13 Nisan 2018
Sayı: KB 2018/15

Halklar için tek çıkış yolu birleşik direniştir!
Krizi manipülasyonla yönetme çabası
Şovenizm dalgasını kırmak ya da işçilerin birliğini başarmak!
Akkuyu’da nükleer santralin temeli atıldı
TKİP: Sosyalist bir dünya için 1 Mayıs’ta alanlara!
1 Mayıs kimin günüdür?
Performans saldırısı ve AKP iktidarının gerici hesapları
Kaza mı, cinayet mi?
Tarihten güncelliğe dünyada ve Türkiye'de 1 Mayıs
Özgürlüğümüz ve geleceğimiz için 1 Mayıs’a!
Karanlığı yırtmanın adımlarını hızlandıralım!
“Dünyada en büyük adaleti ölüler ister!”
Çifte sömürüye ve gericiliğe karşı 1 Mayıs’a!
Kapitalizmin insanlığa dayattığı fatura
Fransa’da kavga büyüyerek sürüyor
İngiliz eğitim sektöründe yükselen direniş
İsviçre’de polis devleti yasaları
Taşeron işçileri “güvenlik soruşturması” gerekçesiyle işten atılıyor
TTE saldırısına sessiz kalmak tek tipleşmektir
1 Mayıs’ta alanlara!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Taşeron işçileri “güvenlik soruşturması” gerekçesiyle işten atılıyor

 

AKP iktidarının “taşerona kadro” yalanı ile ortaya attığı düzenleme taşeron işçilerinin işsiz kalmasıyla sonuçlanmaya devam ediyor. Her gün farklı bir alandan taşeron işçilerinin işsiz kaldıkları haberleri yansımaya devam ederken, birçok işçi ise bu saldırı karşısında eylem ve direnişlerle tepkisini ortaya koyarken herkese ayrımsız kadro hakkı istiyor.

İşe geri alınana kadar direnişimiz sürecek”

AKP iktidarının 696 sayılı KHK ile “taşerona kadro getirdik” sözünün yalan olduğu ortaya çıkmış, aksine birçok belediyede işçiler “güvenlik soruşturması” gerekçesiyle işinden olmuştu. Beşiktaş Belediyesi’nde de taşeron işçileri aynı sebeple işten atılmışlardı.

İşçilerin belediye önündeki direnişi bir haftayı geride bıraktı.

08.30–17.00 saatleri arasında belediye önüne direnen işçiler, işe giriş-çıkışlarda diğer işçileri sloganlarla karşılıyor. Çevrede yaşayanların kendileriyle sohbet ederek destek verdiğini, özellikle temizlik işçileriyle tanışıklıkları olduğundan “Seni de mi attılar?” gibi sorular sorduklarını anlatıyorlar.

Belediye önünde direnişlerine devam eden işçilerden aldığımız bilgiye göre, “güvenlik soruşturması” sonuçlanan 168 işçi içerisinde 30’dan fazlası işten atıldı. İşçilere hiçbir gerekçe sunulmazken yalnızca “güvenlik soruşturmalarının olumsuz sonuçlandığı” ifade edildi. Bunlar içerisinde yalnızca birkaç eski hükümlü bulunduğunu söyleyen işçiler, onların da çalışması önünde hiçbir engel olmadığını belirterek belediyenin hayata geçirdiği işten atmanın tamamen keyfi olduğuna dikkat çektiler. İşçiler belediyenin görüşme taleplerine olumlu veya olumsuz hiçbir yanıt vermediğini belirtti.

Kimi işçilerin üyesi olduğu DİSK’e bağlı Genel-İş sendikasının kendilerine hiçbir şekilde destek olmadığını söyleyen işçiler sendika yöneticisinin ise kendilerine; “Siz yapacağınızı yapmışsınız ki işten atılmışsınız. Belediyenin bir sebebi vardır ki sizi atmıştır” dediğini aktardılar.

Çözüm, tüm işçilerin kadroya alınmasında”

DİSK Genel-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şubesi’nin çağrısıyla taşeron işçilerinin kadro haklarının gasp edilmesine karşı 11 Nisan’da Konak’ta basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklamasını okuyan şube başkanı Arif, 24 Aralık 2017 tarihinde çıkan KHK sonrası  “900 bin taşeron işçiyi kadroya geçiriyoruz, geçişlerde hiçbir şart koşmuyoruz, koşulsuz geçiş” iddiaları ortaya atan AKP hükümetinin bu açıklamalarının boş ve aldatmacadan ibaret olduğunun görüldüğünü söyledi.

İlk büyük ayrımı belediye işçilerinin kadro hakkının gasp edilmesiyle, ikinci büyük ayrımı “personel çalıştırmasına dayalı hizmet alımı” kapsamında çalışmayanların kadroya geçirilmesiyle gördüklerini ifade eden Yıldız sözlerine şöyle devam etti: “Bunun sonucunda ülke genelinde on binlerce işçi mağdur edilmiş oldu. Bu mağduriyetin aynısı büyükşehir belediyesinde de yaşanmıştır. Tek bir ihale olmasına rağmen parçalı usulle yapılan ihaleler sebebiyle Yılda şirketinde çalışan ve aynı işi yapan işçilerin yarısı geçiş hakkına sahip olurken yarısı ise (311 kişi) bu geçiş hakkından yararlanamamıştır.”

Ülkenin dört bir yanında taşeron işçilerinin haklarının gasp edildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Bu mağduriyetin giderilmesinin kökten çözümü ayrımsız şartsız bütün işçilerin kadroya alınmasıdır” vurgusu yapıldı.

Kadro aldatmacasıyla işten çıkartılan Ege Üniversitesi taşeron işçilerinin direnişine de değinen Yıldız, “Sendika üniversite işçilerinin yanındadır” dedi. Ancak Yıldız, belediyede kendi üyelerinin işten çıkarılmasını ve Konak Meydanı’nda yanı başlarında devam eden direnişlerini anmadı.

Şeker fabrikası işçileri ‘kadro’ istedi

Özelleştirilen şeker fabrikalarında çalışan yüzlerce taşeron işçisi, KHK ile hayata geçirilen taşeron düzenlemesi ile kadro hakkından mahrum bırakıldı. Özelleştirmelerle de hakları gasp edilen işçiler hükümete tepkilerini ortaya koyuyor.

11 Nisan’da da Yozgat Şeker Fabrikası’nda çalışan 100’e yakın taşeron işçisi fabrika önünde eylemi yaparak ‘kadro’ istedi. Fabrika önünde toplanan işçiler, “Kadro beklerken işsiz kalacağız!”, “Şeker çalışanı üvey evlat mı!”, “Hani kimse mağdur olmayacaktı!” sloganlarını attı.

Eylemde konuşan işçi Adnan Gözübüyük, kendilerine kadro sözü verilmesine rağmen kadro alamadıklarını belirterek “Bütün bunların üzerine şeker fabrikalarının özelleştirilmesi haberleri ile bir kez daha yıkıldık” dedi.

Yozgat Şeker Fabrikası’nda 111, diğer özelleşen 14 şeker fabrikalarında ise toplam bin 675 kişinin hakkının gasp edildiğinin altı çizilen açıklamada, “Hükümet yetkilileri fabrikalarla ilgili açıklamalar yapıyor ancak bu açıklamaların hiçbirinde taşeron işçilerinin adı geçmiyor. ‘Çalışanlar mağdur edilmeyecek’ denildiği halde bizleri kimse görmüyor ve duymuyor” ifadeleri kullanıldı.

Taşeron işçilerinin eylemine OHAL engeli

Ege Üniversitesi’nde kadro beklerken “güvenlik soruşturması” öne sürülerek işsiz bırakılan taşeron işçilerinin eylemi OHAL engeliyle karşılaştı.

9 Nisan’da rektörlük önünde oturma eylemi yaparak seslerini duyurmak isteyen taşeron işçilerinin karşısına dikilen polis, valilikten izin alınmadığı gerekçesi ve OHAL bahanesiyle, oturma eylemine izin vermedi.

Güvenlik soruşturması”yla 10 işçi daha çıkarıldı

Güvenlik soruşturması” uygulaması “taşerona kadro” yalanıyla beraber yaşama geçirildi. Bu uygulamayla, kadro bekleyen pek çok taşeron işçisi işten çıkarıldı.

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan 10 işçi de güvenlik arşivi soruşturması bahanesiyle tazminatsız olarak 4 Nisan’da işten çıkarıldı.

Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş sendikasına üye olan işçilere verilen tebligatta, işten çıkarma gerekçesi olarak şu ifadeler yer alıyor:

Devlet Personel Başkanlığının yazısı ile Bakanlığımız Güvenlik Soruşturması Değerlendirme Komisyonu kararı üzerine güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmaları sonucu olumsuz olarak bildirildi.”


 
§