan işçi ve emekçi eylemlerinden...

İran’da işçiler açlık grevinde 

İran İslam Cumhuriyeti Erak Pars Vagon Sanayi Şirketi’nde çalışan 1,700 işçiücretlerinin ödenmemesini protesto etmek için açlık grevine başladı. Bu grevle birlikte işçiler 2009 yılı içerisinde 9. eylemlerini gerçekleştirmiş oldular.

İşçiler, talepleri karşılanmazsa Erak şehrine giriş yolunu kapatacaklarını söylediler.

Müslüman İşçiler Birliği Başkan Yardımcısı Muhammet Rıza Madahi, işçilerin 75 günlük maaşlarının, emeklilik ücretlerinin ve sosyal yardımlarının ödenmemesi gerekçesiyle greve çıktığını söyledi.

İşçiler, talepleri karşılanana kadar açlık grevini sürdüreceklerini ifade ettiler.


Güvencesiz çalışmaya karşı metal işçileri sokaklardaydı! 

3-10 Ekim Dünya Güvencesiz Çalışmaya Karşı Mücadele Haftası kapsamında çeşitli ülkelerden binlerce metal işçisi alanlara çıktı.

Bulgaristan’da Metal İşçileri Sendikası 30 Eylül-4 Ekim tarihleri arasında güvencesiz çalışmayı konu alan Ulusal Metal İşçileri Spor Oyunları’nı düzenlediler.

Almanya’da IG Metal’den 15 bin stajyer, üzerlerinde, gelecekten beklentilerinin yazılı olduğu kartlar olan balonları gökyüzüne gönderdi. Genç işçilerin dilekleri arasında iş aramak, maaş almadan çalışmak, düşük ücret, sabit dönem sözleşmeleri gibi sorunların olmadığı bir dünya vardı.

Macaristan’da 7 Ekim günü 12 kentte flashmob eylemleri yapıldı. Renkli eylemleriyle işçiler medyanın ilgisini çekti.

Endonezya’da IMF’ye (Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu) bağlı bir sendika 8 Ekim günü güvencesiz çalışmaya karşı 6 binin üzerinde kişinin katıldığı bir eylem örgütledi.

Güney Afrika’da, Güney Afrika Ulusal Metal İşçileri Sendikası (NUMSA) 7 Ekim’de “Bizler köleliğe karşı savaştık, işçi simsarlığı da bundan farklı değil” yazılı dövizler taşıyarak eylem yaptı.

İsviçre’de, Tayland’ta ve Türkiye’de de IMF temsilcilerinin katıldığı çeşitli etkinlik ve eylemlerle güvencesiz çalışma koşulları protesto edildi.

 

Almanya kitlesel gösteriler

Almanya’da banka çalışanları Bundesbank’ın şubelerinin yarısının kapatılması planlarını Frankfurt sokaklarında kitlesel bir şekilde protesto ettiler.

1,400 banka çalışanı 13 Ekim günü yaptıkları eylemle bankanın tarihindeki en büyük protesto eylemini gerçekleştirmiş oldular.

İşçiler, ıslıklarıyla, davullarıyla, sirenleriyle Bundesbank’ın Frankfurt’taki şubesi önünde toplanarak kitlesel ve ses getiren bir eylem yaptı.

Bundesbank geçen ay 2012 yılına kadar 47 şubeden 14’ünün, 2015 yılına kadar ise 9 şubenin daha kapatılacağını duyurmuştu.

Dresden, Bremen ve Aachen şehirlerindeki şubelerin kapatılması 300 işçinin işini kaybetmesine, 500 işçinin ise başka şubelere gönderilmesine neden olacak.

 

 

 

Opel’de anlaşma sağlanamadı…

İspanya İşçi Sendikaları Salı günü yaptıkları açıklamada araba parçası üreten Kanada şirketi Magna’yla (MGa.TO) İspanya’daki Opel fabrikasına ilişkin yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını söyledi.

Opel İspanya’nın işçi komitesi başkanı Juan Arceiz “Görüşmeler herhangi bir anlaşmaya varılamadan sonlandı” dedi.

Sendika başkanları bir süredir hükümetle ve Madrid’teki Magna temsilcileriyle görüşmeler yapıyordu.

Figueruelas kentinde bulunan Opel İspanya fabrikasında şu an 7,500 işçi çalışıyor. Fabrikayı satın almayı planlayan Magna şirketi ise yaklaşık 1,500 işçinin işine son vermek istiyor.

Şirket bir süre önce de Avrupa’da 10,500 işçinin işine son vermeyi planladığını duyurmuştu.

 

 

 

Kamboçya’da kötü çalışma koşulları

Kamboçya’nın Phnom Penh şehrinde bulunan Willbes Kamboçya Ltd. giyim fabrikasında çalışan 500’ün üzerinde işçi Pazartesi günü baygınlık geçirdi.

Kamboçya Krallığı Bağımsız İşçi Sendikası başkanı yaptığı açıklamada işçilerin fabrikada kullanılan kimyasal sprey yüzünden bayıldığını söyledi.

Yapılan açıklamada giysileri sağlamlaştırmaya yarayan kimyasal spreyin kullanılması için Cumartesi günü fabrikanın kapatıldığı ve bu yüzden işçilerin bayıldığı ifade edildi.

Çevre ve Çalışma Bakanlığı’ndan yetkililerin yaptığı araştırmada 2,500 işçinin çalıştığı fabrikada yeterince havalandırılma yapılmadığı kaydedildi.

 

 

 

Kore’de hükümet karşıtı gösterilere katılan işçiler işten atıldı

Kore’de Temmuz ayında yapılan hükümet karşıtı eylemlere katıldıkları gerekçesiyle 3 kamu çalışanı sendikasından 14 temsilcinin işine hükümet tarafından son verildi, onlarca işçi ise ceza aldı.

Kamu Yönetimi ve Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre 3 sendikadan 105 sendikalı kamu personeli Temmuz ayındaki gösterilere katıldıkları için disiplin kuruluna gönderildi.

Disiplin kurulunda zorunlu politik tarafsızlık kuralını ihlal ettikleri gerekçesiyle 14 işçinin işten atılmalarına karar verilirken 37 işçi ise uzaklaştırma, kınama ve para cezası aldı.

 

 

 

İran’da öğretmenler gözaltında

İranlı öğretmenler 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutladıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.

Öğretmen sendikaları 6 Ekim Salı günü Tahran’da bulunan Genel Sekreterlik binasında Dünya Öğretmenler Günü’ne ilişkin toplantı yaptıkları sırada İran polisi binayı basarak öğretmenleri gözaltına aldı.

Baskın sırasında öğretmenlere herhangi bir gözaltı gerekçesi gösterilmedi.

Sendika üyesi 9 öğretmen ertesi gün serbest bırakılırken Genel Sekreter Baghani 11 saat boyunca sorguya çekildi. Baghani, “izinsiz toplantı yapmak” ve “Dünya Öğretmenler Günü’nü kutlamakla” suçlandı. Mehdi Bohlouli 10 Ekim’de serbest bırakılırken Rezaiee ise hala gözaltında tutuluyor. 

İstihbarat memurları, öğretmen derneklerinin hükümet tarafından dağıtıldığını, öğretmenlerin derneklerden üyeliklerini iptal etmeleri gerektiğini ve İçişleri Bakanlığı’nın 2007 Nisan ayında öğretmen derneklerini yasakladığını iddia etti. Fakat Eğitim Enternasyoneli’nin verdiği bilgiye göre öğretmen derneklerinin kapatılmasına dair mahkemeden herhangi bir karar çıkmadı.

Öğretmen derneklerinin birçoğu istihbarat servisi tarafından saldırıya uğrasa da Tahran, İsfahan ve Kerman aktif olarak faaliyetlerini sürdürdü.

Fakat sendika toplantıları istihbarat servisi tarafından sürekli olarak dağıtılmaya ya da denetlenmeye devam etti. 

Eğitim Enternasyoneli, İranlı yetkililerden sendika üyesi öğretmenlerin serbest bırakılmasını istedi. Dünya Öğretmenler Günü’nün toplumsal ve ekonomik talepleri dile getirmek için dünya çapında kutlandığı, bu yüzden İran’da örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiği ifade edildi.