<

03 Eylül 2010
Sayı: SİKB 2010/36

 Kızıl Bayrak'tan
Referandum sonrası yeni dönem…
Referandum aldatmacası sona erdi, sınıf mücadelesi sürüyor!
Baskı ve tehditlere rağmen Kürdistan’da boykot kazandı
HPG gerillalarının katledilmesi protesto edildi
Anadilde eğitim için
kampanya
Şerzan Kurt cinayetinde
polisten sahte tutanak
KPSS rezaletinin
faturası emekçiye kesildi!
UPS direnişinin kazanması için
UPS direnişi dayarnışma ile büyüyor...
İşçi ve emekçi hareketinden...
Tuzla’da umutları dirilten direniş: BETESAN
Zorlu mücadele süreci ve görevler
MİB’den MESS önünde
TİS eylemi!
İş kazaları ve
cinayetleri durmuyor
Kapitalizm geleceksizlik üretiyor
Filistin-İsrail temsilcileri doğrudan görüşmelere başladı
Fransa’da işçi ve emekçiler ayakta.
Foxconn patronu konuştu:İnsan öğüten fabrikalarda “insan sevgisi”!
Dünyadan işçi ve emekçi eylemleri
Köln’de 12 Eylül sempozyumu ve
Yılmaz Güney anması
Kadın sözkonusu olunca sermaye devleti 3 maymunu oynuyor
Referandum sonuçları
üzerine…-M. Can Yüce
Tutsak BDSP’lilerden mektup.
Tekirdağ F Tipi’nde
hak ihlalleri sürüyor
Allianoi: Bir varmış, bir yokmuş
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

KPSS rezaletinin faturası
emekçiye kesildi!

Referandum sürecinde KPSS sınavında yaşanan kopya olayı nedeniyle öğretmen atamalarının yapılmamasını sıklıkla eleştiren Erdoğan, referandumun ardından sorunun bir çözüme kavuşturulacağını, öğretmenlerin mağdur edilmeyeceğini dile getirmişti. Referandumdan sonra ise YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’la görüştü. Görüşmenin ardından savcılık soruşturmasının sonrasına bırakılmasının doğru olacağı gerekçesiyle öğretmen atamaları belirsiz bir tarihe ertelendi.

ÖSYM Başkanı’nı günah keçisi yaptılar

KPSS ile ilgili kopya iddiaları ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın harekete geçmesi sonrasında atama bekleyen öğretmen ve memur adaylarının dikkati incelemeden çıkacak sonuca odaklanmıştı. Bu arada ÖSYM Başkanı kopya iddialarını doğrulayacak bir sonuca varamadıklarını dile getirdi. Ayrıca kopya çekilmediğini teyit etmekten kaçınarak “bundan sonrası savcılara kalmış” dedi.

ÖSYM Başkanı’nın KPSS kopya skandalı sonrası, “Şevkim kırıldı. Bu işin hesabını vereceğim. Sonra da görevi bırakacağım” demesi, yaşanan skandalın faturasının kendisine kesildiğini gösteriyordu. Onun bu açıklamasının ardından YÖK Denetleme Kurulu sınav sorularının sızdırılmış olabileceğini belirtti. Bu kurul da adres olarak ÖSYM’yi gösterdi. YÖK Başkanı’nın inceleme yapmaktan kaçınması ve büründüğü derin sessizlik de, ÖSYM Başkanı’nı suçlama senaryosunun bir parçasıdır. Tüm hepsi ise özelde AKP hükümetini, genelde sermaye devletini aklama hedefine hizmeteq etmektedir.

KPSS rezaletinden öğretmen adayları da payını aldı

KPSS skandalı atama bekleyen on binlerce öğretmen adayını vurdu. Yüksek puan alan öğretmen adaylarının atanıp atanmayacakları konusundaki belirsizlik sürüyor. KPSS skandalının failleri olarak öğretmen adayı olan birkaç kişinin gösterilmesi yaşanan rezaletin faturasının öğretmen adaylarına kesilmeye çalışılması, sermaye devletinin öğretmen adaylarına bakışını tüm açıklığı ile göstermektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı ise KPSS skandalı nedeniyle ortaya çıkan belirsizlikten yararlanmak için adımlar atmaya başladı. Öğretmen ihtiyacının karşılanması için Milli Eğitim Bakanlığı ücretli öğretmen alacağını ilan etti. Milli Eğitim Bakanlığı güvencesiz ek ders ücreti karşılığında çalıştıracağı öğretmen alımı ile bir taşla iki kuş vurmayı planlamaktadır. Bu planın birinci boyutu kadrolu-sözleşmeli öğretmen maaşlarına göre ücretli öğretmenliğin ücretinin çok daha düşük olması nedeniyle maliyetin düşecek olmasıdır. Bu planın ikinci boyutu ise güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması nedeniyle kadrolu öğretmenlerin üzerindeki baskının artması, hak ve özgürlükleri için yürüttükleri mücadelenin zayıflatılması ve haline şükretme anlayışının geniş öğretmen kitlesi içinde yaygınlaşmasıdır.

KPSS sisteminin sonuçları…

Öğretmen adayları dokuz yıldır yeterlilik sınavlarının kıskacındalar. 2001 yılında Kurumlar İçin Merkezi Eleme Sınavı’na girdiler. 2002-2003 yılında sınav uygulaması KPSS sınavı ile devam etti. İki oturumlu bu sınav sistemi ile eğitim fakültelerinden mezun olmuş, öğretmenlik diploması almış eğitim emekçileri yeterlilik sınavından geçirildiler.

KPSS öğretmenleri niteliksel değil niceliksel kriterlere göre test etmektedir. Belirli bir kadro kontenjanı içinde yer almak isteyen öğretmen adayları en yüksek puandan başlanarak, alınacak öğretmen sayısına göre sıralanmaktadır. Örneğin 2005 yılında ikinci atama döneminde 26689 sınıf öğretmeni 1638 kişilik öğretmen atama kontenjanı için sınava sokulmuşlardır. Öğretmen olarak atanma baraj puanı olarak, 83 puan belirlenmiştir. Bu puanın altında puanı olan öğretmen adaylarının ataması yapılmamıştır.

KPSS sistemi öğretmen adaylarının psiko-sosyal durumlarını da etkilemektedir. Sınav kıskacındaki adaylar düzenin başarısızlığı kaçınılmaz kılan yaklaşımı nedeniyle hızla bunalıma sürüklenmektedir. KPSS stresi daha eğitim fakültesi üçüncü sınıfta başlamakta, öğrenciler üçüncü sınıftan itibaren KPSS’ye hazırlanmaya başlamaktadır. Öğrencilerin bir kısmı KPSS’yi ölüm kalım sınavı olarak görmekte ve depresyona girmektedirler. Atama süreci uzadıkça öğretmen adayları içinde intihar eğilimi de büyümektedir.

Ayrıca KPSS’ye hazırlık nedeniyle sermayeye yeni rant kapıları açıldı. Hazırlık kursları, kitaplar, dergi vb. materyaller sermaye için yeni kazanç yollarının zeminini düzledi. Yaklaşık 60 milyon dolarlık bir pazar oluştu. Bu sınav pazarı her geçen gün daha da büyümektedir.

Öğretmen adayları, eğitim fakültesinde verilen eğitimin içeriği ile KPSS’de çıkan soruların farklılığı nedeniyle mezun olduktan sonra hızla dershanelere, KPSS hazırlık kitap ve testlerine, özel derslere yöneliyorlar. Bu nedenle dershaneler, KPSS hazırlık kitapları ve testleri pıtrak gibi çoğalıyor.

Sonuç olarak...

Son yaşanan KPSS skandalı sermaye düzeninin çürümüşlüğünün açık göstergesidir. Bir kez daha bozuk düzende sağlam çark olmayacağı ortaya çıkmıştır. KPSS skandalı ÖSYM’si, YÖK’ü, Milli Eğitim Bakanlığı vb. tüm düzen kurumlarının yaşanan rezaletin parçası olduğunun en açık kanıtıdır.

Gençlerin eğitim hakkını elinden alan, milyonlarca emekçi genci işsiz bırakan, milyonlarcasını da güvencesiz ve ağır koşullarda çalışmaya mahkum eden kapitalist sömürü düzeni yaşanan skandalın failidir.



 

AYÖP’ten KPSS protestoları

 

Kayseri

Kayseri AYÖP, 1 Eylül gecesi saat 24.00’te Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda “Karanlığa küfretme bir mum da sen yak, KPSS’de karanlık tek bir nokta kalmasın” eylemi yaptı. “KPSS mezara öğretmenler kadroya” pankartının taşındığı eylemde basın açıklamasını okuyan AYÖP üyesi Müjde Ünsal, günlerdir tartışılan KPSS’nin, kepazelik sınavına dönüştüğünü söyledi.

Basın açıklamasının ardından oturma eylemi gerçekleştirilirken “Direne direne kazanacağız!”, “Atama yoksa isyan var!”, “KPSS çetesi istifa!”, “Diplomalı işsiz olmayacağız!” sloganları sıkça atıldı. Eyleme Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen, CHP, SES, BES, Eğit-Der ve BDSP destek verdi.


İzmir

İzmir Konak’ta Eski Sümerbank önünde gerçekleştirilen açıklamada 800 bin kişinin hayatını zindana çeviren sınavın şimdi de kopya skandalına dönüştüğü anlatıldı. Sınava hazırlanan binlerce kişinin emek ve hayallerinin çalındığından söz edilerek bu konu hakkında bakanların günlerce sessizliğini korumaları da kınandı. ÖSYM Başkanının kopya olayı ile ilgili yaptığı açıklamaların ibretlik olduğuna değinilen açıklamada bu sınava hazırlananların haklarının verilmesi talep edildi.


Iğdır

Iğdır AYÖP ise Zübeyde Hanım Bulvarı’nda basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan AYÖP Basın Sözcüsü Aydın Kayıcı, KPSS gibi bir sınavın kamu personeli alımı için uygun bir sistem olmadığını belirtti. Basın açıklamasının ardından bir şişe suyun içine mürekkep damlatan AYÖP üyeleri, KPSS’nin de böyle bulandığını ifade ettiler.