<

03 Eylül 2010
Sayı: SİKB 2010/36

 Kızıl Bayrak'tan
Referandum sonrası yeni dönem…
Referandum aldatmacası sona erdi, sınıf mücadelesi sürüyor!
Baskı ve tehditlere rağmen Kürdistan’da boykot kazandı
HPG gerillalarının katledilmesi protesto edildi
Anadilde eğitim için
kampanya
Şerzan Kurt cinayetinde
polisten sahte tutanak
KPSS rezaletinin
faturası emekçiye kesildi!
UPS direnişinin kazanması için
UPS direnişi dayarnışma ile büyüyor...
İşçi ve emekçi hareketinden...
Tuzla’da umutları dirilten direniş: BETESAN
Zorlu mücadele süreci ve görevler
MİB’den MESS önünde
TİS eylemi!
İş kazaları ve
cinayetleri durmuyor
Kapitalizm geleceksizlik üretiyor
Filistin-İsrail temsilcileri doğrudan görüşmelere başladı
Fransa’da işçi ve emekçiler ayakta
Foxconn patronu konuştu:İnsan öğüten fabrikalarda “insan sevgisi”!
Dünyadan işçi ve emekçi eylemleri
Köln’de 12 Eylül sempozyumu ve
Yılmaz Güney anması
Kadın sözkonusu olunca sermaye devleti 3 maymunu oynuyor
Referandum sonuçları
üzerine…-M. Can Yüce
Tutsak BDSP’lilerden mektup.
Tekirdağ F Tipi’nde
hak ihlalleri sürüyor
Allianoi: Bir varmış, bir yokmuş
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Foxconn patronu konuştu

İnsan öğüten fabrikalarda
“insan sevgisi”!

Foxconn, daha birkaç ay öncesine kadar kimsenin adını duymadığı bir şirketken bugün dünya ekonomi çevreleri tarafından gerek yaşanan trajik intiharlar gerekse de üretim modeli nedeniyle mercek altında.

Foxconn, Çin ve Tayvan’daki 20 fabrikasındaki 920 binin üzerinde çalışanıyla birlikte iPhone, Play Station ve Dell marka bilgisayarlar gibi çok sayıda ürünü olağanüstü düşük fiyatlara mal ediyor. Ancak yaşanan intiharlar hem şirketi hem de 59 yaşındaki kurucusu ve başkanı Terry Gou’yu eleştiri oklarının hedefi haline getirdi. Gou, ilk kez ABD’li BusinessWeek dergisine konuştu.

Gou maliyetleri düşürmek için çalışanlarına makine muamelesi yapıyor. Foxconn patronu işçilerini genelde kırsal kesimden gelen, 18 ile 25 yaşlarındaki genç, deneyimsiz ve ucuz işçi gücü arasından seçiyor. Kelimenin tam anlamıyla kölece çalışma koşulları altında işçilerini öğüten şirketin “parlak” patronu Bloomberg BusinessWeek’e intiharla ilgili şunları söylüyor: “Sizinle açık olmalıyım. İlk intihar, ikincisi, üçüncüsü… Bunları ciddi bir sorun olarak görmedim. Yüz binlerce çalışanımız var ve Tayvan’ın Longhua kentindeki fabrikada toplam 2.1 kilometre karelik bir alanda çalışıyoruz. Ancak kendimi şimdi suçlu hissediyorum. Ama o zamanlarda, sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünmemiştim.” Bununla birlikte Gou, ancak beşinci intihardan sonra harekete geçmeye karar verdiğini anlattı. Elbette bunun da farklı bir anlamı var. Meseleye insan sevgisi süsü verilmeye çalışılsa da bu intiharların Foxconn’un iş ortakları IBM, Cisco, Microsoft, Nokia, Sony, Hewlett-Packard ve Apple gibi prestiji her şeyin ötesinde tutan şirketler açısından tam bir fiyasko olmasının etkisini görmezden gelemeyiz.

Her ne kadar Gou, beşinci intihardan sonra harekete geçmeye karar vermiş olsa da Foxconn, üretimdeki hızını işçileri için göstermekten özenle kaçarak, bu cinayetlerin sayısının dokuz olmasını bekledi. Fabrika ve üretim tesislerinin etrafına 3 milyon metre karelik sarı ağ geren şirket, bu şekilde tesislerden kaçan insanların önüne geçmek istedi. Foxconn aynı zamanda, 100 kişilik deneyimli bir ekibin 24 saat boyunca aralıksız olarak çalıştığı bir danışmanlık merkezi de açtı. Çalışanların ücretinin aşamalı olarak artırılması da şirket içindeki suların durulmasına katkı sağladı.

Forbes dergisine göre, Gou da 5.9 milyar dolarlık servetiyle Tayvan’ın en zengin iş adamı.. Kendini "insanlığın hizmetine" adadığından olsa gerek servetiyle ilgilenmeyen Gou, “Her yıl önüme bazı kağıtlar getiriyor. İşte servetiniz diyor. Ancak ben ne kadar param olduğuyla ilgilenmiyorum. Şu anda para için değil, toplum için, işçilerim için çalışıyorum” diyor.

İşte bir vampirin ilk ağızdan sözleri özetle böyle. Para için artık insan öğüten fabrikalar kurulurken daha kaç patronun insan sevgisi, toplum yararı vs. sözlerine tanık olacağımızı biz de bilmiyoruz.

Son söz olarak Foxconn yakında Çorlu’ya geliyor…

toplumcueksen.net



 

France Telekom’da intiharlar...

Geçtiğimiz yıl peş peşe yaşanan intiharlarla gündeme gelen Fransız telekomünikasyon şirketi France Telekom’da beş çalışan daha intihar etti. Kapitalist krizin etkilerinin görülmeye başlandığı 2008 yılından bu yana hayatına son veren France Telekom çalışanının sayısı 58’e çıktı.

Fransa’nın 5’inci, dünyanın 71’inci şirketi olan France Telecom’da ağır ve yorucu çalışma koşulları son 18 ayda 23 can aldı.

Diğer yandan sendikalar da intiharlarla ilgili soruşturma açılmasını talep etti. France Telekom’da geçen haziran ayında bir intihar vakası “iş kazası” olarak kabul edilmişti. 51 yaşındaki personel, yazdığı veda mektubunda, intiharının nedeni olarak çalışma koşullarını göstermişti.

Bu yılın başında kamuoyuna açıklanan bir soruşturma raporunda, şirket üst düzey çalışanlarına yönelik ağır suçlamalar yöneltilmişti. Raporda çalışanlara mobing yapıldığı yer alıyordu. Ayrıca sendika, firma doktorları ve sigorta şirketlerinin uyarılarına yeterli tepki gösterilmediği belirtildi.



 

MMO maden göçüğünü değerlendirdi

Maden Mühendisleri Odası, Şili’deki Cerro San Jose bakır madeninde 5 Ağustos günü meydana gelen ve 33 madencinin yer altında mahsur kalması neden olan göçüğü değerlendirmek için 6 Eylül günü basın toplantısı düzenledi.

Türkiye’de son yıllarda özellikle yer altı işletmelerinde birçok ölümlü iş kazasının yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, “2010 yılı başından bugüne kadar 89 maden emekçisi iş kazalarında yaşamını kaybetmiştir. Son maden kazalardan birisi de 17 Mayıs 2010 tarihinde Zonguldak-Karadon‘da yaşanmıştır. Bu kazada ikisi maden mühendisi olmak üzere toplam 30 maden emekçisi yaşamını yitirmiştir. Hayatını kaybeden 2 işçiye ise hala ulaşılamamıştır.” denildi.

Açıklamada, iki işçiye hala ulaşılmamasının hiçbir mazereti olamayacağı söylenerek, “Bu gün her türlü teknolojik olanak mevcut iken hangi gerekçe olursa olsun işçilere ulaşma çalışmasının gecikmesini anlamak mümkün değildir. Bu durum ancak çalışanları sarf malzemesi gibi gören bir anlayışla açıklanabilir.” denildi.

Açıklamada, Şili’deki göçüğün yeraltı ocaklarındaki “sığınma odalarının” önemini gözler önüne serdiği vurgulanarak, Türkiye’deki maden ocaklarında bu uygulamanın çoğaltılması ve yasalarla düzenlenmesi gerektiği ifade edildi.

Yapılan bilimsel çalışmaların, iş kazalarının % 98‘inin önlenebilir kazalar olduğunu gösterdiği vurgulanan açıklama, Maden Mühendisleri Odası’nın konu dahilindeki görüş ve önerileri paylaşılarak sonlandırıldı.