Bir roman...
Mülksüzler
Vermediğiniz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir.
Devrimi satın alamazsınız. Devrimi yapamazsınız.
Devrim olabilirsiniz ancak...
Kurgusal bir roman olan Mülksüzler, iki dünyanın zıtlıkları üzerine kurulu: Sahip olma ve sahip olunma durumlarının var olmadığı, emir almayan ve emir vermeyen, devlet, patron, yönetici gibi yapı ve kişilerin barınamadığı gezegen Annares ile; kapitalistlerin ve devletçilerin dünyası olan Urras... Roman kahramanı isyancı/fizikçi Shevekin, Annares ile Urras arasında yaptığı yolculuklarla, daha doğru bir söyleyişle gidiş-dönüşlerle bu iki dünyanın zıtlılıkları su yüzüne çıkmakta.
Kendilerine Odocu diyen bir toplumu anlatan Ursula K. LeGuin, Shevekin gözüyle Odoculuğun -bir anlamda anarşizmin- yadsıdıkları ve benimsediklerini gözler önüne seriyor. Fizikçi Shevek için her zaman dönüş de gidiş yolculuğu kadar önemlidir. Onun için gitmek yeterli değildir, işin yarısıdır yalnızca; dönmelidir o! Bu anlayışla Annaresli Shevek Urrasa -cehenneme- gider, ama vatanı Annarese -cennete- döner.
Bir duvar vardı... Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, ikiyüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu duvarın hangi yönünden baktığınıza bağlıydı. Shevekin öyküsünü bu satırlarla başlatan LeGuin, kitap boyunca; insanları, ülkeleri, kültürleri birbirinden ayıran duvarların yıkılması gerektiğini belirtir. Kapitalizmin kişi ve toplumları yoz ilişkiler ağında boğmaya çalışmasına bir başkaldırıdır bu.
Annares ütopik bir dünya mıdır? Kıtlık, toz ve hastalık hiç yakasını bırakmaz Annareslilerin. Buradan bakıldığında cevap nettir aslında; hayır, ütopik bir gezegen değildir. Odocular tüm bu hastalıkları, kıtlığı ve tozu da paylaşmak zorundadırlar.
Shevek, yasalar dışında herhangi bir ahlaka ve ibadet evleri dışında dinlere izin vermemekle suçlar Urraslıları. Kadın-erkek ilişkilerine olan yoz bakış açılarınaysa şaşırır. Odonun (ki bir kadındır) evliliğin yasal ve ekonomik önlemlerle zorlanan bir birliktelik olduğunu söyleyip, evliliği lanetlemesi Urraslılar için bir şey ifade etmez. Shevek bu anlamda da bir yabancıdır Urrasta. Çünkü o her zaman tüm yaşamların ortak olduğuna inanmış, laboratuvarlardaki tanklarda yaşayan balıklarla akrabalığından coşku duymuş olan sevdiği kadın Takveri yoldaşı, kardeşi görür aynı zamanda.
Annareste yeni doğan bebeklere isimler rasgele bilgisayar tarafından konulur. Bu nedenle, kişinin ismine bakılarak cinsiyeti konusunda yargıda bulunulamaz. Kadın-erkek ayrımcılığını her anlamda yadsıyan Annaresliler bu ayrıntıyı da unutmamışlar.
Urrasta iken Shevekin kulağına sıklıkla gelen, O-nun, ben-im, sen-in gibi iyelik zamirleriyle bezenmiş sözcükler her seferinde şaşkınlık yaratır onda. Annareste el-im, kol-um bile demeyen, kendisini doğuran kişiden anne (-m eki yok), rahatsızlığını baş ağrıyor diye belirten Shevek gerçek bir Odocu olduğunu her fırsatta kanıtlar. Fedakarlık da yabancı bir kelimedir onun için. Bir kişinin başka kişi veya toplum için kendini zora sokan tavırlarda bulunmasının özel bir nitelemesi (fedakarlık gibi) olmamalıdır; tüm yapılanlar gerekli olduğu için yapılmıştır.
Yeni bir dünya hayal etmekle yetinemeyiz. O dünyayı, var olan dünyanın, eski dünyanın, somut, bilimsel eleştirisi üzerinde kurabiliriz diyen Engelsin sözlerinin Sheveke rehber olduğunu görüyoruz. Shevek Annareste mücadele veriyor, fakat Urrası tanımaktan, kavramaktan geri durmuyor.
Fizikçi/isyancı Shevekin kapitalizmin vatanı olan Urrastan cehennem diye bahsetmesine hak vermemek mümkün değil.
KTÜ Paralı Eğitim Karşıtı Öğrenci
Platformunun gezisi
KTÜ Paralı Eğitim Karşıtı Öğrenci Platformu olarak yaklaşık 60 kişinin katılımıyla bir bahar gezisi düzenledik. Gezi öncesinde yapılan anket ve 1 Mayıs çalışmalarıyla kitlelerle daha sıkı bağların kurulması, böylece geziye yeni insanların katılması oldukça olumluydu. Geziye yönelik çağrının geç yapılması ve aynı gün başka gezilerin olması katılımı olumsuz yönden etkiledi.
Gezi hazırlıklarının özellikle platformumuza yeni katılan arkadaşlar tarafından yürütülmesi oldukça anlamlıydı. Gezide şiir, tiyatro ve müzik etkinliğinin yanı sıra Eğitim sisteminin sorunları ve örgütlenmenin gerekliliğini konulu bir forum düzenlendi. Foruma tüm kitlenin aktif katılımı dikkat çekti. Forumda platformun amacı ve şimdiye kadar yapılan çalışmalar da anlatılarak, paralı eğitim karşıtı mücadele çağrısı yapıldı. Gezimiz coşkulu halaylarla sona erdi.
KTÜ Paralı Eğitim Karşıtı Öğrenci Platformu
|