Bir üniversite öğrencisiyle eğitim sorunları ve emperyalist savaş üzerine konuştuk...
Kardeş bir halkın kanının
dökülmesine razı olamam!
- Gençlik bugüne kadar emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı mücadele etmiştir. Bir öğrenci olarak ABD emperyalizminin Iraka yönelik saldırısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- ABD dünya üzerinde bir imparatorluk kurmak istemektedir. Hegemonyasını arttırabilmek için de 11 Eylül saldırılarını bahane ederek, önce Afganistanı ardından Irakı işgal etmiştir. Bilişimin ve medyanın imkanlarını da kullanarak bu saldırgan politikalarını meşrulaştırmak istemektedir. Türkiye burjuvazisi ise ABD emperyalizminin saldırgan politikalarına taşeron olmak için çaba sarfetmektedir. Bir yandan tarihsel olarak göz diktiği Musul ve Kerkükü almak isterken, diğer yandan Güney Kürdistanda bir Kürt devletinin kurulmaması için ABDye taşeronluk yapmaktadır. Türkiyenin Iraka asker göndermesine kesinlikle karşıyım. Kardeş bir halkın kanının dökülmesine razı olamam.
- Yeni YÖK yasa tasarısı sizce gerçekten özerk, demokratik üniversite talebini karşılıyor mu?
Hayır karşılamamaktadır. Çünkü bu yasa tasarısı sermayenin ihtiyaçlarına cevap veren, üniversiteleri bilim yuvası olmaktan çıkarıp ticarethaneye çevirmenin bir aracıdır. Düzen çevreleri (YÖK, MGK vb.) bu yasa tasarısına karşı bir tavır sergiliyormuş gibi görünse de, aslında, bu bir aldatmacadır. Daha çok rektörler, kendi saltanatlarını sağlamlaştırmak ve AKPnin sistem dışı unsurlarını kontrol altında tutabilmek amacındadırlar. Bu yasa tasarısı aslında işçi ve emekçi çocuklarına yönelik bir saldırıdır. Üniversite kapıları işçi ve emekçi çocuklarının yüzüne kapanmaktadır.
- Geçtiğimiz haftalarda üniversite har(a)çlarına %25 oranında zam yapıldı. Bu zam hayatınızı nasıl etkiledi?
Öncelikle bulunduğum üniversite bilimsel kaygılarla değil ekonomik kaygılarla kurulmuştur. Bu da öğrencinin kendini akademik ve sosyal yönden geliştirmesini engeller. Yapılan son zamlar hayatımızı epeyce etkileyecektir. Okulun yanında bir işe girmek zorunda kalacağım. Böylelikle derslerime fazla zaman ayıramayacağım. Dahası kendimi geliştiremeyeceğim. Türkiyede yoksulluk sınırı çok yükseldiği için çoğu aile okul masraflarını (haraçlarını) karşılayamayacak böylece üniversite kapıları işçi ve emekçi çocuklarına kapatılmış olacak.
- MEB bünyesinde yapılan değişiklikler (özel okullara öğrenci gönderilmesi, bedava kitap dağıtılması, ilköğretim yönetmeliğinden eğitim parasızdır! ibaresinin kaldırılması) sizce ne anlam taşımaktadır?
Özel okullara öğrenci gönderilmesi hem AKPnin kendi tabanını yayması, hem de ekonomik açıdan vurgun yapmanın yolu olarak görülmesi ile gündeme gelmektedir. Tabii ki eğitimin giderek özelleştirilmesinin zeminini hazırlamak niteliğinde olan uygulamalardır.
- Bu saldırılara karşı çözüm konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Eğitimin parasız olması ve askeri harcamaların kesilerek eğitime aktarılması gerekmektedir. Bunu sağlamak için başta biz öğrenciler, bu bilinci emekçi kitleler arasında yayarak örgütlü mücadeleyi yükseltmeliyiz.
|