4 Nisan 2008 Sayı: SİKB 2008/14

  Kızıl Bayrak'tan
  Dönemin yüklediği sorumluluk bilinciyle mücadeleye!
  Sendikal bürokrasi ve taban inisiyatifi
İşçi ve emekçiler mücadelenin,
Türk–İş ağaları sermayenin safında!
SSGSS yasa tasarısı karşıtı eylemlerden...
Dizginsiz devlet terörü sürüyor!
Emperyalistler Kıbrıs’ta iş başında…
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Rejim krizinde yeni safha - EKİM
  Direnen İşçilerle Dayanışma Etkinliği…
  Gençlik hareketinden...
  Kızıldere anmalarından...
  Sefalete, sömürüye, köleliğe boyun eğme!
Büyükçekmece 2. İşçi Kurultayı’na katılalım!
Mücadeleye güç verelim!
  Çiğli Organize’de bulunan Kalmaksan önünde saldırıya uğrayan Çiğli İşçi Bülteni çalışanı ile konuştuk...
  Rice son ayda ikinci Ortadoğu gezisini gerçekleştirdi...
  İşgalci güçlerle Bağdat’taki kuklalarından ortak saldırı…
  Durum ve devrimci görevler… M Can Yüce
  Kapitalizm, Kriz: Olasılıklar ve
Olanaklar Sempozyumu!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gençlik hareketinden...

“Katil polis üniversiteden defol!”

İstanbul Üniversitesi’nde devrimci, demokrat öğrencilere yönelik baskı ve saldırılar devam ediyor. 2 Nisan’da İÜ Edebiyat Fakültesi’nde Devrimci Gençlik tarafından gerçekleştirilmek istenen “30 Mart Kızıldere: Geçmişi hatırlamak, bugünü anlamaktır!” başlıklı etkinlik polis terörünün hedefi oldu. Etkinlik bitmek üzereyken öğrencilere coplar ve sandalyelerle saldıran çevik kuvvet, çıkan arbede sonucu 26 öğrenciyi gözaltına aldı.

Bunu üzerine Edebiyat Fakültesi önünde biraraya gelen 100’ü aşkın öğrenci yaşanan saldırıyı protesto etti. Öğrenciler eylemde, “Tayyip’in polisi üniversiteden defol!”, “AKP’nin copu dün işçiye, bugün öğrenciye!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Gözaltılar serbest bırakılsın!” ve “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!” dövizlerini açtılar.

İÜ Öğrencileri adına yapılan açıklamada, bu olayın İÜ’de yaşanan ilk saldırı ve gözaltı olmadığı, çevik kuvvetin üniversite içinde her etkinliğe müdahale ettiği ve öğrencileri gözaltına aldığı, geçen hafta da polisin ve faşistlerin ortak saldırısı sonucunda gözaltlıların yaşandığı ifade edildi.

Yürüyüş ve eylem boyunca “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”, “Katil polis üniversiteden defol!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Beyazıt faşizme mezar olacak!”, “Mahir, Hüseyin, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş!”, “Kızıldere son değil, savaş sürüyor!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


İÜ SMYO: “SSGSS’ye hayır!”

İstanbul Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu’nda 1 Nisan’da “Parasız eğitim, parasız sağlık istiyoruz!” şiarlı çalışmamızı başlattık. İlk olarak anket çalışmasıyla başladık. Üniversitelerde yaşadığımız sorunları, SSGSS ile gasp edilen haklarımızı ve bunlara karşı ne yapabileceğimizi anketimizle tartıştırdık.

Yaptığımız tartışmalarda paralı eğitimin daha yakıcı bir sorun olduğu görüşü ağırlıktaydı.

Büyük çoğunluğu SSGSS Yasa Tasarısı’ndan habersizdi. Yasanın içeriğine ve sağlıkta yaşanan dönüşümün ne ifade ettiğine dair konuştuk. En çok sağlık ocaklarının kapatılacak olmasına tepki gösterdiler. Anket yaptığımız arkadaşlara hazırladığımız broşürlerden verdik.

İÜ SMYO Ekim Gençliği


ÇÜ burszedelerinden eylem!

Çukurova Üniversitesi’nde Seyhan Belediyesi’nden burs hakkı kazandıkları halde bursları gaspedilen öğrenciler, 27 Mart günü R1 Derslikleri önünde protesto eylemi gerçekleştirdiler.

Çeşitli gerekçelerle burs hakları iptal edilen onlarca öğrenci, yaptıkları başvurular ve görüşmelerde hep oyalamacı tutumlarla karşılaştılar. Bunun üzerine teşhir faaliyeti yürütmeye başladılar. 26 Mart günü okulun birçok fakültesine basın açıklamasına çağrı yapan afişler astılar.

27 Mart günü alkışlarla başlayan eylem, basın metninin okunmasıyla devam etti. Açıklamada, işçi ve emekçi çocuklarının üniversiteye gidebilmek için karşı karşıya kaldığı maddi ve manevi zorluklar anlatıldı.

Çukurova Üniversitesi / Ekim Gençliği

SBF’de ÖGB terörü

31 Mart günü SBF kantininde Devrimci Gençlik tarafından 30 Mart’ta Kızıldere’yi anma etkinliği gerçekleştirildi. Bir yıldır etkinlik ve eylemlere yoğun baskı anma etkinliği öncesinde de kendini gösterdi. Fakülteye asılan “Kızıldere son değil, savaş sürüyor!/Devrimci Gençlik” şiarı indirmek isteyen özel güvenlik ile öğrenciler arasında arbede yaşandı. Devrimci ve demokrat öğrencilerin net tutumu sonucu özel güvenlik pankarta müdahalede bulunamadı.

Ancak etkinlikten kısa bir süre önce yeniden saldırıya geçtiler. Sinevizyon gösterimi için asılan perdeyi söken özel güvenlik, küfürler ve tehditler savurarak öğrencilere saldırdı. Kantinde yaşanan arbedenin ardından etkinlik başlatıldı. Sinevizyon gösterimiyle başlayan, şiir dinletisiyle devam eden etkinlik sloganlarla son buldu.

Ekim Gençliği / Cebeci


Uludağ Üniversitesi’nde tutuklama

10 Mart günü üniversitemizde ellerinde demir çubuklu, plastik sopalı 70 kişilik bir faşist güruh devrimci ve demokratlara saldırmıştı. Bu jandarma destekli saldırıyı protesto etmiştik. Okuldaki eylem sırasında jandarmanın saldırısı sonucu 67 arkadaşımız gözaltına alınmış ve ardından serbest bırakılmıştı. Ancak 9 arkadaşımız jandarma-savcı işbirliğiyle yeniden gözaltına alındı ve 2 arkadaşımız “Görevli memura mukavemet” ve “Devlet malına zarar vermek” iddiasıyla tutuklandı. Birçok arkadaşımız hakkında da arama izni çıkarıldı.

Baskılar, tutuklamalar bizi yıldıramayacak!

Ekim Gençliği / Uludağ Üniversitesi


İTÜ’de EG faaliyeti

Yeni dönemle birlikte faaliyetlerimizi İTÜ’ye de taşıyoruz. Geçtiğimiz hafta “Türban tartışması geleceksizliğin ve paralı eğitimin maskesidir! Gericilikten gericilik beğenmiyoruz! Paralı eğitime ve geleceksizliğe hayır!” şiarlı afişlerimizi ve aynı kapsamda gençliği kendi sorunlarına karşı mücadeleye çağıran bildirilerimizi dağıttık.

27 Mart günü de afişlerimizi yemekhanede yaygın bir şekilde kullandık. Ayrıca “Kızıldere son değil, savaş sürüyor!”, “ON’lar direngenliğin ve siper yoldaşlığının manifestosunu yazdılar!” şiarlı afişlerimizle Kızıldere katliamını gündemleştirdik. Yemek saatinde ise Ekim Gençliği masası açtık.

İTÜ / Ekim Gençliği


Edirne’de Tayyip protestosu

Edirne’ye Tayyip Erdoğan’ın gelmesini protesto etmek amacıyla 29 Mart günü Trakya Üniversitesi Öğrencileri olarak Edirne Postanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Açıklamada AKP hükümetinin “icraatları”nı aktardık. Özelleştirmeler, SSGSS, hak gaspları, eğitimin ve sağlığın ticarileşmesi vb. üzerinden hükümetin saldırı politikalarını teşhir ettik.

Eylemde sık sık “Katil ABD işbirlikçi AKP!”, “AKP halka hesap verecek!”, “Sağlık haktır satılamaz!” sloganları atıldı. Ekim Gençliği, Edirne Gençlik Derneği, DGH, SGD tarafındın örgütlenen eyleme çeşitli sendika temsilcileri de destek verdi. Eyleme yaklaşık 60 kişi katıldı.

Ekim Gençliği / Edirne


Genç-Sen faaliyetlerinden...

Bursa Genç-Sen Şube Kurulu toplandı…

Bir süredir hazırlıkları sürdürülen Bursa Genç-Sen Şube Genel Kurulu 30 Mart günü yapıldı.

Üniversitemizde hala devam eden devlet terörüne rağmen, yerel temsilciliğin bir an önce belirlenmesi gerektiği belirtilerek ön hazırlıktan yoksun bir Şube Genel Kurulu gerçekleşti.

Genel Kurul, Kızıldere direnişinin anlatıldığı kısa bir konuşma ve bir dakikalık saygı duruşunun ardından başladı. İlk olarak divan belirlendi. Ardından yerel sorunlar ve kullanılabilecek araçlar tartışıldı. Bu kapsamda merkezden gelen merkezi anket önerisi de ele alındı. Üniversitede son dönemde yaşanan olaylar değerlendirildikten sonra bunlara karşı yapılması gerekenler tartışıldı. Ancak bu tartışma bir karara bağlanmadı. Özgürlükler sorunu çerçevesinde türban meselesi gündeme alındı ve bu konuda izlenebilecek hat tartışıldı. Daha sonra bir anket çalışması başlatmak ve yereldeki yakıcı gündemi belirleyerek bir faaliyet hattı çizmek gerekliliği üzerine tartışıldı. Ancak bu konu da net bir karar bağlanamadı.

İkinci bölümde, yerelde yapılacak genel kurula, 1 Mayıs’a, liselilere ve kadın komisyonuna yönelik tartışmalar yapıldı. Gündemdeki SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı tepki dile getirilerek, Genç-Sen’in işçi sınıfı ve emekçiler ile organik bağ kurabilmesi gerektiği vurgulandı.

Yaklaşık 60 kişinin üye olduğu bir yerelde kurula 35 kişinin katılmış olması ve bunların ya örgütlü insanlardan ya da yakın çevresinden oluşması, Genç-Sen’in tabanla olan bağının zayıflığının bir göstergesi oldu.

Bursa / Ekim Gençliği


Genç-Sen de alanlardaydı!

İzmir’de 1 Nisan günü Basmane Meydanı’nda bir araya gelen KESK, DİSK, TMMOB, TTB, TTB, TDB, TEB ve Herkese Sağlık Güvenli Gelecek İzmir Platformu bileşenleri Konak’taki eski Sümerbank önüne yürüdü.

Genç-Sen bileşenleri de yürüyüşte yerlerini aldılar. “Asla yalnız yürümeyeceksin!” pankartının açılmasının ardından yaklaşık 60 öğrenci flamaları ve coşkulu sloganlarıyla DİSK Genel-İş Sendikası önünde toplanarak yürüyüş kolundaki yerlerini aldılar. Yürüyüş boyunca Genç-Sen kitlesinin coşkusu sürdü. YÖK ve akademik sorunları işleyen sloganların yanısıra sağlık hakkını, halkların kardeşliğini ön plana çıkaran ve “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganlarıyla birleştiren çok sayıda slogan atıldı. Alkışlar eşliğinde alana giren Genç-Sen, kürsünün yanında konumlandı.

Eğitim-Sen’in barikatı zorlaması üzerine Genç-Sen eğitim emekçileriyle omuz omuza sloganlarıyla barikatı geri çektirdi. Ardından barikatın bir diğer yanına müdahale eden Genç-Sen’li öğrencilere, DİSK şube yönetiminden olduklarını söyleyen 5-6 kişi müdahale etti. Amaçlarının çatışma çıkarmak olmadığını, kürsüyü dinleyip taleplerimizi orada haykırmamızı söylediler. Bunun üzerine başlayan tartışmalar ve kitlenin “Emekçiye değil, çetelere barikat!” sloganları esnasında polis kaldırılan barikatı yeniden kurdu. Bunun üzerine bir arkadaşımız bu tutumu teşhir eden bir konuşma yaptı ve barikatın önünden ayrılmayacağımızı ilan etti.

Ardından tertip komitesi Eğitim-Sen’i alanın iç kesimlerine çekti. Barikatın önünde yalnızlaşan Genç-Sen kitlesinin yanına gelen DİSK yöneticisi, Genç-Sen’in sorumlularıyla görüşmek istediğini söyledi. Konuşma kitlenin önünde gerçekleşti. Genç-Sen’e “pankartınızı alın ve kürsünün yanına gidin” dedi ve polislerin önünde tartışmak istemediğini, eleştirimizi şube toplantılarında yapmamızı istedi.

Buna karşın Genç-Sen kitlesi eylemin sonuna dek barikatın önünde konumlandı. Bu olay Genç-Sen’in şube toplantılarında tok bir duruşla tartışılmalıdır. Sonuçta Genç-Sen eylemde militan bir tutum almıştır. Genç-Sen’i devrimcileştirecek olan da bu tutum ve sendika bürokrasisinin liberal anlayışına karşı verilecek mücadeledir.

İzmir / Ekim Gençliği


İÜ Genç-Sen masasına saldırı…

İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencileri olarak fakülteler arası geçiş yasağına karşı başlattığımız kampanya ile birlikte iki hafta boyunca dilekçe toplamayı sürdürdük. Bu çalışmanın bir parçası olarak 31 Mart günü Edebiyat Fakültesi’nde yemekhane girişine açtığımız masaya öğrencilerin ilgisi yoğundu. On dakika sonra ÖGB ve şefi gelerek masa açmamızın “yasak” olduğunu, beş dakika içinde kaldırmamızı söyledi. Kaldırmayı reddederek, dilekçe toplamaya ve bildirilerimizi dağıtmaya devam ettik. Bir saat sonra yaklaşık 10 ÖGB sivil polisler eşliğinde gelerek dekanın emri olduğunu, masayı kaldıracaklarını söyledi.

Ardından çıkan arbedede yere düşen arkadaşımız ÖGB’ler tarafından tekmelendi. Saldırıyı konuşmalarla teşhir ettik. Faaliyetimiz baskılara rağmen devam etti.

Kampanyamızı basın açıklamasıyla sonlandırdık. “Şaka değil, gerçek! Üniversitemize giremiyoruz!” başlığıyla yaptığımız basın açıklamasına 30 kişi katıldı. Kitle saat 13.00’da “Hergele Meydanı”nda biraraya geldi. Alkış ve sloganlarla yemekhane, kantin ve katlar dolaşıldı, konuşmalar yapıldı. Ardından Edebiyat Fakültesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

“Şaka değil, gerçek! Üniversitemize giremiyoruz! Fakülteler arası geçiş yasağına son! İÜ GENÇ-SEN” pankartının açıldığı eylemde “Üniversitelerde özel güvensizliğe son!”, “F-tipi üniversite istemiyoruz!” dövizleri taşındı. “Fakülteler arası geçiş yasağına son!”, “F-tipi üniversite istemiyoruz!”, “Özel güvenlik üniversiteden defol!”, “Yaşasın Genç-Sen, yaşasın mücadelemiz!” sloganları atıldı.

Basın açıklamasından ardından sloganlarla dekanlığa yüründü ve dekan yardımcısıyla görüşüldü. Kendilerinin de bu uygulamayı doğru bulmadığını belirten dekan yardımcısı yasağın kaldırılması için görüşeceklerini söyledi. 1200 adet dilekçeyi verdikten sonra eylemimizi sonlandırdık.

İstanbul Üniversitesi / Ekim Gençliği