İçindekiler:

16 Haziran 2023
Sayı: KB 2023/09

Ya örgütlü mücadele ya derin sefalet
"Rahat nefes almak" mücadele ile mümkün!
Soygun düzeninde yola devam!
İlk işleri NATO'ya koşmak
"Kurtarıcı" Amerika'dan
Emekçileri yeni saldırı dalgası bekliyor
Direnmek ya da boyun eğmek
"Skandal veri sızıntısının" hatırlattıkları
Dünyada çocuk işçilik artıyor
Bizi yolumuzdan alıkoyamazsınız!
TPI sözleşmesi üzerine...
"Benian'ın icraatlarından haberi var mı?"
15-16 Haziran, sol hareket ve işçi hareketi
Dünya nükleer cephaneliğe dönüşüyor
G7'ye karşı BRICS!
NATO, Ukrayna'da kara hareketine mi hazırlanıyor?
Göçmenlerin önüne "demir perde"
Düzen mahkemelerine karşı mücadele!
ABD'de grev hakkına saldırı
Basel'de kitlesel ve politik feminist grev!
Paris'te panel
Devrimci Dersim emektar bir militanını yitirdi
ILO'dan Türkiye için uyarı
Çıraklar "çocuk işçi" değilmiş
Kapitalizm işsizlik sorununu çözemez!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

ABD Yüksek Mahkemesi’nden grev hakkına saldırı

 

ABD Yüksek Mahkemesi [Supreme Court] işçilerin grev hakkına yönelik büyük bir saldırı anlamına gelen bir karar aldı. Mahkeme, bir kapitalistin dava açabileceğine ve grevin neden olduğu “zararlar” için maddi tazminat talep edebileceğine hükmetti. Mevcut iş kanunu, grev yapan işçilerin, kapitalistin mallarını ani bir iş bırakma eyleminin neden olduğu zararlardan korumak için “makul önlemler” almasını öngörüyor. Ancak Yüksek Mahkeme’nin 1 Haziran’da verdiği kararda bu kavramı o kadar genişletti ki, şirkete maddi zarar veren her grevi yasadışı saymak mümkün olacak. Bunu, egemenlerin grev hakkını ortadan kaldırmak için attıkları küstahça bir adım saymak gerek.

Glacier Northwest beton fabrikası, 2017’deki bir grev nedeniyle Teamsters [nakliye işçileri] Sendikası’nın yaptığı grev çağrısının “şirket mülküne zarar verdiğini” iddia ederek tazminat talep etmişti. Bu talep üzerine mahkemenin aldığı karar, düzen yargısının sermayenin aparatı olduğunu gözler önüne serdi.

Kararın, ABD’de sendikaların giderek daha fazla grev çağrısında bulunduğu bir dönemde alınması tesadüf değil. Sendikaların giderek daha sık grev çağrısında bulunması belli ki hem kapitalistleri hem sermaye devletini rahatsız eden bir boyuta ulaşmış. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu’na göre, 2022 yılında greve çıkan Amerikalı işçilerin sayısı bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 50 arttı.

Bunun yanı sıra, işçi sınıfı mücadelelerinin artışından ve militanlaşmasından korku duyan egemen sınıflar, bu gelişmenin önünü kesmek için bütün araçları ve aygıtlarıyla tepki veriyorlar. Zira yakın gelecekte işçi sınıfının militan direnişinin dalga dalga yükselme eğiliminde olduğunu gösteren verileri onlar da yakından izliyor. ABD’de yakın gelecekte otomobil endüstrisi ile UPS Kargo başta olmak üzere birçok işletmede işçilerin harekete geçme ihtimalinin yüksek olduğu belirtiliyor.

Amerikan Emek Federasyonu ile Endüstriyel Örgütler Kongresi AFL-CIO Yüksek Mahkeme Kararı’yla ilgili olarak yaptıkları açıklamada şu görüşleri dile getirdiler:

“Bu karar hiçbir şekilde işçileri greve gitmekten caydırmayacaktır. Çalışan insanlar nesiller boyunca görülmemiş bir hızla haklarımız ve işyerinde adalet için ayağa kalkıyor. İşyerinde adalet için grev yapmak, işçi hareketinin yeniden canlanmasının kritik bir parçasıdır. Sendikalara yönelik kamuoyu desteği 1965’ten bu yana en yüksek seviyededir ve her eyalette örgütlenme kampanyaları yürütülmektedir. Sonuç olarak, çalışan insanların enerjisi, coşkusu ve etkinliği bu kararın ardından azalamaz ve azalmayacaktır. AFL-CIO ve 12,5 milyonu aşkın üyemiz işçiler için mücadeleye devam edecek ve biz bunu başaracağımızı biliyoruz.”

Alınan mahkeme kararı, sermayenin sınıf hareketinin yükselme olasılığına karşı şimdiden önlem alma telaşına düştüğünü gösteriyor. Oysa sınıf hareketi dalgası kabardığında, kapitalist gericiliğin kokuşmuş yargısına takılmadan yoluna devam edecektir.

 

UNITE’den 31 günlük grev çağrısı

 

Son yıllarda yüksek enflasyondan dolayı Avrupa’nın değişik ülkelerinde olduğu gibi İngiltere’de de demiryolları, posta hizmetleri, eğitim ve sağlık gibi sektörlerde bir dizi militan grev gerçekleştirildi.

1.9 milyon üyesiyle İngiltere’nin en büyük sendikası olan UNITE, daha önce Paskalya tatilinde (31 Mart-09 Nisan 2023 arası) Londra Havalimanı’nda (Heathrow Airports Ltd (HAL) 1400’den fazla güvenlik personeli, ücretlerinin arttırılması talebiyle grev gerçekleştirmişti. Havaalanında uçuş iptallerine yol açan büyük grevlerin üzerinden iki aydan az bir süre geçmeden UNITE Sendikası bu yaz da tatil sezonunun tam ortasında tekrar greve gitmeyi planlıyor. Havalimanının güvenlik bölümleri çalışanları “mücadeleci bir yaz” olacağını belirtiyorlar. Daha iyi ücret talebiyle haziran sonu ile ağustos sonu arasında, tam da tatil uçuşlarının yoğun olduğu sezonda, toplam 31 gün iş bırakmaya hazırlanıyorlar.

Heathrow, şu anda Avrupa’nın en işlek havalimanıdır. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 74 artışla 2023’ün ilk çeyreğinde yaklaşık 16,9 milyon yolcu kalkış, iniş ve aktarma yaptı. Bu olgular planlanan grevin etkisinin güçlü olacağına işaret ediyor.

Havalimanında çalışan UNITE Sendikası’nda örgütlü yaklaşık 2 bin emekçi greve gidecek. Güvenlik personelinin görevi, sadece güvenliği sağlamakla sınırlı değil. Check-in işleminden sonra yolcuları ve bagaj lojistiğini kontrol etmekten de sorumlu. Bunun yanı sıra, havalimanı güvenliği olarak adlandırılan, araçların ve insanların havalimanı tesislerine girişine izin verilmeden önce kontrol işlemlerini yapan personel de grevden etkilenecek.

UNITE Sendikası Bölge Koordinatörü Wayne King, havalimanı işletmecisine sendika tarafından anlaşmak için fırsat verildiğini, ancak onun bu öneriyi geri çevirdiğini ifade etti. Oysa Heathrow Havalimanı şu anda Avrupa’nın en işlek havalimanıdır. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 74 artışla 2023’ün sadece ilk çeyreğinde yaklaşık 17 milyona yakın yolcu kalkış, iniş ve aktarma yaptı. Bu olgular planlanan grevin etki alanının geniş olacağını göstermektedir.