Irak intifadası başladı: Şaşkına döneceksiniz!..
Amerika panikte. İngilizler panikte. İsrail panikte. Bütün işgalciler şaşkın. Müttefikleri şaşkın. Sünni Üçgende devam eden direniş, Şii bölgelerinde de başladı ve hızla yayılarak bütün Irakı etkisi altına alıyor. Bağdat, Musul, Felluce, Ramadi, Necef, Nasiriye, Kut, Kerbela ve Basrada çatışmalar yaşanıyor. Düne kadar birbirine düşman olan örgütler biraraya gelip direniş saflarına katılıyor. İşgalcilerin bütün planları bozuldu. Bütün senaryolar boşa çıktı. Irakı gerçekte kimin temsil ettiği ortaya çıkıyor. Washingtondan ve Londradan atananlar salonlarda iktidar pazarlıkları yaparken, Amerikan-İngiliz şirketleriyle petrol pazarlıkları yaparken, Irak halkı herkesin oyununu bozan bir çıkış yaptı. Aylardır süren Sünni direnişi boğmak için her yolu deneyen ancak başaramayan Amerika, şimdi gerçekten bata&curre;a saplandı.
Pazar gününden bu yana devam eden çatışmalar sadece Muktada Sadrın silahlı güçleri ile işgalciler arasında olmuyor. Amerika şimdi Irak halkıyla karşı karşıya. Felluceyi kuşatıp günlerdir savaş uçaklarıyla bombalayan ve onlarca sivili katleden ABD askeri gücü halkın direnişini kıramıyor. Halkın karşısında tutunamayanlar savaş uçaklarıyla sivillerin üzerine bomba yağdırıyor, kadınları ve çocukları öldürüyor. Amerika Fellucede 100ye yakın sivili öldürdü. Ancak kenti ele geçiremedi. Helikopterlerini, tanklarını ve onlarca askeri aracını kaybetti. Felluceden katliam görüntüleri ve ağlayan Amerikan askerlerinin resimleri geliyor. ABD Şaronun katliam yöntemini ve devlet terörünü uyguluyor. Felluce halkı kadınlarıyla ve çocuklarıyla direniyor. Fellucede cami bombalayıp 40 kişiyi öldürüyor ondan sonra a bunlar milis diyor. Hem de Sadr grubuna mensup olduklarını iddia ediyor. Fellucede Şii milislerin ne işi var?
Necef tamamen Sadr grubunun elinde ve işgalci askerler çekilmek zorunda kaldı. Nasiriye ikiye bölündü, yarısı Sadrın kontrolünde. Kut da öyle. Amerikanın çöküşü Necefte başlayacak. Onlara Irak halkının ne olduğunu göstereceğiz diyen Iraklının sözlerini ciddiye almayanlar ağır bedel ödeyecek. Gelişmeler sadece öfkeli bir grubun taşkınlığı olarak yorumlayıp büyük hesaplar yapanlar Neceften, Kuttan çekildikleri gibi bütün Iraktan çekilmek zorunda kalacaklar. Ancak çekilmeden önce Irakta büyük katliamlara imza atacaklar, belki de kimyasal silahlar kullanacaklar.
Şii ve Sünni yok, sadece Müslüman var
Bugüne kadar direnişi Sünni Üçgenle ve Baasçılarla sınırlandıranlar şimdi ne söyleyecek? Sünni örgütler, kabileler Muktada Sadra destek açıklamaları yapıyor. Amerika-İngiltere-İsrail üçlüsünün etnik ve mezhep çatışmaları çıkararak Irakta iç savaş başlatma tezi başarısız oldu. Bu amaçla çok sayıda lideri öldürdüler, yüzlerce insanın öldüğü saldırılar tezgahladılar. Hesapları Şii-Sünni çatışması çıkarmak ve iç savaş nedeniyle Irakta kalabilmekti. Tutmadı...
Necefte bulunduğu cami Amerikan tankları tarafından kuşatılan Sadrın yanına gelen Sünni grupların temsilcileri desteklerini açıkladılar. Birçok grup ve kabile bu desteği kamuoyuna da deklare etti. Felluce ve Ramadiyi içine alan Anbar eyaletine hakim olan Iraktaki en büyük Sünni kabilenin lideri Şeyh Haris Selman et-Tainin Sadra gönderdiği mektupta şu ifadeler yer alıyordu: Bu mektubu sana Fellucenin, Ramadinin, Anbar eyaletinin temsilcileri olarak gönderiyoruz. Silahlı güçlerimiz, halkımız, canımız, kalbimiz ve silahlarımız senin arkandadır. Artık Şii ve Sünni yok, sadece Müslümanlar var. Artık birbirimizle çatışma yok, sadece ortak düşmanımızla savaş var. Bağdatta Maktada Sadrın taraftarlarıyla Sünniler sokaklarda birlikte direniyor. Gece sabahlara kadar birlikte savaşıyor. Sadece Bağdat, Felluce ve Ramadi halı değil, Musul halkı da Sadra destek verdiklerini açıkladı. Bütün bu bölgelerde destek gösterileri yapılıyor.
Amerika, İngiltere, İsrail ve bütün işgalciler için en kötü senaryo bu. Aylardır mezhep savaşı çıkarmaya çalışıyorlardı. Bir hafta içinde rüzgar tersine döndü. Artık Amerika liderliğindeki işgal güçleri Sünni örgütlerle ve Muktada Sadr yandaşlarıyla değil, Irak halkıyla savaşacak. Musuldan Basraya kadar her yer Felluce olacak. İşgalin başından bu yana direnen Iraklı çocukların Filistinli çocuklarla aynı sloganları attıklarına dikkat eden var mı? İşte bu Irak intifadasına hazırlıktı ve şimdi başladı.
Şaşkına dönecekler
Amerikan askerlerinin ele geçirmeye, belki de öldürmeye çalıştığı Muktada Sadr, İşgalciler gidinceye, Irak özgürleşinceye kadar direneceğim. Bu yolda öleceğim diyor. Direnişçilerini Sizin kanınız benim kanım. Sizin için kanımı akıtırım diyor. Ayetullah Ali Sistaniye sitemde bulunarak, Necefi özgürleştirip, kabul ederse, altın tepsi içinde Sistaniye vereceğim diyor. Aylar önce Muktada Sadra dikkat demiştim. Ne kadar genç, ne kadar toy olsa da, Şii toplumun önünde yeni bir lider olarak yıldızı parlıyor. Liderler hep böylesi kriz günlerinde ortaya çıkar ve Irakta da öyle oluyor. Sadrı Hizbullah lideri Hasan Nasrallaha benzetiyorlar. Sadrın ve Nasrallahın işgale karşı tutumlarındaki paralelliğe, Şii-Sünni çatışması konusundaki hassasiyetlerine ve Arap karkterlerine dikkat çekiliyor. Sadrın, Amerika ile Şiiler arasındaki pazarlıkları boşa çıkarabilecek biçimde öne çıkabileceği, Şiiler arasında giderek güç kazanacağı belirtiliyor.
Washington Post gazetesinin dünkü sayısında yayınlanan Bağdat izlenimlerine göre Iraklılar, Daha bir şey görmediniz. Artık birlikte hareket ediyoruz. İyi organize olmuş, ileri düzeyde ve yepyeni bir direniş stili göreceksiniz. Şaşkına dönecekler. Ne olduğunu anlayamayacaklar diyor.
Sokaklara çıkan Irak halkını Amerikan ağzıyla terörist olarak görenler, bir halkın direnişinin söz konusu olduğunu, Şii-Sünni ayarımı olmadan giderek güç kazanacağını, bu direnişin halkın desteğini kazanacağını, gelişmelerin birkaç örgütün işi olmadığını, sahneye yeni liderlerin çıkacağını, ABDnin atadığı kişilerin Irak halkını temsil etmediğini ve direnişe karşı savaşın halka karşı savaş olacağını ve asla kazanılamayacağını şimdiden kabul etmeliler. Aksi halde bütün hesapları bozulacak.
İbrahim Karagül
(Yeni Şafak, 8 Nisan 04)
Şiiler ve Sünniler düşmana karşı birleşti
Iraklı Şiilerin işgal kuvvetlerine karşı silaha sarılması, mücadelede yeni bir eşiğin aşılmakta olduğuna dair kuvvetli işaretler barındırıyor. ABDnin bir yıldır birbirine düşürmeye çalıştığı Şiiler ve Sünniler; işgalcilerin planını bozma yönünde adımlar atıyorlar.
Şii isyanının patlak vermesinden kısa bir süre sonra, pazartesi günü, Bağdatın Sünni mahallesi Azemiyeden Ebu Hanife Meydanına akan halk, Şii lider Mukteda Sadrın taraftarlarıyla buluştu. Aynı gün, Sadrın silahlı direniş çağrısı, Sünni Iraklılardan olumlu yanıt aldı.
Amerikalılara ortak saldırı
Meydanda protesto eylemi sürerken, Sünni ve Şii milisler, civardaki Amerikan kuvvetlerine ortak saldırı düzenledi. Tanıklardan Ebu Hasan, İki ayrı sokakta üçer mücahit gördüm. Azemiye ve Mukteda Sadr birleştiğinde, gerçek bir direnişimiz olacak derken, adını vermeyen bir başkası, minibüslerle gelen gerillaları gördüğünü anlattı. Şii milisler, saldırılardan sonra Azemiyedeki Sünni halk tarafından saklandı. 36 yaşındaki Sünni esnaf Sermed Ekrem, Mukteda Sadr, halkı uyandırdı. Artık halk direnme cesaretine sahip diye konuştu. 52 yaşındaki Ebu Ahmed, Şii kardeşlerimizle işbirliği içindeyiz derken, Ekrem adlı bir başka Iraklı, Washington Post muhabirine, Daha hiçbir şey görmediniz. Bağdat yeni tip bir direnişe tanık olacak. Amerikalılar ne yapacağını bilemeyecek diyerek sevincini ifade etti.
Yolumuz açıldı
Adının Ebu Hasan olduğunu söyleyen yaşlı bir Sünni, bu sözlere katılarak, bir yıl boyunca yaşadıklarını anlattı. Ebu Hasan; evlerinin basıldığını, Amerikan askerlerinin paralarını çaldığını, tanıdığı yaşlı bir kadının dört ay boyunca suçsuz yere hapiste tutulduğunu anlattı ve ardından, Öyleyse onları öldürmeye devam edeceğiz. Yolumuz daha yeni açıldı. Artık birleşiyoruz diye konuştu. Aynı gün Sünni milisler, Şii mahallesi Kazimiyeye girdiler ve bir Amerikan devriyesine saldırdılar. Olayda bir asker öldü.
Sistani-Sadr anlaşması
Kazimiye, işgal karşısında ılımlı tavır alan Irakın en büyük Şii lideri Ayetullah Sistaninin kalelerinden olarak biliniyor. Ama Sadr isyanı, kaleyi sarsmaya başladı. Mahalledeki Sistani yandaşlarının en az yarısının, Sadrın çağrısına uyarak protesto eylemlerine katıldığı öğrenildi. Amerikalılar, bugüne dek, Sistaniyi Sadra karşı kullanarak genç lideri dizginleme politikası izliyorlardı. Ancak sokağı kaybetme endişesi taşıyan Sistani, Sadrı desteklediğini açıkladı. Yine de, kendi taraftarlarına eylemlere katılma çağrısı yapmaktan kaçındı. Gözlemciler, Sistaninin bu tutumu karşısında, Sadrın da onun kutsal kentlerdeki otoritesine karşı gelmeyeceğini belirtiyor. Sadr, yaptığı bir açıklamada, Kutsal Necef kentini özgürleştirecek ve onu altın bir tepside Sistaniye sunacağım diordu.
Şii camiinden Sünni mesajı
Pazartesi günkü en ilginç olay ise, Sadr Mahallesindeki Şii camii hoparlörlerinden okunan mesaj oldu. Fellucedeki Sünni direnişçilerden gelen mesajda, El Anbar Eyaleti ve Felluce kentinden, siz kardeşlerimize sesleniyoruz. İslam bayrağı altında sizinle birlikteyiz. Hepimiz Seyyid Mukteda el Sadrın arkasındayız. Allah onu muzaffer kılsın deniliyordu. Sünniler, ertesi gün Sadr Mahallesine aşiret liderlerinden oluşan bir heyet gönderdi. Heyet, Sadrın yardımcılarına, Amerikalılara karşı mücadelede birleşme teklifi götürdü. Bu görüşme sırasında, Batılı bir gazeteci Sadrın karargâhındaydı. Gazeteciye konuşan Sünni Şeyhi Hudor el Ebari, Mehdi Ordusuna mektup getirdiklerini belirterek, Dostlarımız nasıl, görmeye geldik dedi.
Ortak savaş teklifi
Felluce ve Ramadinin de içinde bulunduğu Anbar Eyaletini temsil ettiklerini belirten el Ebarinin getirdiği mektup, en büyük Sünni aşiretinin lideri Şeyh Harra Selman el Teyin imzasını taşıyordu. Sünni ulak, Muhammedin Ordusu olarak Ramadi ve Fellucenin kuvvetlerini, halkını, yüreğini ve silahlarını Sadrın hizmetine sunduğumuzu belirttik. Artık Şii-Sünni yok, Müslümanlar var diye konuştu. Daha sonra hoparlörlerden isyana katılan Ramadi, Felluce, Amara, Necef, Nasıriye ve Bağdat kentlerinin adı okundu. Konuşmacı, Muhhamedin Ordusu ve Ensar el İslam adlı Sünni gruplara da teşekkür etti.
|