4 Nisan 2008 Sayı: SİKB 2008/14

  Kızıl Bayrak'tan
  Dönemin yüklediği sorumluluk bilinciyle mücadeleye!
  Sendikal bürokrasi ve taban inisiyatifi
İşçi ve emekçiler mücadelenin,
Türk–İş ağaları sermayenin safında!
SSGSS yasa tasarısı karşıtı eylemlerden...
Dizginsiz devlet terörü sürüyor!
Emperyalistler Kıbrıs’ta iş başında…
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Rejim krizinde yeni safha - EKİM
  Direnen İşçilerle Dayanışma Etkinliği…
  Gençlik hareketinden...
  Kızıldere anmalarından...
  Sefalete, sömürüye, köleliğe boyun eğme!
Büyükçekmece 2. İşçi Kurultayı’na katılalım!
Mücadeleye güç verelim!
  Çiğli Organize’de bulunan Kalmaksan önünde saldırıya uğrayan Çiğli İşçi Bülteni çalışanı ile konuştuk...
  Rice son ayda ikinci Ortadoğu gezisini gerçekleştirdi...
  İşgalci güçlerle Bağdat’taki kuklalarından ortak saldırı…
  Durum ve devrimci görevler… M Can Yüce
  Kapitalizm, Kriz: Olasılıklar ve
Olanaklar Sempozyumu!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dudullu OSB’de “iş kazası”

Son dönemde yaşanan “iş kaza”larının yeni bir örneği de 1 Nisan sabahı Dudullu OSB’de meydana geldi. Kaza, AND Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren Hoparlör Sanayi adlı işyerinde gerçekleşti.

Sabah 10:00 çayından sonra, çalışmakta olan işçilerin üzerine vinç düştü. Kaza sonucunda ikisi ağır olmak üzere üç işçi yaralandı. Hafif yaralı dedikleri işçinin ise kafasına on dikiş atıldığı söyleniyor. İşyeri olaydan sonra kapalı tutulduğu için olayın nasıl gerçekleştiği ve yaralanan işçilerin durumu hakkında tam bir bilgi edinmek mümkün değil.

Ancak sitede diğer işyerlerinde çalışan işçilerden öğrendiğimize göre patron kendisini aklamak için “kazaya işçilerin bilinçsizliği”nin sebep olduğunu söylüyor. Sitede çalışan işçiler ise kazanın gerekli önlemler alınmadığı için, yani patronun açık ihmalkarlığından kaynaklandığını ifade ediyorlar.

Kızıl Bayrak / Ümraniye

 

TİB-DER’in faaliyetlerinden...

“Tersaneler cehennem, işçiler köle kalmayacak!”

Tersanelerde 1 Mayıs toplantısı

Tersane İşçileri Birliği olarak, 1 Mayıs’a hazırlık vesilesiyle gerçekleştirdiğimiz toplantılardan birini 28 Mart akşamı gerçekleştirdik. Bir önceki hafta yaptığımız toplantıda aldığımız karar doğrultusunda iki başlık altında sunumlar gerçekleştirildi.

“1 Mayıs’ın tarihçesi ve günümüzde 1 Mayıs” başlıklı sunum da, ilk 1 Mayıs’ın tramvay işçilerinin yanısıra tersane işçileri tarafından kutlandığı vurgulandı.

İkinci sunum “Tersanelerde neden 1 Mayıs’a hazırlanılmalı ve nasıl hazırlanılmalı?” başlığı altında gerçekleştirildi. Tersane işçilerinin talepleri sıralandı.

Ayrıca 1 Mayıs’a tek tek tersanelerde kurulacak 1 Mayıs komiteleri ile hazırlık yapılması gerektiği belirtilerek komitelerin önemi vurgulandı. Havzada yaşanan genel sorunların yanısıra tek tek tersanelerde yaşanan sorunların da bu hazırlık sürecine konu edilmesi gerektiğinin altı çizildi.

1 Mayıs’ın tersane işçilerinin mücadelesinde bir sıçrama tahtası olması gerektiği ve asıl sürecin 1 Mayıs’tan sonra başlayacağı vurgulandı. 1 Mayıs komitelerinin 1 Mayıs’tan sonra “grev komiteleri”ne çevrilmesi gerektiği, tersaneler cehenneminde taleplerin ancak komitelere dayanan gerçek bir grevle elde edilebileceği belirtildi.

Sunumların ardından sürece dair değerlendirmeler ve tek tek tersanelerde yaşanan sorunlar üzerine işçiler çeşitli konuşmalar yaptılar.

Tersane İşçileri Birliği


Tersane işçilerinin sesi Rota tersanelerde...

28 Mart sabah saatlerinde tersane işçilerinin sesi Rota’nın Aydıntepe tren istasyonu ve Tuzla gemi tersanesinin önünde yaygın satışını gerçekleştirdik.

İşbaşı saatine kadar birçok işçiyle tersanelerde yaşanan son gelişmeler ve 1 Mayıs’a dair sohbetler geliştirdik. İş cinayetlerinin son kurbanı olan, Tuzla Gemi Tersanesi’nde çalışan Yüksel Özdemir’in ve Murat Bayrak’ın tersanesi olan Çeksan Tersanesi’nde sözde kaza sonucu öldüğü belirtilen Sadi Üstünbaş cinayetinin hesabının sorulması çağrısı yaptık. Ayrıca 28 Mart akşamı gerçekleştireceğimiz 1 Mayıs toplantısına çağrı yaptık.

Aynı gün akşam iş çıkışı saatlerinde RMK ve Sedef tersaneleri önündeydik. Çağrılarımıza burada da devam ettik.

Tersane İşçileri Birliği


Tersanelerde afiş çalışması!

Tersane İşçileri Birliği olarak haftalık toplantılarımızda aldığımız kararlar doğrultusunda faaliyetimize başladık. Bahar sürecini etkin ve yoğun bir faaliyetle örme noktasında ilk adımları atmış bulunuyoruz. Ağır sömürü ve çalışma koşullarının yaşandığı tersanelerde 7 saatlik işgünü 35 saatlik çalışma haftası uygulamasının başlatılması noktasında yürüteceğimiz çalışmanın bir aracı olan afişlerimize başladık.

Tersane İşçileri Birliği olarak son çıkardığımız “Tüm tersanelerde 7 saatlik işgünü 35 saatlik çalışma haftası!/TİB” şiarlı afişlerimizi İçmeler ve Aydıntepe tren istasyonları ve tersane işçilerinin yoğun olarak kullandıkları geçiş güzergahlarına yaptık.

Tersane İşçileri Birliği


TİB-DER üyelerine gözaltı saldırısı!

Tersane İşçileri Birliği Derneği olarak 30 Mart’ta Sedef Tersanesi’nde İzoçim taşeronunda raspacı olarak çalışan Ali İhsan Çam adlı işçinin yaşamını yitirmesi üzerine tersane önünde 1 Nisan’da yapacağımız eyleme çağrıda bulunduk. Aynı zamanda Rota satışı gerçekleştirdik. Tersane önünden Tuzla Gemi önüne kadar çağrılarımıza devam ettik.

Tuzla Gemi önünde bir taşeronun arabasıyla bir arkadaşımıza çarpması sonucu gerginlik yaşandı. Taşeronun tehditkâr ve lakayt davranışları üzerine tartışma büyüdü ve kavga çıktı. Gereken dersi alan taşeron ve etrafındaki bekçi köpekleri bize bıçak çektiler. Bunun üzerine gerginlik daha da büyüdü. İşçilerin araya girmesiyle ortalığın yatışması üzerine orayı terkettik. Olayın ardından İçmeler istasyonunda sivil polisler ve resmi polisler tarafından arkadaşlarımız gözaltına alındılar. TİB-DER üyeleri birkaç saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldılar.

Tersane İşçileri Birliği Derneği


TİB-DER’e saldırı protesto edildi

 31 Mart günü TİB-DER üyelerinin Tuzla Gemi Tersanesi önünde saldırıya uğramasının ardından Birlik, 2 Nisan’da Tuzla Gemi Tersanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama öncesi Tuzla Gemi Tersanesi önünde saldırıyı teşhir eden bir konuşma yapıldı. Ardından “Hak arama mücadelesine bir kez daha saldırdılar!/Tersane İşçileri Birliği Derneği” yazılı ozalit açıldı.

Açıklamayı Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu yaptı. Nihadioğlu açıklamada şunları söyledi:  “Taşeronların silahlı adamları sürekli etrafımızda dolandı. Sürekli tehdit edildik. Geçtiğimiz yıl Anadolu Tersanesi taşeronu Fatih Bayraktar kurşun sıkarak bizi yıldırmaya çalışmıştır. Sayısız kez gözaltına alındık. 31 Mart günü bu kez bıçaklarla saldırdılar. Ancak yılmadık yılmayacağız. Saldırganlardan hesap soracağız.”

Açıklamada sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Katil GİSBİR hesap verecek!” sloganları atıldı.

Tersane İşçileri Birliği üye ve yöneticileri Tuzla Gemi Tersanesi önünde gerçekleştirdikleri taşeron saldırısı protestosunun ardından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde saldırıya ilişkin basın toplantısı yaptılar.

Basın toplantısında konuşan TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğlu, Tuzla tersaneler havzasında yaşanan adaletsizlikler karşısında biriken öfkeyi açığa çıkartarak örgütlü bir tepkiye konu ettikleri için, tersane patronları ve devletin kolluk güçlerinin hedefi olduklarını söyledi. Yaşanan saldırıların sorumlusunun tersane kapitalistlerinin birliği olan GİSBİR ve temsilcisi Murat Bayrak olduğunu vurguladı.

Dernek başkanı açıklamanın son bölümünde TİB-DER’in mücadelesinin süreceğini bir kez daha duyurdu. Basın toplantısına 31 Mart sabahı taşeronların saldırısına uğrayan dernek üye ve yöneticileri de katıldılar.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Tersanelerde iş cinayetlerine son!

Tuzla Gemi Tersanesi Sinan Denizcilik taşeronunda çalışan Yüksel Özdemir isimli raspacı arkadaşımız 13 Mart günü çalıştığı gemiden ambara düşmüş ve ağır yaralanmıştı. 20 metre yükseklikten düşen 45 yaşındaki arkadaşımız iki hafta sonra yaşamını yitirdi.

30 Mart sabahı ise Kalkavanlar’a ait Sedef Tersanesi’nde Ali İhsan Çam adlı arkadaşımız iskeleden kafa üstü düşerek ağır şekilde yaralandı. İzoçim taşeronunda raspa boya işinde çalışan Ali İhsan Çam kaldırıldığı hastahenede beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Arkadaşımızın ölümü üzerine yorum yapan tersane yönetimi ve taşeron,“verilen çay molasında bulunduğu yeri aceleyle terk eden 31 yaşındaki işçi Ali İhsan Çam’ın, merdiven yerine iskeleden inmek istediğini, son platforma geldiğinde 30 santimetre boşluktaki korkuluklardan geçerek kestirmeden inmeye çalışırken takılarak yere düştüğünü ve başını çarparak beyin kanaması sonucu vefat ettiğini” söyleyerek, ölen arkadaşımızla adeta dalga geçti.

Ali İhsan Çam’ın yaşamını yitirmesi ve TİB-DER üyelerine gerçekleştirilen saldırıyı, 1 Nisan sabahı Sedef Tersanesi önünde gerçekleştirdiğimiz eylemle protesto ettik. Saat 07.30’da tersane önünde “Tersanelerde sigortasız çalışmaya, iş cinayetlerine son!/TİB-DER” pankartının açıldığı eylemde işe giden tersane işçilerine örgütlenme çağrısı yaptık.

Tersane önünde işçilere seslenen TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğlu, ölümleri durdurma ve tersane işçilerinin birliğini oluşturma çağrısı yaptı. Sedef Tersanesi’nde elektrik işleri yapan firmada çalışan 19 yaşındaki Onur Bayoğlu’nu 15 Ocak 2008’de ölüme uğurladıklarını hatırlattı. Tersanelerde insanca çalışma mücadelesinin yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi.

Eş zamanlı olarak Limter-İş Sendikası da tersane önünde basın açıklaması gerçekleştirerek iş cinayetlerini protesto etti.

Tersane İşçileri Birliği



İşçi ve emekçi hareketinden...

AŞP’den mücadele çağrısı!

 Türk-İş Ankara Şubeler Platformu 31 Mart günü bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda, SSGSS Yasa Tasarısı’nın meclis genel kuruluna gelmesi üzerine bir değerlendirme ile mücadele çağrısı yapıldı. Mevcut “uzlaşma metni”nde kabul edilemezliğini koruyan maddeler ifade edildi. Basın açıklamasında şunlar söylendi:

“İşçi ve emekçilerin birleşik mücadeleleri sonucunda nelerin üstesinden gelebilecekleri 13 ve 14 Mart 2008 tarihlerinde herkes tarafından görülmüş, emek hareketinde uzun yıllardan sonra umutların yeşermesine neden olmuştur. Bu umut söndürülmemelidir.”

Toplantıda KESK, DİSK, TMMOB, TTB ve TDB tarafından alınan eylem kararlarının Ankara Şubeler Platformu tarafından güçlü bir şekilde destekleneceği belirtildi.

Gerçekleştirilecek eylemlere dair bilgilendirmelerin ardından sözü Türkiye Gazeteciler Sendikası temsilcisi aldı. TGS temsilcisi 1 Nisan sabahı 10.00’dan itibaren Abdi İpekçi parkında nöbet tutacaklarını duyurdu. TGS’nin ardından TÜMTİS Genel Sekreteri tüm sınıf güçlerini mücadeleye çağırdı.

Kızıl Bayrak / Ankara


Eğitim-Sen’den 6 Nisan çağrısı!

Bolu, Düzce, Kocaeli, Gebze, Kırklareli, Edirne ve İstanbul Eğitim-Sen Şubeleri, “Gericileştirmeye, piyasalaştırmaya, antidemokratik uygulamalara, ekonomik ve sosyal haklarımızın gasp edilmesine, kariyer basamakları uygulamasına, iş güvencesiz çalıştırmaya” dur demek için, 12 Nisan tarihinde gerçekleştireceklerini duyurdukları İstanbul Bölge Mitingi’ni Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu’nun 6 Nisan’da Kadıköy’de gerçekleştireceği mitingle birleştirdi.

İstanbul Eğitim-Sen Şubeleri, 2 Nisan günü yaptıkları basın toplantısı ile, Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu’nun 6 Nisan’da gerçekleştireceği, Herkese Sağlık Güvenli Gelecek mitingiyle ortaklaştırma kararı aldıklarını duyurdu.

İstanbul Eğitim-Sen Şubeleri adına yapılan açıklamada, 6 Nisan mitinginin, “eğitim, sağlık ve emeklilik” hakkını savunma mitingi olduğu belirtilerek, mitingte yükseltilecek talepler sıralandı.

İstanbul dışında gerçekleştirilecek diğer bölge mitinglerinin tarihi İzmir, Diyarbakır, Samsun, Van, Adana için 12 Nisan, Ankara Bölge Mitingi için ise 19 Nisan olarak duyuruldu.

Eğitim-Sen miting hazırlıkları kapsamında çıkardığı afiş ve broşürün yanı sıra sendika üyelerine, öğrencilere, velilere ve kamuoyuna yönelik ayrı bildiriler hazırladı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Şahin Motor’da onurlu direniş!

Gebze Çayırova’da kurulu bulunan Şahin Motor Yatakları A.Ş.’de işten atılan Birleşik Metal-İş üyesi 59 işçinin onurlu direnişi devam ediyor.

Şahin Motor işçilerinin 27 Mart günü gerçekleştirdikleri eyleme BMİS Genel Sekreteri, Genel Örgütlenme Sekreteri ve BMİS Gebze Şube yönetimi katıldı. Eyleme BMİS Gebze Şube’de örgütlü olan Makine Takım, Sarkuysan, Akkardan, Çayırova Boru, Yücel Boru, Alpet, Arfesan, Kürüm, Kroman Çelik ve grevlerinin 95. günün dolduran Acarer Döküm işçileri de destek verdiler. Gebze Sendikalar Birliği de eyleme katılanlar arasındaydı. 

Eylemde konuşan BMİS Gebze Şube Başkanı Erdoğan Özer onurlu direnişlerinin devam ettiğini, Şahin Motor patronunun işçileri parayla satın alamayacağını söyledi. Emekliliğine 15-20 gün kalan işçilerin kapı önüne konduğunu belirterek, işverenin tehditlerinin işçileri yıldırmayacağını duyurdu.

Şahin Motor önündeki eyleme işçilerin eşleri ve çocukları da katıldı. Eylem boyunca sloganlar gür bir şekilde atıldı.

Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Selçuk Göktaş ise, hukuksuzluğa karşı kendi hukuklarını yazacaklarını söyledi. Kullanacakları her türlü yolun meşru olacağını dile getirdi.

İşçiler eylemde; “İşimizden-ekmeğimizden-haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz/Şahin Motor işçileri” pankartını açtılar. Eylem yapılan konuşmaların ardından çekilen halaylarla son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Sürgüne dayanışma duvarı!

HSGGP İstanbul bileşenlerinden İstanbul Tabip Odası SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı yürütülen mücadelenin etkisiyle işbirlikçi iktidarın hedefe haline geldi. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen’e sürgün kararı çıktı. Demirdizen, SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı İstanbul yerelinde yürütülen mücadelede ön plana çıkmış biriydi.

Demirdizen hakkında verilen sürgün kararı, 28 Mart günü gerçekleştirilen basın toplantısının hemen öncesinde geri çekildi. Demirdizen hakkında verilen sürgün kararının geri çekilmesinin gerekçesi ise “Yanlışlık olmuş”!

Sürgün kararı protestosuna sendikalar, meslek odaları ve kitle örgütleri yoğun destek verdi. Kararın geri çekilmesi yoğun alkışla kutlandı.


Sendika bürokratları kimin hizmetinde?

Adana’da UPS Kargo bünyesinde Er-Ka taşeronunda çalışan 12 işçi, 10 Mart günü haksız gerekçelerle işten atıldı. İşçiler 25 Mart günü fabrika önünde yaptıkları basın açıklaması ile işten atma saldırısını protesto ettiler. Bu eylemin ardından Er-Ka patronu işçilere eyleme son verdikleri taktirde işçileri başka fabrikalarda işe yerleştirme teklifinde bulundu. Er-Ka işçileri bu teklifi reddederek, haklarını kazanıncaya kadar haklı mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladılar.

Er-Ka işçileri 4 Nisan günü fabrika önünde gerçekleştirecekleri basın açıklamasına destek amacıyla sendikalar, meslek örgütleri, ilerici kurum ve devrimci güçleri ziyaret ederek eylemlerine sahip çıkmaya çağırdılar. Bu ziyaretlerden birini de Türk-İş Bölge Temsilciliği’ne yaptılar. Ancak Türk-İş Bölge Temsilcisi Edip Gülnar destek vermekten kaçındı. Bunun üzerine yazılı bir açıklama yapan UPS Kargo işçileri, sendika bürokratının bu tutumunu teşhir ettiler.


Sine-Sen’den 1 Mayıs çağrısı!

 Geçtiğimiz yıl 1 Mayıs’ta Taksim’de ön saflarda yer alan ve kararlı bir direniş sergileyen sinema emekçileri, bu yıl da 1 Mayıs hazırlıklarını başlattı. Sine-Sen, sinema emekçilerini “İnsanca bir yaşam talebi için” 1 Mayıs’a katılmaya çağırdı.

Açıklamada şu düşüncelere yer verildi: “Geçen yıl Taksim’de yepyeni bir tarih yazan işçi ve emekçiler bu yıl daha öfkeli, daha kararlı, daha coşkulu Taksim’de yerlerini alacaklar.”


TGS’nin ATV’deki yetkisine Yargıtay’dan onama

 Türkiye Gazeteciler Sendikası geçtiğimiz yıl ATV işyerinde örgütlenme çalışması yürütmüş ve çoğunluğu sağlayarak 10 Mayıs ‘07 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurmuştu. ATV işvereni sendikanın çoğunluğa sahip olduğun tespitine itiraz etmişti. İstanbul 4. İş Mahkemesi’nde görülen davada ATV’nin itirazının reddedilmesinin ardından işveren bu kez dosyayı Yargıtay’a taşımıştı. Türkiye Gazeteciler Sendikası yazılı bir açıklama yaparak, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin, TGS’nin ATV işyerlerinde yetkili sendika olduğunu karara bağladığını duyurdu. Böylece TGS’nin ATV’de toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için yeterli çoğunluğa sahip olduğu yargı kararıyla kesinleşmiş oldu.