27 Nisan 2018
Sayı: KB 2018/17

Aslolan devrimci sınıf mücadelesini büyütmektir!
Seçim oyunlarını sokağın gücü bozar!
Erken seçim ve düzenin siyasal krizi
Orman arazileri satışa çıkarılacak
Tutsak annesi: Çocuklarımıza insanca davranılmasını istiyoruz!
“Devrimci tutsakların sesi olmak zorundayız!”
“Bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diye...”
“Savaştan daha fazla insan ölüyor iş cinayetlerinde”
“İşimiz ve iş güvencemiz için 1 Mayıs’ta alanlardayız”
Genç işçilerde sınıfsal bakış ve kapitalizmin yaydığı ahlak üzerine...
Suriye’ye emperyalist saldırı güçler dengesini değiştirmeyecek
Blair’in anı defterinden Macron’a miras kalan yalanlar ve Suriye gerçeği
Avrupa Komisyonu Raporu ve AKP rejiminin çıkmazları
Fransa’da öfke dinmiyor, kavga kızışıyor
Küba seçimleri ve görev devri
Dünya işçi ve emekçi eylemlerinden…
Nafaka-sadaka ile süren bir hayat değil, özgür, eşit bir yaşam ve çalışma imkanı!
“1 Mayıs’ta da alanlarda, sahnede var olacağız!”
Onlar bölmek istiyorlar, bizler birleşiyoruz!
Fransa üniversitelerinde neler oluyor?
Emek olmayan yerde umut ölüyor
İhraç olan hayatlar
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“1 Mayıs’ta da alanlarda, sahnede var olacağız!”

 

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ın ön günlerinde, Çorlu Kadın Platformu bir yandan kadınları alana taşımak için çaba sarf ederken bir yandan da 1 Mayıs alanında sergileyecekleri dinletinin hazırlıklarını hummalı bir şekilde sürdürüyor.

1 Mayıs’a kadar her gün sunacakları müzik dinletisi için aralıksız provalarına devam eden platform bileşenleri ile hangi taleplerle 1 Mayıs alanında olacaklarını konuştuk.

Tüm kadınları 1 Mayıs’a davet ediyorum”

Platform bileşenlerinden Alev neden 1 Mayıs alanında olunması gerektiğini şu ifadelerle dile getirdi:

Öncelikle şunu söylemek istiyorum; patronların çok zengin olduğu, açlık sınırının 1600 lirayı aştığı şu günlerde işçilerin, işsizlerin, emekçilerin, kadınların hep birlikte 1 Mayıs alanına çıkmasını talep ediyorum.

Özellikle kadın işçi olarak şunu söylemek istiyorum; bize karşı emek sömürüsü çok fazla. Erkeklerle aynı işi yapıyoruz, aynı saatlerde işe gidiyoruz. Fakat bizden daha fazla emek bekliyorlar. İlk işten atılanlar bizler oluyoruz. Tacize uğrayan, mobbinge en çok uğrayan bizler oluyoruz. Bu yüzden tüm kadınları 1 Mayıs’a davet ediyorum.”

Gasp edilen haklarımız için alanlara çıkıyoruz”

AKP gericiliğinin meclisteki gösteride kadınları sahneden indirmesine karşı 1 Mayıs’ta alanda, sahnede olacaklarını vurgulayan Sibel ise şunları söyledi:

Gasp edilen haklarımız için 1 Mayıs’ta alanlara çıkıyoruz. Kadın her yerde alanlarda da olmalı. Özellikle kadınların mecliste sahneden indirilmesine karşı da bu sene sahnede olacağız bu 1 Mayıs’ta.

Dünyadaki bütün kadın emekçilere selam göndermek istiyoruz. Sahnedeyiz, alandayız, sokaktayız, her yerdeyiz. Vardık, varız var olacağız!”

Kazanmış olduğumuz haklarımızı geri kaptırmak istemiyoruz”

1 Mayıs gündemimizde kadın tacizleri, kadın tecavüzleri, kadınların çocuklarıyla birlikte hapishanelere tıkılması, çok sayıda çocuk ve bebeklerin cezaevinde olması, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınların çalışma alanlarının kısıtlanması, çocukların eğitim haklarının gasp edilmesi var” diyen Eda ise sözlerini şöyle sürdürdü:

Siyasal iktidarın mevcut eğitim sistemini tamamen siyasal İslam’a döndürmesi ve bunu kullanması, çocukları kullanması, kadınları kullanması söz konusu. Bunlara karşı biz sokaklardayız, alanlardayız. Şimdiye kadar kazanmış olduğumuz haklarımızı geri kaptırmak istemiyoruz. Alanda olmaya devam edeceğiz. Vardık, varız var olacağız.”

Emekçi kadınları mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz”

Platform bileşenlerinden Gönül ise şunları ifade etti:

Son yıllarda AKP iktidarının kadınlara sınıfsal, ulusal ve cinsel olarak baskılarının zirve yaptığını görüyoruz. Emekçi kadınlar olarak yüzyıllardır bedel ödeyerek kazanılan haklar bir bir elimizden alınırken daha da karanlığın içine itildik. Bu tablonun kendisi sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada da aynı tablonun olduğunu görüyoruz. Büyük bir gerici atmosfer var ama biz ilerici, devrimci, emekçi kadınlar erkek sınıf kardeşleriyle dün nasıl susmadıysak bugün de susmuyoruz, mücadele alanlarını dolduruyoruz.

Bu baharda önce kadınlar yürüdü. Çorlu’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde başlayan yürüyüşümüzü yasaklayan gerici iktidara cevabımızı alana çıkarak gösterdik. Çünkü haklıyız, çünkü yaşamın yarısıyız. Bizler başta eşit işe eşit ücret için, haklarımız ve özgürlüğümüz için 1 Mayıs’ta ‘Fabrikalarda, eğitimde, sağlıkta, okulda yaşamın her yerinde vardık, varız var olacağız!’ şiarlı pankartımızla en önde yerimizi alacağız. Emekçi kadınları 1 Mayıs’ta mücadeleyi büyütmeye, geleceğimizi kazanmak için platformumuzun pankartı altına çağırıyoruz.”

 

 

 

 

Herkes 1 Mayıs’ta alanlara çıksın!”

 

Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan bir kadın işçi ile çalışma koşullarını ve 1 Mayıs’ta hangi talepler ile 1 Mayıs alanında olacağını konuştuk.

Çalışma koşullarının çok ağır olduğunu ve yoğun bir tempoda çalıştırıldıklarını anlatan kadın işçi; “Kimse doğru düzgün hakkını alamıyor. Yazın doğru düzgün izinlerimiz olmuyor. Kışın oluyor o da ücretsiz oluyor genelde. Tam net maaşlarımızı alamıyoruz. Çoğu yerde ücretler düşük” diyerek bulundukları sanayi havzasında işçilerin genel olarak yaşadığı sorunları ortaya koydu.

Sadece kendi fabrikalarında değil bütün iş yerlerinde işçilerin ezildiğini, sömürüye maruz kaldığını ve haklarını alamadığını ifade eden kadın işçi; “İşte bu nedenle ben isterim ki herkes 1 Mayıs’ta alanlara çıksın. Özgürlük için, güzel bir Türkiye için, amaçlar için, daha iyi koşullarda yaşayabilmek için...” dedi.

İnsanca çalışmak, emeğimin karşılığını almak isterim”

İnsan gibi çalışmak ve düzgün bir muamele görmek istediğini belirten kadın işçi, aldıkları ücretin yaşamını idame ettirmeye, ihtiyaçlarını karşılamaya yetip-yetmediğine ilişkin sorumuza karşılık ise şunları ifade etti:

Maaşlar düşük, hiçbir sosyal hak yok. Her şey insanların elinden alınmış. Sadece kuru bir maaş. Onun dışında mesai parasını alıyorsun, bunun haricinde kuru maaştan başka bir şey alamıyorsun. Genel olarak buradaki işçiler asgari ücretle çalışıyor. Bu şekilde yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Kendimize zaman ayıramıyoruz. Bir şey yapmak, kendinize bir şey almak istiyorsunuz ama aldığınız ücret yetmiyor.

İnsanca çalışmak isterim, hiçbir yerde ezilmek istemem. Emeğimin karşılığını almak isterim. Oraya bir emek veriyorsun, alınteri döküyorsun tabii ki bunun karşılığını almak isterim.”

1 Mayıs’ta işçilerin yaşadıkları bu sorunlara karşın alanlarda olması gerektiğini söyleyen kadın işçi; “İsterim ki herkes 1 Mayıs’a katılsın. Ama çoğu insan son dönemde artan baskı ve işten atma korkusu nedeniyle gelmiyor. Ama gelmemek işçilerin yaşadığı sorunları çözmüyor. Bu sorunları çözmek için birlik olmak lazım. Birlik olmadan sorunlarımızı çözemeyiz” dedi.

 

 

 

 

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’li kadınlar 1 Mayıs’a çağırdı

 

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’li kadınlar 20 Nisan’da Taksim’deki Eğitim Sen Üniversiteler Şubesi’nde gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla 1 Mayıs’a çağırdı.

Basın toplantısı; 1 Mayıs’ın emeğin mücadele günü, aynı zamanda da fabrikalarda, grevlerde katledilenleri anma günü olduğunun belirtilmesiyle başladı.

Açıklamaya destek veren Kadın Meclisleri ve Sosyalist Kadın Meclisleri adına yapılan kısa konuşmaların ardından ortak basın açıklamasını Ayşe Panuş okudu.

AKP iktidarının kadın düşmanı politikalarına değinilerek başlayan açıklamada, “cinsel istismar yasa tasarısı”nın çözümden uzak bir adım olduğu belirtildi. Müftülere nikah yetkisi verilmesi, nafakanın sınırlandırılmak istenmesi, tecavüzcüleri öldüren kadınlara müebbet hapis verilmesi örnekleri teşhir edildi. “Kadınları ucuz işgücü olarak üretime dahil etme, ücretsiz ev içi emeğinden faydalanma noktasında patriyarka ile kol kola politikalar üretiliyor. AKP emek düşmanı politikalarını bizzat erkek egemenliğiyle meşrulaştırıyor. Ev içindeki görünmeyen kadın emeği kadınların ücretli emek gücüne katılım koşullarını belirliyor” denilerek bütün bunların erkeği güçlendirdiği gibi sermayeye de hizmet ettiği vurgulandı. Kadınların üzerine yüklenen ev işleri, çocuk bakımı gibi nedenlerden kaynaklı esnek, güvencesiz, yarı zamanlı işlerde çalışmak zorunda bırakıldığına dikkat çekilerek kadınların erkeklere bağımlılığının arttırılmak istendiği söylendi.

Taleplerin sıralanmasının ardından 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısıyla açıklama sonlandırıldı.

 
§