İçindekiler:

15 Nisan 2023
Sayı: KB 2023/05

Gün seferber olma günüdür!
1 Mayıs'ta alanlara
Esenyurt Alaattin Karadağ 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
Küçükçekmece Hüseyin Temiz 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
Kapitalizm öldürür, mücadele yaşatır!
Saray rejimi oy peşinde!
Canları ve umutları yaşatmak mümkün!
Suçlular yine siyasi rant peşinde!
Emek ve Özgürlük ittifakı "tutum belgesi"
Mata işçisi kazanırsa, işçi sınıfı kazanır!
Bürokratik anlayış metal işçileri örgütlenirse yıkılır!
LC Waikiki işçisi anlatıyor...
Tarihten günümüze Türkiye'de 1 Mayıs
Çin'in Ortadoğu'da artan etkisi
Avustralya nükleer denizaltı ile donatılıyor
ABD'de banka iflaslarının olası sonuçları
Kapitalizm savaş demektir!
İsrail'de hükümet sallanıyor
ver.di yine sattı
Almanya'da grevleri karalama
Avrupa Kadın Konferansı'na doğru
8 Mart'ta ortak ses
Kadınların yaşamları seçim pazarlığında...
İstanbul Gençlik Ümit Altıntaş 1 Mayıs Hazırlık Komitesi
ON'ların çağrısı...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

ON’ların çağrısı...

Düzene karşı devrim!

 

30 Mart 1972 yılında Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKPC) ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’ndan (THKO) 10 yiğit devrimci; Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Ertan Saruhan, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz ve Ahmet Atasoy Denizlerin idamını durdurabilmek için direnerek, savaşarak ölümsüzleştiler. Kızıldere katliamı ve direnişi 51 yıldır bu topraklarda siper yoldaşlığının, devrime adanmışlığın, fedakarlığın ölümsüz simgesidir. Bu topraklarda ölümsüzleşen yüzlerce devrimci ile birlikte Kızıldere’de ölümsüzleşenler de devrim ve sosyalizm mücadelemizde yaşamaya devam edecekler.

1960’lı ve 70’li yıllar dünyada ve Türkiye’de çeşitli toplumsal hareketliliklerin yaşandığı yıllardı. Fiili-meşru mücadele yöntemlerinin öne çıktığı ve devletin zorbalıkta sınır tanımadığı bu sürecin önderlik ihtiyaçlarına, parlamenter çizgideki TİP (Türkiye İşçi Partisi) ile MDD (Milli Demokratik Devrim) çizgisindeki refomcu ya da düzen içi çözüm arayışında olan yapılar yanıt veremiyorlardı. Mahirler, Denizler ve İbrahimler bu hareketlerden 71 devrimci kopuşunu gerçekleştirerek bizlere büyük bir devrimci miras bıraktılar.

***

“Onlar yaratılan devrimci değerlerin, onurun, erdemin, inancın simgeleri olarak yüreklerimizi dolduruyor, bilincimizi aydınlatıyor, bizi kopmaz bağlarla bağlıyor devrime...”

Emperyalist-kapitalist sistemin yaratmış olduğu krizler her geçen gün daha da derinleşiyor. Emperyalistlerin mazlum halkları hedef alan kirli oyunları dur durak bilmeden devam ediyor. Yaşadığımız topraklarda ise milyonlarca emekçi açlık, yoksulluk koşullarında yaşam savaşı veriyor. Mazlum Kürt halkının varlığı inkar edilerek katliamlardan, kıyımlardan geçiriliyor. Gençler geleceksizliğin karanlık çukuruna itilmiş durumda. Kadınlar ise baskının, sömürünün, şiddetin, cinayetin, taciz ve cinsel saldırıların en ağır sonuçlarını yaşıyor. Öte yandan, bu topraklarda meydana gelen doğal afetler büyük insan kıyımına dönüşüyor, bir avuç asalağın çıkarları için alınmayan önlemler milyonlarca işçi ve emekçiyi yaşamdan koparıyor.

Sermaye devleti ise tüm bu sorunlara karşı mücadele eden devrimci ve ilerici güçlere dönük baskıyı, şiddeti, yasaklamaları ve zorbalığı her geçen gün arttırıyor. Fakat, faşist baskı ve zorbalıkla milyonların öfkesini dindirebileceklerini sananlar yanılıyorlar. Çünkü bu topraklarda Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin yoldaşları onlardan aldıkları devrimci mücadele ve direnme geleneğini sürdürüyor, devrim ve sosyalizm bayrağını büyük bedeller ödeyerek geleceğe taşıyor.

Bizler devrimci çizgide ısrar edenlerin yoldaşlarıyız. Tarihimizden güç alıyor, geleceğe yürüyoruz! Kızıldere şehitlerinin bizlere bırakmış olduğu devrimci mirası ve kızıl bayrağı daha da yükselteceğiz!

Kızıldere katliamı ve direnişinin 51. yılında Kızıldere şehitlerini selamlıyor, ON’ların anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Devrimci Gençlik Birliği

 

 

Eğitim hakkımızı gasp eden haramilerden hesap soralım!

 

Sermaye iktidarı her krizde olduğu gibi, yaşanan depremlerin ardından da ilk olarak eğitimi gözden çıkardı. Tüm üniversitelerde belirsiz süreli uzaktan eğitim süreci başlattı. Ancak bu belirsizlik halinin Nisan ayında tekrar gözden geçirileceği de önden açıklanmıştı. Nitekim, 30 Mart günü, YÖK Başkanı Erol Özvar, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “3 Nisan itibariyle uzaktan eğitim ile birlikte, devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitime başlanacak.”

Böyle bir açıklama ile yüz binlerce öğrenciye bir şey söylenmemiş, yine yüz binlerce öğrenci koca bir belirsizliğe sürüklenmiş durumdadır. Zira “yüz yüze eğitime gelebilirsiniz” deniliyor ancak Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü tarafından bu konuda hiçbir açıklama yapmıyor!

Yaşanan depremlerin ardından üniversiteliler bulundukları her alanda örnek bir dayanışma sergilediler. Mahalle mahalle, okul okul yardım malzemeleri topladılar, deprem bölgesine giderek dayanışmada bulundular. Toplumun en dinamik kesimini oluşturan gençliğin öfkesinden korkan sermaye devleti ise, bu dayanışmanın önünü kesmek ve öğrencilerin yan yana gelişlerini engellemek için eğitime ara verdi. Ayrıca sermaye iktidarı, depremzedeleri yurtlara yerleştirme gerekçesiyle zaten öğrenciler için yetersiz ve alabildiğine niteliksiz olan KYK yurtlarını ani bir kararla hızla boşalttı. Ancak yüz binlerce boş konut, sayısız otel ve misafirhaneler varken, KYK yurtlarının boşaltılmasının gerisinde sermayenin “demir yumruğu” olan Erdoğan’ın sermayedarları hiçbir şekilde karşısına almama tutumu var.

Okullar bir açılıyor bir kapanıyor. Bu kararların hiçbiri ne eğitim emekçilerine ne de öğrencilere sorularak alınıyor. Öğrenci gençliğin kaderi adeta birilerinin iki dudağı arasına sıkışmış vaziyette. Depremin hemen ardından yaptığımız açıklamamızda “Barınma hakkı da eğitim hakkı da gasp edilemez!” demiştik. Tüm bunları kabul etmiyoruz! Üniversitelerde atılacak her adım; söz, yetki ve karar hakkı çerçevesinde eğitimin tüm bileşenlerine sorularak atılmalıdır.

Üniversiteli gençliğe çağrımızdır: Gelin, eğitim hakkımızı gasp eden, özgürlüğümüzü ve geleceğimizi çalan bu harami düzeninden hesap sormak için mücadeleyi yükseltelim!

Devrimci Gençlik Birliği

3 Nisan 2023