ABDnin tarihsel suç dosyasından bazı örnekler
İranda darbe
1951deki seçimde işbaşına gelen Muhammed Musaddık BPyi özelleştirmeyi vaat etti ve karar parlamentoda oy birliğiyle kabul edildi. Bunun üzerine ABD eliyle bir darbe düzenlendi ve Musaddık devrildi. Şahın CİA tarafından eğitilmiş güvenlik gücü SAVAK, 1979daki devrime kadar İranı kana buladı.
Guatemalada darbe
1951de iktidara gelen Jacobo Arbenz, Rockfellerin sahibi olduğu United Fruit Companynin kontrolündeki bir kısım toprağı alınca, şirket ABDde Arbenzin uluslararası komünist komplonun maşası olduğu propagandasına dayanan bir kampanya başlattı. 1954 Haziranında Abenzin yerine gelen CİA uşağı General Castillo Armas 40 yıl boyunca 100 binin üzerinde Guatemalalıyı öldürdü.
Zairede darbe
Zaire 1960da Belçika bağımsızlığını kazandığında, yurtsever Partice Lumumba ülkenin ilk başbakanı oldu. Ancak 2 ay içinde ABD destekli General Joseph Mobutu askeri bir darbeyle iktidarı aldı.1960 Aralık ayında tutuklanan Lumumba bir ayı aşkın süre boyunca vahşi işkencelerle sorgulandı ve sonunda katledildi. Cesedi hidro-klorik asit içine atılarak yokedildi. Mobutu rejimi 40 yıla yaklaşan bir süre boyunca Zaire halkına kan kusturdu.
Domuzlar Körfezi çıkartması
1959da diktatör Batista rejimini yıkarak iktidarı alan Fidel Castro önderliğindeki devrimi boğmak üzere tezgahlanan Domuzlar Körfezi çıkartması fiyaskoyla sonuçlandı.
Endonezyada faşist darbe
1965 yılında Endonozyada faşist bir askeri darbe tezgahlıyarak emperyalizme mesafeli duran yönetimi deviren ABD, darbenin ardından başlatılan insan avının da dolaysız planlayıcısı oldu. Bu insan avıyla birkaç hafta içinde bir milyona yakın Endonezyalı komünist ve yurtsever katledildi.
Şilide darbe
1973de iktidarı alan sosyalist lider Salvador Allende, ABDnin hışmına uğradı. 1973 Eylülünde ordunun aşırı sağcı faşist unsurlarının öncülüğünde darbe yapıldı. Allende öldürüldü. Binlerce Şilili işkencehanelerde katledildi. Birçok insan CİAnin verdiği listelerle aşırı diye damgalandı ve yokedildi ya da zindanlara hapsedildi.
Vietnam
1964 Ağustosunda, CİA ve ilişkili askeri istihbarat ajanları Kuzey Vietnam Açıklarında, Tonkin Körfezinde, sahte bir Vietnam saldırısı düzenlediler. Bu olay ABDnin müdahalesini meşru kılmak için bir bahane haline getirildi. Yıllarca süren kirli savaşta milyonlarca Vietnamlı katledildi ya da sakat bırakıldı. Ancak ABD Vietnamda tarihi bir ders aldı. 1975 yılında ABD Vietnamdan sökülüp atıldı.
Laos
1957 ve 1965 yılları arasında Laosta CİA desteğiyle her yıl en az bir darbe yapıldı.
ABD 1965ten 1973e kadar Laosa iki milyon tonu aşkın bomba attı. Fakat sonunda bu ülkeden de ulusal kurtuluş savaşıyla sökülüp atıldı.
Kamboçya
1969dan 1975e kadarki ABD bombardımanında 600 bin kişi öldü, ülke çapında kıtlık başladı. ABDnin müdahale ve işgal savaşının Kamboçyadaki akıbeti de Vietnam ve Laosdan farklı olmadı.
Angola
ABD 1975te bağımsızlığını kazanan Angolaya maşaları eliyle müdahalesi bir yıl sürdü. 40 milyon dolar harcandıktan ve binlerce insan öldükten sonra, kongre Angola savaşına ayrılan fonu kesti. Angoladaki iç savaş hala sürüyor. Bu güne kadar 300 binin üzerinde Angolalı öldü, 80 bini de sakat kaldı. Maddi zarar ise 50 milyar doları aştı.
Türkiye
Türkiyede artan muhalefet hükümetin ABDnin direktifleriyle aldığı 24 Ocak Kararlarının uygulanmasını engelliyordu. Kenan Evren yönetimindeki ordu 12 Eylül 1980de yönetime el koydu. Darbenin sebebini kardeş kavgasını engellemek olarak açıklayan cunta tarafından 171 kişinin işkence sonucu (resmi olarak kanıtlananlar), 16 kişi kaçarken, 95 kişi çatışmalarda, 49 kişi idam edilerek öldürüldü. 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde öldü. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı, gazetecilere toplam 4 bin yıl hapis cezası verildi.
ABD başkanı darbeyi Our boys have done (bizim çocuklar yaptı) sözleriyle özetledi. Toplumsal muhalefeti boğmayı ve devrimci akımları ezmeyi hedefleyen 12 Mart 1971 darbesi de tümüyle bir ABD operasyonuydu.
Greneda işgali
Başkan Reagan, bir gün Karayiplerdeki Greneda adasında korkunç Marksist bir darbe yapıldığı haberinin telaşıyla uyandı. Adada ABD vatandaşlarını rehin aldığı iddia edilen Kübalı asker sayısının sadece 43 olduğu ortaya çıktı. 1983 sonlarında gerçekleşen ABDnin müdahalesi sonucu 81 Kübalı, 296 Grenadalı ve 131 Amerikalı ölmüş ya da yaralanmıştı.
Nikaraguaya müdahale
Nikaraguayı yıllarca yöneten Somozo diktatörlüğünün yıkılmasıyla kurulan Sandinist yönetimi devirmek üzere, ABD bu ülkeye karşı kaba bir müdahaleye girişti. ABD Nikaraguanın kırsal kesiminde terör estirmekte kullandığı kontralara askeri ve mali yardım yağdırdı. CİA limanları mayınladı, yakıt tanklarını havayı uçurdu, sonra da kontraları saldırıların parsasını toplamaya yöneltti. 10 yıl süren ekonomik ve askeri savaştan sonra 1989da Nikaragua yönetimi ABD baskısına teslim oldu.
Panama
Kanlı bir diktatör ve aynı zamanda tescilli CİA ajanı olan Noriega, 1989da Sandinistlere muhalefet konusunda yetersiz kalınca Aralık ayında ABD askerleri Noriegayı yakalamak için Panamayı işgal etti. İşgal sırasında 4 bin sivil katledildi.
Irak
Kuveytin eğik sondaj yaparak Irak petrolünü çalmaya başlaması üzerine Irak 1991 yılında Kuveyte müdahale etti. Bunun üzerine ABD ve müttefik emperyalist ülkeler I. Körfez Savaşını başlattı. Savaş sonucu binlerce sivil ve onbinlerce Iraklı asker öldü, yıllar sürecek ambargo yüzünden Irak halkı çok büyük bedeller ödedi.
Irakın Kuveyti işgalinden 5 gün önce Saddam ve ABD Bağdat büyükelçisi April Glaspie görüşmesinde, büyükelçi, Irak ve Kuveyt arasındaki soruna ABD karışmayacak dedi. Bu savaşın ABD tarafından kışkırtıldığının en önemli kanıtlarından biriydi.
Haiti
ABD Haitiyi 5 kez işgal etti ve bir keresinde 20 yıl (1915-1935) kaldı. Bu işgallerde yüzbinlerce Haitili katledildi 1990da seçimlere izin verilmesinin ardından ABD kendi adayını seçmeyen Haiti halkını 8 ay sonra eğittiği Haiti ordusunun eliyle cezalandırdı. Darbe sonucu solcu Rahip Jean-Bertrand Aristide devrildi.
Afganistan
11 Eylül saldırısını bahane eden ABD Afganistan ile başlayan bir terörle mücadele harekatı başlattı. Afganistanda yıllarca CİA tarafından eğitilen El-Kaide militanları ve Sovyetlere karşı ABD tarafından desteklenen Taliban rejimi ilk hedef olarak belirlendi. ABD ciddi bir direnişle karşılaşmadan kısa süre içinde Afganistanı işgal etti ve kendi güdümünde bir iktidar yarattı. ABDnin Afganistan müdahalesi sırasında binlerce sivil aklı kendinden menkul füzelerinin ve misket bombalarının hedefi oldu. ABDnin Afganistan işgali hala devam ediyor.
Irak işgali
Dünya haritasını yeniden şekillendirme çabasında olan ABD, himayesi dışında kalan bölgelere Irak saldırısı ile devam etti. 2003 yılı Mart ayı içerisinde başlayan saldırı Saddam diktatörlüğünün ülkeyi terk etmesiyle son buldu. Arkasında binlerce ölü ve yıkılmış bir ülke bırakan ABD, burada kendi güdümünde bir yönetim kurmakta zorlanıyor. Herkesin gözü önünde yaşanan bu kural tanımaz işgal hakkında çok fazla söze gerek yok, zira emperyalizm kanlı yüzünü zaten artık saklama gereği bile duymuyor.
Tarihin en büyük suç dosyasının failleri
Tüm tarih boyunca sivil halkın, üstelik kitleler halinde, üstelik ilan edilmiş bir savaşın bile olmadığı koşullarda, kuralsızca ve acımasızca imha edilmesi, emperyalistlerin ve gericilerin olağan bir kirli icraatı olagelmiştir. Bugün binlerce sivil Amerikalının ölümünü istismar eden ve bunu dünya çapında kuralsız ve kirli bir savaş için dayanak olarak kullanmaya çalışan o aynı Amerikan emperyalizmi, tarihin bu açıdan gördüğü en kanlı ve geniş çaplı kitlesel insan kırımlarının dolaysız sorumluluğunu taşımaktadır.
Onun bu alandaki sivil kitlesel suç dosyası öylesine kabarıktır ki, bu açıdan modern tarihte yalnızca Hitler faşizmi ile kıyaslanabilir. Hiroşima ve Nagazakiden Koreye, Vietnamdan Endonezyaya, Iraktan Afrikadaki ve Balkanlardaki etnik kırıma kadar, ABD milyonlarca sivil insanın yokedilmesinin dolaysız suçlusu durumundadır. Hiroşima ve Nagazakiye atılan atom bombaları yok yere bir anda 300 bin sivil insanı buharlaştırmış, bu kentlerde taş üstünde taş kalmamıştır. Vietnamda, ulusal özgürlük ve bağımsızlık için mücadele eden mazlum bir halk, bunu, ezici bir çoğunluğu sivillerden oluşan 3 milyon insanın hayatıyla ödemiştir. Doğrudan ABDnin tezgahladığı faşist Suharto darbesiyle Endonezyada 3-5 gün içerisinde 1 milyon civarında komünist ve ilerici tam bir sürek avıyla katledilmiştir. Ve daha on sene önce, ABD emperalizminin Ortadoğu hakimiyetinde gedik açılmasın diye, 300 bin Iraklı Amerikan savaş makinasının marifetiyle çöllere gömüldü. Afrikada milyonlarca, Balkanlarda yüzbinlerce masum sivil insan, ABD emperyalizminin de kışkırtıcı olarak doğrudan rol üstlendiği etnik boğazlaşmalar içinde hayatını yitirdi. Onbinlerce ilerici-devrimciyi sistematik bir kirli savaşla yokeden, Latin Amerika diktatörlüklerini işbaşına gtiren ve doğrudan yönetenin de ABD emperyalizmi, son saldırıda beyninden vurulan Pentagon olduğunu, gökkubbenin altında yaşayan hemen herkes biliyor. Latin Amerikanın burada yalnızca en kanlı örnekleri oluşturduğunu, gerçekte Türkiye de dahil tüm dünyada bunun böyle olduğunu eklemek bile gereksiz.
Fazlasıyla eksik olan, örneğin siyonist savaş makinası tarafından Filistin halkına karşı ABDnin tam desteğiyle aylardır sürdürülmekte olan kirli yoketme savaşını bile içermeyen bu suç dosyası, ABD emperyalizminin dolaysız savaş ve kirli savaş icraatını ortaya koyuyor. Son saldırıyla yerle bir olan ikiz kulelerin ekonomik ve mali alanda simgelediği ve ABDnin patronluğunu yaptığı küresel kapitalizmin çıkarları uğruna, onyıllardır dünya ölçüsünde uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların milyarca insanın yaşamında yarattığı yıkım ve ölümleri de buna eklerseniz, dünya tarihinin gördüğü en barbar güçle karşı karşıya olduğunuzu görürsünüz. ABD emperyalizminin dünya hegemonyası ve ağırlık merkezini ABD ekonomisinin oluşturduğu dünya kapitalizmi, dünya çapında soyal yıkıma ve bir kitlesel insan kırımına dayanıyor. Tarihte böyle bir barbarlık görülmemiştir.
Sivil ve masum insanların ölümünü hiçbir biçimde onaylamıyoruz. Ama emperyalist dünyanın ABDdeki saldırı üzerinden bu çerçevede yürüttüğü tepeden tırnağa ikiyüzlü ve demagojik kampanyayı da tiksinti verici buluyoruz.
(H. Fırat, Dünya, Ortadoğu ve Türkiye, Eksen y., s.248-249)
|