İçindekiler:

15 Nisan 2023
Sayı: KB 2023/05

Gün seferber olma günüdür!
1 Mayıs'ta alanlara
Esenyurt Alaattin Karadağ 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
Küçükçekmece Hüseyin Temiz 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
Kapitalizm öldürür, mücadele yaşatır!
Saray rejimi oy peşinde!
Canları ve umutları yaşatmak mümkün!
Suçlular yine siyasi rant peşinde!
Emek ve Özgürlük ittifakı "tutum belgesi"
Mata işçisi kazanırsa, işçi sınıfı kazanır!
Bürokratik anlayış metal işçileri örgütlenirse yıkılır!
LC Waikiki işçisi anlatıyor...
Tarihten günümüze Türkiye'de 1 Mayıs
Çin'in Ortadoğu'da artan etkisi
Avustralya nükleer denizaltı ile donatılıyor
ABD'de banka iflaslarının olası sonuçları
Kapitalizm savaş demektir!
İsrail'de hükümet sallanıyor
ver.di yine sattı
Almanya'da grevleri karalama
Avrupa Kadın Konferansı'na doğru
8 Mart'ta ortak ses
Kadınların yaşamları seçim pazarlığında...
İstanbul Gençlik Ümit Altıntaş 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
ON'ların çağrısı...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

ABD’de banka iflaslarının olası sonuçları

 

ABD’de Silikon Vadisi ve Signature bankalarının iki gün arayla iflas etmesinin ardından banka hisseleri dünya çapında değer kaybetti.

1983 yılında kurulan, teknoloji endüstrisi bankacılığında uzmanlaşan, genellikle start-up’lara krediler veren ve aynı zamanda start-up’ların borsalara da pazarlanmasına aracı olan, ABD’nin büyük bankaları arasında 16’ncı sırada yer alan Silikon Vadisi (SVB) bankası, 10 Mart günü iflas ettiğin açıkladı. ABD’de Silikon Vadisi ve Signature bankalarının iki gün arayla iflas etmesi finans sektöründe “yeni bir iflas dalgası mı” sorularını gündeme getirdi. ABD’deki banka iflasları sonrasında bankaların hisse senetlerinde dünya çapında büyük değer kayıpları yaşandı.

SVB’nin iflası, ABD’de 2008’deki küresel mali kriz sonrası Washington Mutual Bankası’nın iflasından bu yana kayıtlara geçen en büyük banka iflası oldu.

1856 yılında kurulan İsviçreli bankacılık devi Credit Suisse, 2022 raporunda 7,3 milyar İsviçre Frangı (8 milyar dolar) zarar ettiğini açıkladı. 2008 krizinden bu yana bankanın açıkladığı en büyük zarar oldu.

Credit Suisse’te yüzde 9,9 payı bulunan İngiliz finans devi SNB, bankaya daha fazla mali yardım sağlamayacağını açıklamasını takip eden saatlerde bankanın kâğıtlarında günlük yüzde 29’u aşan bir kayıp yaşandı. 2022’de 8 milyar dolar zarar eden bankanın hisseleri 2023 genelinde yüzde 45,4, son 1 yılda ise yüzde 76,5 eridi.

ABD’deki banka iflasları küresel kapitalizmin tarihi krizinin yeni bir varyantıdır.

Bir günde yüzde 22’den fazla düşüşle, Ekim 1987’de Wall Street’in tarihindeki en büyük çöküşünü 20 yıl sonra takip etti.

Dönemin ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan, 1987 finansal krize desteğini “Greenspan Put” olarak bilinen batık hisseleri toplama garantisiyle açıkladı. Mali genişleme politikalarıyla ötelenen kriz nihayetinde 2008 ABD ve küresel mali kriz olarak patlak verdi.

2008 krizine de aynı silahlarla cevap veren FED (ABD Merkez Bankası) ve ABD hükümeti bankalara yüz milyarlarca dolar tutarında bir kurtarma operasyonu düzenledi. Mali sermayenin krizi, işsizlik oranlarının çift haneli rakamlara sıçraması ve çalışan ailelerin evlerini kaybetmesi pahasına bastırıldı. Ücretlerin baskılanmasını çalışma koşullarının daha da kötüleşmesi tamamladı.

Covid salgınına karşı halk sağlığını önceleyen tutarlı ve sonuç almaya yönelik politikalar yerine, finans sektörünü korumaya öncelik veren politikaların sonuçları ağır oldu. Tıkanıklığı aşmak için Mart 2020’den itibaren tarih tekerrür edercesine yeniden finans piyasalarına dört trilyon dolar akıtıldı. Bol ve ucuz parayı dizginlenemeyen spekülasyon hırslarıyla finans sektörü, büyük emtia tüccarları ile dev gıda şirketleri memnuniyetle karşıladı. Doyumsuz kâr hırsları Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürütülen askeri saldırıyla birleşince, son kırk yılın en yüksek enflasyon oranına neden oldu. Reel ekonomi yerine mali sermayenin kurtarılmasına öncelik verilmesinin reel ekonomi üzerindeki etkisi ağır ve yıkıcı oldu. 

FED’in ucuz ve bol para politikasını kullanan diğer pek çok banka ve finans şirketi gibi, SVB de 2020 ve 2021 yıllarında FED’in ucuz parasını tepe tepe kullandı. Ellerinde biriken ucuz paranın büyük bir bölümünü, paradan para kazanma ereğiyle çok güvenli yatırımlar olarak gördükleri devlet tahvillerine ve ipoteğe dayalı menkul kıymetlere yatırdılar.

Covide karşı mücadelede toplum sağlığı ve reel ekonominin korunması yerine finans sektörünün korunması politikalarının öncelikli politikalar olarak uygulanması ve Ukrayna üzerinden Rusya’ya karşı savaşın da başlatılmasıyla dünya çapında hızla tırmanan enflasyon, ucuz para döneminin sonunu getirdi. Ucuz ve bol para politikasının sınırlarına dayanan FED ve onu takip eden diğer ülkelerin merkez bankaları durgunluk yoluyla işçi sınıfı ve emekçilerin taleplerinin bastırılması anlamına gelen enflasyonla mücadeleye öncelik verdiler.

Rotanın yüksek faiz oranlarına çevrilmesi, ucuz ve bol paradan yararlanan finans sektörünü zora soktu. SVB’nin elindeki tahvillerin piyasa değeri faiz oranları yükseldikçe düştü. SVB’nin tahvillerinin politika faizinin baz oranındaki her 25 puanlık (%0.25 yüz) artış için 1 milyar dolar kaybettiği tahmin ediliyor. Politika faizinin yaklaşık 450 baz puan artırılması, bankanın varlık tabanındaki çöküşün açığa çıkmasıyla birlikte bankada hesabı olanların bankaya hücum ettiler. 42 milyar dolarlık talep bankanın çöküşünü resmileştirdi. 

Biden yönetimi, SVB’nin iflasının panik havası yaratarak sistemin tümüne sirayet etmesini önlemek için finansal yatırımcıların ve spekülatörlerin parasını ve servetini korumak için “ne gerekiyorsa yapacağını” vaat ederek piyasalara güven vermeye çalıştı.

Kapitalist ekonominin hakim gücü mali sistemin tüm sektörleri ucuz para girişine o kadar bağımlı hale geldi ki faizlerdeki her artıştan ciddi şekilde etkilenmeleri kaderleri oldu. Paradan para kazanmanın yollarını arayan finans kapital, bunun da ancak işçi sınıfı ve çalışan kesimlerin sömürüsünün yoğunlaştırmasıyla elde edileceğini bilecek kadar tarihsel sınıf bilincine sahiptir. SVB’nin iflasının nasıl bir boyut alacağını ve nerede, nasıl, hangi nedenle yeniden patlak vereceğini yaşayarak göreceğiz. Ancak bir şey kesin ki; savaş giderleri gibi batık bankaların zararları da işçi sınıfı ve emekçi halklara fatura edilmeye çalışılacaktır. Bu saldırının boşa çıkartılmasında işçi sınıfının karşı hamlesinin gücü, derinliği ve çapı belirleyici olacaktır.