21 Ocak 2011
Sayı: SİKB 2011/03

 Kızıl Bayrak'tan
Artan sokak hareketliliği ve imkanlar
“Torba Yasa’’ya geçit vermeyelim!
Sosyal diyalog masalı ve sendikal rant hesapları
PTT işçileri mücadeleyi büyütüyor.
Birleşik Metal’den
grev kararlılığı
Metal işçileri greve
hazırlanıyor..
Sa-ba direnişi üzerine
DESA işçileri:
“Hakkımızı alana kadar
direneceğiz!”
Cıngıllıoğlu’nda sigorta
hakkı kazanımı
KESK Olağanüstü Genel Kurulu üzerine
Diktatör devrildi,
sıra diktatörlükte!
“Diktatör devrildi,
diktatörlük yerinde duruyor”
Kürt halkı ‘özgürlük’ için alanlarda!
Katledilişinin 4. yılında Hrant Dink anıldı.
Alevi hareketi toplumsal muhalefetle buluşmalır!....
Gençlikten
Avrupa’da bir “utanç duvarı” yükseliyor
Güvencesizler buluştu!
Kapitalizm ve kadına
yönelik şiddet.
İşçi sınıfının şanlı
Tariş direnişi 31. yılında!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Torba Yasa’’ya geçit vermeyelim!

“Torba Yasa” adı altında gündeme gelen sosyal yıkım yasa tasarısı TBMM alt komisyonundan geçti. Sermaye sınıfına hizmet söz konusu olunca düzen partilerinin nasıl kolayca yan yana geldikleri bir kez daha görüldü. Patronlara her türden kolaylık sağlayan ancak işçi ve emekçilere büyük bir yıkım getiren bu saldırı programı AKP ve diğer düzen partileri CHP, MHP ve DSP’nin karşılıklı onayıyla alt komisyondan 14 Ocak günü geçti.

Komisyondan geçen haliyle “Torba Yasa” ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 7 maddesi, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 29 maddesi, 4474 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun ise 6 maddesinde kapsamlı değişiklikler yapılmaktadır. Bu kapsamlı değişikliklerden ise sadece bir iki madde öne çıkartılmaktadır. Böylelikle işçi ve emekçileri aldatmak için saldırının boyutunu saklamaya çalışıyorlar. Oysa bu kapsamlı saldırıda öne çıkan maddeler gerçekte haklarımız ve geleceğimizin nasıl da çalındığını özetlemektedir.

Bu saldırı programındaki işçi ve emekçilerin yaşadıkları sömürüyü derinleştirecek olan maddeler özetle şöyledir:

- Asgari ücret için uygulanan 16 yaş sınırı 18’e çekilecek. Böylelikle 18 yaş altı genç işçilerin sömürüsü katmerleşecek. Aynı zamanda asgari ücret fiilen düşürülmüş olacak.

- Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılacak değişiklikle, meslek liselerinde staj yapan öğrencilerin eline geçen ücret düşürülecek.

- Çıraklar, stajyerler, kısmi süreli çalışan öğrenciler Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınarak primleri devlet tarafından ödenecek. İlk bakışta genç işçilerin yararına gibi görünse de gerçekte daha ucuz işgücü yaratmak için sermayenin yükleri kaldırılıp, işçilerin sırtına yüklenmiş olacak.

- 18–29 yaş arası işçiler için işverenin ödemesi gereken sigorta primi, işsizlik sigortası fonundan karşılanacak. Bir başka deyişle, işçilerden kesilen fon patronlara peşkeş çekilecek.

- İhtiyaç fazlası olarak tanımlanan il özel idaresi ve belediye işçileri, Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatı ile diğer mahalli idarelere ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilecek. Düzenlemeyle birlikte 60 bine yakın belediye işçisini sürgün ve tasfiye bekliyor.

- Kamu emekçileri, “kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması” kılıfıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 6 aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilecek. Böylece, kamu emekçilerinin iş güvencesini ellerinden almanın, ilerici kamu emekçilerini sürgüne yollayarak cezalandırmanın ve esnek çalışmanın önü açılacak.

- Kamu emekçilerinin pek çok maddesine itiraz ettiği “Torba Yasa”da sözleşmeli çalışanlar sendikaya üye olacak, ama greve katılamayacak, hatta bir grevi destekleyemeyecek.

- Tasarıda, “başarılı” olan memurlara verilen ödül miktarı arttırıldı. Buna göre üstün başarı belgesi alan memura, en yüksek devlet memuru aylığının iki katına kadar ödül verilebilecek. Kamu emekçileri, bu uygulamayla çalışanlar arasında rekabet yaratılmaya çalışıldığını savunuyorlar.

- Kısa süreli çalışma sistemiyle güvencesiz çalışma yaygınlaştırılacak. Fiilen uygulanan “evden çalışma’’, “uzaktan çalışma’’ ve “çağrı üzerine çalışma’’ gibi esnek çalışma modelleri yasal dayanağa kavuşturuluyor.

- Kısa çalışma ödeneğinin uygulama alanı genişletilerek ödenek miktarı yeniden düzenlenecek. Buna göre, “Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz nedeniyle haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak azaltılması, işyerinin faaliyetinin kısmen veya geçici olarak durdurulması hallerinde işyerinde 3 ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilecek.” Bu yine İşsizlik Fonu’nun yağmalanması yoluyla işçileri en kötüsünden esnek çalışmaya mahkum etmek anlamına gelecek.

Bu kadarı bile işçi ve emekçilerin nasıl kapsamlı bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını göstermektedir. Bir sermaye hükümeti olan AKP’nin seçim arifesinde böylesine kapsamlı bir saldırıyı göze almış olması saldırının boyutunu göstermektedir. AKP göze aldığı bu risk kapitalizmin bekası içindir. Ama AKP cesaretini sendika ağalarının işbirliğinden almaktadır.

Öyle ki sendikaların bu saldırı karşısında somut olarak henüz hiçbir adım atmamış olması ibretlik bir durumdur. Bu açıdan ilk akla gelen Türk-İş yönetimi olsa da, DİSK ve KESK’e dair de söylenecek çok söz vardır.           

Gelinen yerde sendika konfederasyonlarının bir kısmı saldırıyı sineye çekerken, ancak şiddetini yumuşatarak azaltmaya çalışmakta. Örneğin Yol-İş yönetiminin, kapsam altındaki karayolu işçilerinin sendika üyeliklerinin devam ettirilmesi karşılığında ve bu koşullarda çalışabilecekleri yerlere sürülmeleri halinde anlaşmaya açık oldukları görülmekte. Benzer bir durum belediye işçileri için de geçerli. Sendika aidatları kesilmeye ve saltanatlarını sürmeye devam edeceği için torbadaki güvencesizlik ve kölelik hükümleri sendika bürokratları için önem taşımamakta.

Meclis alt komisyonu tarafından kabul edilen torba yasasını suskunlukla karşılayan sendikal bürokrasi için durum yine de kolaylıkla geçiştirilemeyecektir. Tabanda bu saldırının ancak bir genel grev genel direnişle püskürtebileceğine olan inanç slogan düzeyinde olsa da karşılık bulmaktadır. Kaldı ki İzmir ve Adana’daki belediye işçilerinin Türk-İş bürokrasisine karşı eylemli tepkisi dikkat çekmektedir. İstanbul’da Genel-İş ve Belediye-iş tarafından konan ortak eylemlerin devam etmesi halinde birleşik bir eylemliliğin önü açılabilir.

Sonuç olarak mevcut torba yasası kapsamlı bir saldırı dalgasının parçasıdır. Sınıf hareketi ise epey bir süredir parçalı bir seyir izlemektedir. Yerel ve mevzi direnişler yaşanmakta, petro-kimya işçilerinden metal işçilerine sendikal örgütlenme arayışı büyümektedir. Esas olarak sermayenin bu topyekün saldırısı, sınıfı birleşik bir karşı koyuşa itmektedir. Güvencesizlik ve geleceksizlik sınıf katmanları için daha derinden hissedildikçe, sınıf sezgilerinin açığa çıkması, eylemliliğe dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır.

 

 

 

KESK genel direnişe çağırdı

KESK Merkez Yönetim Kurulu (MYK) düzenlediği basın toplantısıyla gündemdeki torba yasaya karşı genel direniş çağrısı yaptı.

Açıklamada konuşan KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, çeşitli konular hakkındaki görüşlerini ve eylem planlarını anlattı.

Torba Yasa’nın kapsamlı bir saldırı olduğunu vurgulayan Çınar, “kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılara örgütlü ve kitlesel yanıtlar vermek için bütün konfederasyon ve sendikalara önemli tarihi sorumluluklar düşmektedir” diyerek genel direniş çağrısında bulundu.

“Sendikaların ayrı ayrı mücadele etmesi ile böylesine kapsamlı bir saldırıyı geriletmemiz mümkün görünmemektedir” diyerek sözlerine devam eden Çınar, bu saldırının geri püskürtülmesi için tüm kesimleri içine alan birleşik bir tarzda genel grev-genel direniş hattından ilerlemek gerektiğini ifade etti.

“Bu konuda KESK ve KESK’e bağlı sendikalar dönemin ihtiyaçlarına uygun bir örgütlenme ve mücadele hattını oluşturmak için zaman geçirmeden harekete geçecektir” diyerek eylem programlarını açıkladı.

İlk olarak KESK Danışma Meclisi olağanüstü toplanarak saldırılara karşı yol haritasını belirleyecek. 25 Ocak’ta ise torba yasaya karşı Türkiye çapında ‘Meclis’i uyarıyoruz’ eylemleri gerçekleştirilecek. Daha sonra da diğer konfederasyonlar, emek ve meslek örgütleriyle görüşmeler yapılarak, torba yasaya karşı birleşik bir emek cephesini oluşturmak için girişimlerde bulunulacak.