01 Mart 2013
Sayı: KB 2013/09

 Kızıl Bayrak'tan
İmralı heyetinin ardından
Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye ziyareti
Türk Metal’in arsızlık “Vardiya”sı
Kamu TİS’leri yaklaşırken
Berfo Ana 105 yaşında hayatını kaybetti
İnkar, asimilasyon ve imha saldırıları
Polis copu, gaz bombası, işkenceler,
yargısız infazlar
Büro emekçileri
hakları için grevdeydi
Kamu emekçileri
kurultayda buluştu!
Suçları sendika yönetimine
girmeye çalışmak!
İşçi ve emekçi eylemlerinden
Kartal Belediyesi işçileri kazandı
Kurultay çağrısı büyüyor

Önderlik, örgüt ve
kadro sorunları

Devrimci Kadın Kurultayı Sonuç Bildirgesi
Devrimci Kadın Kurultayı tebliğleri - 3
Manisa’da 8 Mart etkinliği
Suriye’de yıkıcı savaştan çıkış arayışları
Militan kitle hareketinde güçlenme eğilimi
Gerici cepheden
savaşı Lübnan’a taşıma girişimleri
Burjuvazi kriz karşısında çözümsüzdür!
Devrimci baharı kazanmak için ileri
Doğaya ve yaşama sahip çıkalım!
Gerçeği derinliklerinde,
ölümü yüzeyinde bir tarih
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Kamu emekçileri kurultayda buluştu!

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeleri 23 Şubat’ta düzenledikleri kurultayla güvencesizleştirme saldırılarına karşı mücadele yollarını tartıştılar.

Petrol-İş Sendikası Genel Merkezi’nde “Kamuda güvencesizlik, performans sistemi ve mücadele yolları kurultayı” ismiyle toplanan kurultayda, salona kamu emekçilerine yönelik saldırıları işleyen, özelleştirme karşıtı, mücadele taleplerini içeren çeşitli ozalitler asıldı. Salona asılan “Baskılar, gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz!” ozalitiyle tutsak kamu emekçileri de selamlandı. Divan masasında “Sözleşmeli köle olmayacağız! İnsanca yaşam, güvenceli çalışma!” ozaliti asılırken toplantı salonunun dışındaysa Homur Mizah Grubu’nun güvencesizlik konusunu işleyen “GüvenceSİZSİNİZ” isimli 50 karikatürlük sergisi yer aldı.

Onurumuzu çiğnetmeyeceğiz!”

Kurultay programı mücadelede hayatını kaybedenler için saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu “anıları mücadelemize ışık tutacak” sözleriyle bitirilirken divandan Kazım Doğan kısa bir konuşma yaptı.

Doğan, konuşmasına Marks’ın “Kapitalistlere iktidarı sunan iksir işçiler arasındaki bölünmedir” sözünü aktararak başlarken sınıfa yönelik saldırılar ve buna karşı birleşik mücadele gerekliliği belirtilip şunlar ifade edildi: “Bizler biliyoruz ki emek mücadelesi yükselmedikçe haklar gaspedildikçe ücretli kölelik zinciri daha da boynumuza geçirilmek isteniyor.” Doğan, polisin keyfi ve hukuksuz operasyonuna değindiği konuşmasını “Tutuklu arkadaşlarımız onurumuzdur. Onurumuzu çiğnetmeyeceğiz!” sözleriyle bitirdi.

Konuşmanın ardından KESK’i konu alan bir slayt gösterisi sunuldu. Slayt gösterisinden sonra ilk konuşma için söz, BES Genel Merkez yöneticilerinden Basın Yayın Sekreteri Ahmet Acar’a verildi. Acar, konuşmasına KESK’e yönelik saldırılara dikkat çekerek başlarken yapılan operasyonun siyasi iktidarın KESK’i itibarsızlaştırma, gözden düşürme çabası olduğunu ifade etti.

Tebliğlerde güvencesizliğe karşı birleşik mücadele çağrısı

İlk tebliğ Eğitim Sen 5 No’lu Şube’den Aydın Ağlamaz tarafından sunulan “GATS ve kamuda güvencesizlik” tebliği oldu. Tebliğde kamuda güvencesizliğin neoliberal politikaların ürünü olduğu ifade edilerek GATS’ın da bunun merkezi yapısı olduğu belirtildi.

Atıl olan işyeri temsilciliği, ücretli ve dershane öğretmenlerine yönelmek, sendika bürokrasisinden ortak bir mücadele programı çıkarılması gerekliliğinden bahseden Ağlamaz, fiili-militan-meşru mücadelenin önemini belirterek konuşmasını bitirdi.

İkinci tebliğ olan “Dünyadaki dönüşüm” tebliğini Eğitim Sen 2 No’lu Şube’den Hamdi Çalı sundu. DTÖ Başkanı’nın “Korkarım şu anda ne hükümetler neyin altına imza attıklarının ne de şirketler neler kazandıklarının farkında” sözünü aktarıp MIGA üyesi devletlerin çok uluslu şirketlere sağladığı peşkeşe dikkat çekti.

Tebliğ sunumlarına Birleşik Taşıma İşçileri Sendikası’ndan Alaattin Kerküt’un sunduğu “Ulaşımda güvencesizlik” tebliğiyle devam edildi.

Kerküt, ulaşımda taşeronlaştırmanın özelleştirme ile birlikte devam ettiğini ifade ederek saldırının kapsamına dikkat çekti. Çalışan sayısı artmasına rağmen güvenceli çalışmaya yönelik saldırıların da arttığını ifade etti.

Kerküt’ün sunumunu Eğitim Sen 6 No’lu Şube’den Kaya Aydoğan’ın sunduğu “Yeni YÖK yasa tasarısı ve güvencesizlik” tebliği izledi. Aydoğan, yasa tasarısının bilimi metaya çevirdiğini belirtirken Bologna süreci ile artan neoliberal saldırıların tamamlanmak istendiğini söyledi.

SES Anadolu Yakası Şubesi tarafından sunulan “Sağlıkta dönüşüm ve performans” tebliğinde sağlıkta dönüşümün AKP ile başlamadığına dikkat çekilerek onyılları bulan saldırı hazırlığına vurgu yapıldı. Sağlıkta dönüşümün sağlık hizmetini bir meta haline getirmek olduğu ifade edildi.

Sağlık emekçilerine yönelik artan şiddetin nedeninin bu performans uygulamaları olduğu ifade edilerek ortak mücadele edilmesinin önemine değinildi.

BES 3 No’lu Şube Hukuk Sekreteri Kazım Doğan “Özel İstihdam Büroları” tebliğini sundu. Özel İstihdam Büroları’nın tarihsel çıkışı anlatılırken kiralık işçilerin çalışma koşulları aktarıldı.

İşçi ve emekçilerin tam bir köleye dönüştürmeyi amaçlayan Özel İşçi Büroları’nın örgütlülüğü de zayıflattığı ifade edildi.

BES 3 No’lu Şube Örgütlenme Sekreteri Taylan Özgür Tekmil mücadele hattı üzerine bir sunum gerçekleştirirken tarihsel bir saldırı sürecinin ancak aynı tarihsel mücadele sürecine yaslanarak karşılanabileceğini ifade etti. Sefalet zammı dayatmasına karşı çıkılan 23 Mayıs grevini anımsatan Tekmil grevin etkisini şöyle ifade etti:

“Kamu emekçilerinde tepki o kadar büyüktü ki sizin çağrı yapmanız dahi yeterli oldu. Hatta hükümetin arka bahçesi olan Memur-Sen bile kimi sendikalarıyla greve destek vermek durumunda kaldı. Çünkü o dönem şu vardı. Memur-Sen’in masadaki yetkisi kamu emekçileri açısından ortadan kalkmış KESK’in sokakta göstereceği tutum adres haline gelmişti. Evet, KESK o dönem süreci grevle taçlandırdı ama sadece bunu yaptı. Ve sonra bildiğiniz gibi Memur-Sen’in yedeğine düştük ve Uzlaştırma Kurulu’na Memur-Sen’le beraber gittik. Oysa yapmamız gereken şey 23 Mayıs grevi sonrasında devam etmek mevcut dinamiklere yaslanmak ve bu arada sermayenin içimizdeki örgütlenmesi olan sendikaların gücünü kırmaktı.”

Tekmil İstanbul Şubeler Platformu’nun önemine dikkat çekerken, saldırılara karşı mücadelenin merkezi meydanlarla birlikte işyerlerinde örülmesi gerektiğini vurguladı.

Özgür kürsüdefiili meşru mücadele kararlılığı

Kurultaya tebliğlerin ardından ara verilirken ikinci bölüm tüm kamu emekçilerine özgür kürsüyü kullanma çağrısı ile başladı.

Kürsü birçok kamu emekçisi tarafından kullanılırken mücadele önündeki engellere karşı tabandan inisiyatif çağrılarına sahne oldu. Kamu emekçileri KESK’e yönelik saldırılarda refleksleri örgütleme gerekliliği vurgulandı. KESK’e yönelik operasyon ve tutuklama terörü de yapılan konuşmalarla kınanıp tutsak kamu emekçileri sahiplenmeye çağrılı.

Konuşmaların ardından divana sunulan öneriler kurultay bileşenine sunuldu. Kurultay, Adnan Yücel’in bir şiirinden parça okunarak bitirildi.

Kurultayda sınıf devrimcileri de katılarak mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptılar. Kızıl Bayrak gazetesinin standı açılırken sınıf devrimcileri 8 Mart’ın tarihsel özüne uygun kutlanması için hazırladıkları metne kamu emekçilerinden imza topladılar. Ayrıca Sosyalist Kamu Emekçileri de hem hazırladıkları broşürü hem de KESK’i 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü için göreve çağıran bildirilerini dağıttılar.

Kızıl Bayrak / İstanbul