İnsan hakları karnesi zulümle dolu!
İHD İstanbul Şubesi üyeleri, İnsan Hakları Haftası nedeniyle birçok yerde yaptıkları eylem ve etkinlikle, devlet terörüne, sermaye düzeninin insan hakları karnesine ışık tuttu.
İnsan haklarına polis barikatı!
İHD üyeleri, İnsan Hakları Haftası’nın kapanışını “Barış yürüyüşü” ile yapmak için 17 Aralık’ta Taksim Tünel’de biraraya geldi.
Polis eylemin başlamasına 15 dakika kala Tünel’de barikat kurdu. “İnsan Hakları haftası – Barış için, özgürlük, eşitlik ve adalet yürüyüşü” pankartını açan İHD’liler “İnsan haklarıyla insandır!”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!” sloganları ile yürüyüşlerine başladılar. İHD üyeleri polis barikatına yüklendiler, ancak az sayıdaki insan hakları savunucusundan büyük çekince duyan devlet, eylemci sayısından kat kat fazla polisiyle yürüyüşü engelledi. Engelleme nedeniyle barikatın önünde oturma eylemine başlandı.
Barikatın başında, polisin faşizan tavrına vurgu yapan Ümit Efe, suçun ve şiddetin asıl kaynağının polisler olduğunu dile getirdi ve bu tablo sona erene dek mücadelelerinin süreceğini belirtti. Efe, toplanma ve gösteri hakkının temel bir insani hak olduğunu vurguladı. Yaklaşık yarım saat süren oturma eylemi mücadelenin süreceği vurgusuyla sona erdirildi.
163 ağır hasta için 163 dakika
İnsan Hakları Derneği yurt genelinde hasta tutsakların serbest bırakılması için eylemler gerçekleştirdi.
Eylemin İstanbul ayağında soğuk havaya rağmen insan hakları savunucuları 163 ağır hasta mahpus için 163 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.
Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirilen eylemde mahpusların resimlerinin yanısıra hastalıklarının da yazılı olduğu dövizler eylem alanına serildi. Eylemde ilk sözü alan İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe Türkiye’de cezaevlerinin birer işkence merkezine dönüştüğünü belirtti. Ağır tecrit koşullarının birçok tutsağın ağır hastalıklara yakalanmasına neden olduğuna dikkat çeken Efe, ölüm sınırına gelen bu hasta tutsaklara Adli Tıp Kurumu süreci, sevkler ve yargı sürecinde dayatılan bürokratik engellerin onları bilinçli bir şekilde ölüme gönderdiğini söyledi. Basın açıklamasını okuyan İHD İstanbul Cezaevi Komisyonu üyesi Sevim Kalman, devletin 19 Aralık Katliamı ile fiili bir durum yaratarak cezaevleri sorununu daha da çözümsüz bir hale getirdiğini söyledi.
Kalman, son yedi yılda cezaevi nüfusunun 2.5 misli arttığını, resmi verilere göre 140 bin 520 kişinin cezaevlerinde bulunduğuna dikkat çekti. Ardından hasta mahpuslardan 460 kişinin Adli Tıp Kurumu’na rapor için başvuru yaptığını ama bunlardan 417’sinin reddedildiğini belirterek, 14 hasta mahpusun rapor beklerken yaşamını yitirdiğini vurguladı. Tutsakların yakınları ve anneleri de eylem sırasında söz aldılar. Oturma eylemi türkülerle devam etti. Eylem 163 dakikanın dolmasının ardından sona erdirildi. Yoğun ilginin olduğu imza standında 600’ü aşkın imza toplandı.
İHD Ankara Şubesi de Yüksel Caddesi boyunca sloganlarla yürüyerek İnsan Hakları Anıtı’nın önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İnsanın diğer insanlardan yalıtımını esas alan, sürekli gözetime dayalı izolasyonu da konu alan basın açıklamasının ardından oturma eylemi gerçekleştirdi.
İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi 163 ağır hasta tutsak için 163 dakikalık oturma eylemini Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. “544 hasta mahpus, 163 ağır hasta mahkum, cezaevlerinde ağıtlar yükselmeden ses ver!” pankartı açılan eylem “Hasta tutsaklar yalnız değildir!” sloganıyla başladı. Basın açıklamasında hapishanelerde hasta tutsakların durumuna değinilerek İHD’nin 10 maddelik talepleri okundu.
Kızıl Bayrak / İstanbul – Ankara - İzmir
Önce trafik kazası
sonra polis şiddeti!
İzmir’de sivil polis A.E., 10 Aralık günü Asklepion Kavşağı’nda motosikletiyle yolun karşısına geçmek isteyen gence çarptı. Kırmızı ışıkta geçerek kazaya neden olan polis A.E., gencin üzerine yürüyerek bir de şiddet uyguladı.
Bergama Anadolu Lisesi 4. sınıf öğrencisi A.Ü.’nün kaza ve ardından uğradığı darp sonucu sol kol bileğinde çatlak meydana gelirken, yere çarptığı çenesinde de açılma oldu.
Olayı öğrenen ve oğlunun yanına gidip polis şiddetine tanık olan baba Özkan Ü., polis A.E.’nin ayrıca kendilerini “daha sizinle işim bitmedi” diyerek tehdit ettiğini, karakolda 3.5 saat ifade verdiklerini, polislerin kendilerine hastane raporlarını da vermek istemediğini belirtti.
Polisler, şiddet uygulayan meslektaşlarını korumak için aileyi engellemeyi denerken sadece kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü savunarak durumu geçiştirmeye çalıştı. |