İçindekiler: Aç
1 Mayıs tutuklamaları protesto edildi
1 Mayıs’ta Saraçhane’den Taksim’e yürümek isteyen onlarca kişi ev baskınları ile gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Tutuklama saldırısı Ankara, İzmir ve İstanbul’da protesto edildi. Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri de yaptıkları eylemlerde “Arkadaşlarımızı serbest bırakın!” diye seslendi. “Kobane, Gezi, 1 Mayıs tutsaklarına özgürlük”Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri Kobanê, Gezi ve 1 Mayıs tutsakları için Sakarya Caddesi’nde eylem düzenledi. Kitle Çankaya Belediyesi önünde buluşup Sakarya Caddesi’ne yürüyüş yaptı. Sakarya Caddesi’ne gelindiğinde okunan metinde sermaye iktidarının işçi ve emekçiler üzerindeki siyasal ve ekonomik baskıları teşhir edildi. Gezi davası tutuklularına değinilen açıklamanın devamında Kobanê davası sonuçlarına da tepki gösterildi. Ankara’da Hepsini Alacağız Kampanya Grubu’nun çağrısıyla Meclis kapısında bir eylem gerçekleştirildi. Tutsakların ailelerinin katıldığı eylemde açıklamayı Caner Yıldırım okudu. Açıklamada 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek isteyen 74 kişinin tutuklandığı hatırlatılarak “25 gündür bu hukuksuzluk devam etmektedir” denildi. Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: “Kısacası o gün orada olmaması gereken ve hukuksuz olan şey arkadaşlarımızın eylemi değil, polis barikatıdır. 1 Mayıs’ı, Taksim’i, arkadaşlarımızı; hepsini alacağız!” “Baskılar bizi yıldıramaz!”Yerel seçim sürecinin ardından Van eylemleri ile yoğunlaşıp, 1 Mayıs’ta Taksim’e yürüme iradesi karşısında pervasızlaşan gözaltı ve tutuklama terörü, İzmir’de ilerici-devrimci kurumlar tarafından gerçekleştirilen eylemle protesto edildi. Eylemde saray iktidarının çok yönlü krizlerin derinleştiği bir evrede işçi ve emekçi kitlelere gözdağı vermek, ilerici-devrimci güçler şahsında toplumsal muhalefeti sindirmek için yürütülen baskı ve tutuklamalara karşı mücadele çağrısı yapıldı. Eylem 27 Mayıs Pazartesi günü saat 19.00’da Alsancak’ta bulunan ÖSYM önünde “Baskılar, gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz! Devrimci tutsaklara özgürlük!” şiarlı pankartın açılmasıyla başladı. Gerçekleştirilen ajitasyon konuşmalarında son süreçte yoğunlaşan baskı, yasak ve tutuklamalar teşhir edilirken, devrimcilerin, sosyalistlerin on yıllardır yılmadan yürüttüğü mücadelenin altı çizildi. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da mücadelenin kararlılıkla süreceği, tutsaklar özgürlüğüne kavuşana kadar ses yükseltmeye devam edileceği ifade edildi. İsrail Siyonizm’inin Filistin’de gerçekleştirdiği katliamların, mülteci kampına yönelik gerçekleşen alçak saldırının da işlendiği konuşmada, Filistin halkının direnişi selamlanırken, Siyonistler ve işbirlikçileri lanetlendi, AKP’nin ikiyüzlü tutumu vurgulandı. Ardından coşkulu ve gür sloganlarla yürüyüş gerçekleştirildi. Burada eylemi örgütleyen kurumlar adına hazırlanan ortak basın metni okundu. Açıklamada son dönem artan baskı ve tutuklama saldırılarına, Taksim yasağına, bu yasağı tanımama tutumu ve Taksim’e yürüme iradesi gösteren güçlere yönelik gözaltı ve tutuklama terörüne karşı her yerde direnileceği ifade edildi. Van eylemleri, Kobanê davası, Taksim’e yürüme iradesi, Kaypakkaya anmaları gerekçesiyle AKP iktidarının pervasız saldırıları karşısında mücadelenin devam edeceği belirtildi. BDSP ve DGB’nin flamalarıyla katıldığı eylem, mücadele ve Filistin halkıyla dayanışma sloganlarıyla bitirildi. “Tutukluları da gözaltıları da alacağız!”İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde eylem yapıldı. “1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük!” yazılı pankartın açıldığı eylemde ilk sözü Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Çiğdem Akbulut aldı. Akbulut konuşmasında Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs’a yasaklanamayacağını vurguladı. Her yıl 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyenlere yönelik gözaltı saldırısı yaşandığını hatırlatan Akbulut “Bu yıl Taksim Meydanı için birlikte hareket etmenin karşılığında devlet daha fazla saldırıyor” dedi. Tutuklama kararlarında hukuki bir dayanak olmadığının altını çizen Akbulut “Bugün belki arkadaşlarımızı alamayacağız ama biz elimizden geleni yapmaya ve Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs alanı olduğunu tescil etmeye devam edeceğiz” dedi. KESK Dönem Sözcüsü Hüseyin Tosu da eylemde yaptığı konuşmada 1 Mayıs’a yönelik cadı avının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak “1 Mayıs günü Saraçhane’de yasadışı olan tek şey Bozdoğan kemerine etten duvar örülmesidir” dedi. Ardından Pelin Kahilloğulları AKP-MHP iktidarının meşruiyetini kaybettiğini vurgulayarak 1 Mayıs yasak kararını teşhir etti. Konuşmada yasak kararının ardındaki gerekçenin sermayenin çıkarını korumak olduğu vurgulandı ve rezerv alan yasası ile emekçilerin evlerine el konulduğu, doğa maden yasası ile doğanın katledildiği, MESEM projesiyle gençlerin ucuz işgücü olarak sermayenin hizmetine sunulduğu, “tasarruf genelgesi” ile emekçilerin boğazlarının sıkıldığı belirtildi. Seferberlik yasasının Erdoğan’ın eline verilmesiyle baskıların artacağına dikkat çekilen konuşmada “Saraçhane’de ortaya konan irade sesimizi kısmak isteyenlere taviz vermeyeceğimizi gösteriyor” denildi. Konuşmada son olarak direnme hakkının meşruluğu vurgulanarak “Tutukluları da gözaltıları da alacağız!” denildi. 1 Mayıs tutsakları ve diğer siyasi tutsaklar için, Esenyurt Tabela Meydanı’nda 25 Mayıs Cumartesi günü eylem yapıldı. Eylemde “1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek, katil İsrail’le ticarete son demek, seçimlerin çalınmasına itiraz etmek, zamlara, baskılara karşı çıkmak suç değildir” pankartı açıldı ve ortak açıklama yapıldı. Eylemde sık sık “1 Mayıs’ta tutsaklara özgürlük, baskılar bizi yıldıramaz!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya!” sloganları atıldı. Kızıl Bayrak / İstanbul – Ankara – İzmir |
