4 Nisan 2008 Sayı: SİKB 2008/14

  Kızıl Bayrak'tan
  Dönemin yüklediği sorumluluk bilinciyle mücadeleye!
  Sendikal bürokrasi ve taban inisiyatifi
İşçi ve emekçiler mücadelenin,
Türk–İş ağaları sermayenin safında!
SSGSS yasa tasarısı karşıtı eylemlerden...
Dizginsiz devlet terörü sürüyor!
Emperyalistler Kıbrıs’ta iş başında…
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Rejim krizinde yeni safha - EKİM
  Direnen İşçilerle Dayanışma Etkinliği…
  Gençlik hareketinden...
  Kızıldere anmalarından...
  Sefalete, sömürüye, köleliğe boyun eğme!
Büyükçekmece 2. İşçi Kurultayı’na katılalım!
Mücadeleye güç verelim!
  Çiğli Organize’de bulunan Kalmaksan önünde saldırıya uğrayan Çiğli İşçi Bülteni çalışanı ile konuştuk...
  Rice son ayda ikinci Ortadoğu gezisini gerçekleştirdi...
  İşgalci güçlerle Bağdat’taki kuklalarından ortak saldırı…
  Durum ve devrimci görevler… M Can Yüce
  Kapitalizm, Kriz: Olasılıklar ve
Olanaklar Sempozyumu!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Rice son ayda ikinci Ortadoğu gezisini gerçekleştirdi...

Emperyalist–siyonist güçler barış değil, halkları köleleştirme derdinde!

Neofaşist çetenin şefi ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Türkiye’yi de kapsayan 10 günlük Ortadoğu gezisi henüz sona ermişken, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, aradan bir ay geçmeden ikinci bölge gezisine başladı. İsrail merkezli ziyaretinde Filistinli ve Ürdünlü yetkililerle de görüşen savaş kundakçısı Rice, “barış sürecini” canlandırma konusunda umutlu olduğunu açıkladı.

İlk görüşmeyi İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile yapan Rice, görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, “barış görüşmeleri doğrultusunda, Filistinliler’in ekonomik sıkıntılarının, İsrail’in de güvenlikle ilgili endişelerinin giderilmesi için her iki tarafın da anlamlı adımlar atmasını umduğunu” belirtti. Her iki tarafın da bu konularda harekete geçmesinin, bir Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak ve yıl sonuna kadar imzalanması öngörülen barış anlaşması için kritik önemde olduğunu iddia etti.

Kısa süre önce Gazze’ye düzenlenen vahşi saldırılarda yüzlerce Filistinli’yi katleden ırkçı-siyonist devletin dışişleri bakanı Tzipi Livni ise, “amacımız, elimizden geldiğince Filistinlilerin hayatını kolaylaştırmak ve onların ilerlemelerine, gelişmelerine yardımcı olmaktır” şeklinde sözler sarfetti.

Savaş uçaklarıyla Filistinliler’in üzerine bomba yağdırarak onlarca çocuğu barbarca katleden siyonist devletin bakanı, Filistinliler’in hayatını kolaylaştırmaktan söz edecek kadar pişkinken, ABD’li meslektaşı, bu konuşmaları barış sürecinin gelişimi yönünde atılan önemli adımlar şeklinde yorumlamakta bir sakınca görmemiştir.

Rice üç gün süren ziyaret sırasında İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ve Filistin Yönetimi başbakanı Selam Feyyad’ın yanısıra Amman’a giderek Ürdün Kralı Abdullah ve Ürdün’de bulunan Filistin Yönetimi başkanı Mahmut Abbas’la da görüşen Rice, İsrailli ve Filistinli yetkililerin Batı Şeria’da yaşayan Filistinliler’in yaşamlarını kolaylaştırma yolunda bir dizi anlaşmaya imza koyduğunu öne sürdü.

Savaş kundakçısı Rice’ın ziyareti devam ederken, Filistin halkına “müjde” veren ABD Dışişleri Bakanlığı, Batı Şeria’yı parçalanmış bir hapishaneye çeviren, 600’e yakın İsrail askeri bariyerinden 50’sinin kaldırılacağını bildirdi.

Emperyalist-siyonist güçler 50 bariyerin kaldırılması kararını “müjde” olarak nitelerken, Birleşmiş Milletler yetkilileri, geçen Kasım ayında yapılan Annapolis toplantısından bu yana bariyer sayısının arttığını belirtiyor.

Bu arada siyonist rejimin Kudüs’teki bir Yahudi yerleşiminde 600 yeni konut inşa edileceğini ilan etmesi, Rice’ın verdiği “müjde”nin sahtekârlık olduğunu herkese gösterdi. Sözde “barış süreci”ni canlandırmaya odaklanan Rice, İsrail’den yerleşimlerde yeni konut inşasını durdurmasını istemişti.

Öte yandan, Ortadoğu barışı için mücadele veren Peace Now adlı İsrail örgütü, yayımladığı raporda, İsrail hükümetinin görüşmelerin başladığı Kasım ayından bu yana hiçbir Yahudi yerleşiminde inşaatı durdurmadığını belirtti.

Rice’ın çizdiği “pembe” tabloyu inandırıcılıktan yoksun kılan bir diğer önemli etken ise, neofaşist çetenin şefi Dick Cheney’in Tel Aviv’de İsrail başbakanı katil Ehud Olmert’le düzenlediği ortak basın toplantısında sarfettiği küstahça sözlerdir.

Toplantıda, “ABD, hiçbir zaman İsrail’in güvenliğini tehlikeye düşürecek adımlar için baskı yapmayacaktır” diye konuşan neofaşist şef Cheney, “Gazze, Lübnan, İran ve Suriye’de giderek kötüleşen durumu ve bu bölgelerin İsrail için oluşturduğu tehditi gözardı edemeyeceklerini” vurgulayarak, siyonistler adına bölge halklarını da tehdit etmişti.

İran’a olası bir askeri saldırı için yolları düzlemeye, yanısıra işbirlikçi Arap rejimlerini bu suça ortak etmeye çalışan ABD emperyalizminin Filistin sorununu, “iğreti çözüm” formülüyle, bir süreliğine de olsa geri plana itmek istediği açıktır. Ancak bunun için bile siyonist rejime baskı yapmayacağını ilan eden savaş kundakçılarının Filistin halkına barış vaatlerinde bulunmaları iğrenç bir oyundan ibarettir.

Savaş kundakçılarıyla görüşen Mahmut Abbas liderliğindeki El Fetih ekibi belli beklentiler içinde olsa da, ABD’nin senaryosunu yazdığı çirkin oyunlardan bir şey çıkmayacağının farkında olan Filistin halkı vahşi işgale karşı direnişini sürdürmektedir.


Dünyadan…

Alman posta çalışanlarından uyarı grevi 

Alman Postanesinde çalışanların uyarı grevine gitmesi sonucu 14 büyük şehirde posta kutuları boş kaldı.

Ver.di sendikasının çağrısıyla yaklaşık 5 bin çalışanın katıldığı uyarı grevi 6 milyon mektubun ve 150 bin paketin dağıtılamamasına neden oldu. Bu grevde etkilenen şehirler ise şöyle: Berlin, München, Stuttgart, Mainz, Frankfurt am Main, Offenbach, Bremen, Hannover, Dresden, Essen, Köln, Bonn, Rostock und Kiel.


Pin Group 2.200 işçiyi daha işten atacak!

Alman Postanesi için çalışan 20’den fazla özel posta dağıtım firmalarından biri olan Pin Group, kısa dönem önce iflas edeceğini açıklamış ve 11.400 işçisini işten atacağını duyurmuştu. Bunun üzerine Pin Group’a çeşitli devlet teşvikleri sunularak iflası engellenmiş, buna rağmen 2.770 işçisini işten çıkarmıştı. Pin Group 2 Mart’ta da aynı gerekçeyle 2.200 işçinin işine son vereceğini duyurdu.


Yunanistan’da Alman Telekom’a karşı direniş!

Yunan sendikaları ülke çapında yapılan protesto eylemi ile Alman Telekom’un Yunan telefon şirketi OTE’yi devralma isteğini protesto etti. Alman Telekom, 2,5 milyar karşılığında OTE’nin %20’sini istiyor. Satışın gerçekleşmesi, Alman Telekom’un Bulgaristan, Romanya, Sırbistan vb.’de Telekom pazarına hâkim olması anlamına geliyor. Bu nedenle OTE teknisyenleri ve çalışanları bu hafta greve başladılar.


Polonya: US-Raket istasyonuna karşı protesto!

29 Mart günü kuzey Polonya’da çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu 500’e yakın kişi ABD’nin doğu Avrupa’da roket istasyonu kurma planını protesto etti. Protestocuların çoğunluğunu “Militarizme Karşı Barış Hareketi” mensupları oluşturdu.


Gdynia’da grev!

20 Mart’tan itibaren 500’ün üzerinde liman işçisi Polonya-Gdynia’da zam talebi ile greve başladı. İşverenin yaptığı %5’lik zam oranını reddeden işçiler, zammın yanı sıra iş güvenliği talebinde de bulundular.


İngiltere’de işten çıkarma!

Fawcett Society’nin işyerlerinde cinsel ayrımcılık ile ilgili yaptığı araştırmada; İngiltere’de yılda 30 bin kadının hamile oldukları için işten çıkarıldığı tespitini yaptı.