Eğitimdeki aldatıcı oyunlar devam ediyor...
%100 destek kimin için?
Eğitim alanında özelleştirme saldırılarını sürdüren AKP hükümeti, eğitimin piyasa ekonomisine açılması yolunda başlattığı projelere bir yenisini daha ekledi:
Eğitime %100 destek
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik eğitimde asıl hedeflenenin eğitim hizmetlerinin tamamen sermaye sahiplerine devredilmesi olduğunu, bu ve bunun gibi projelerin de bu hedefin ön adımları olduğunu bir kez daha ortaya koydu: Eğitime %100 destek olarak adlandırdığımız bu projeyle hedefimiz özel sektörü ve üçüncü sektör olan sivil toplumu da eğitim faaliyetlerine çok daha fazla dahil etmektir.
Bu açıklamalar yanıtlarını tahmin etmenin hiç de zor olmadığı soruları getiriyor aklımıza: Bu projeye destek veren sermayedarın kârı ne olacaktır? Kapitalistler ne karşılığında eğitime desteğini esirgemeyecektir? Bir anda tüm bu sermaye sahipleri nasıl bu kadar eğitimperver ve yardımsever kesiliverdiler?
Hepimiz biliyoruz ki kapitalist düzende, burjuva iktidarı ile sermayedarlar arası işbirliğinin ve dayanışmanın mutlaka işçi ve emekçiler aleyhine olan bir gerçekliği vardır. Oldukça iyi niyetli gibi gösterilmeye çalışılan bu projenin ardındaki gerçek de farklı değildir. Nitekim kampanyada eğitime destekte bulunan sermaye sahipleri, yani eli açık burjuvazi için, %5ten %100e çıkarılan bir vergi indirimi yapılacak. Kapitalist sistemin kendi içindeki paylaşım hesapları gözönünde bulundurulduğunda bu çok da şaşırtıcı değil.
Projenin adında geçen %100 destek anlamı da burada gizli olsa gerek. %100 destek! Ancak kim için? Böylece milyarlarla oynayan bir inşaat şirketi sahibi bir okul yaptırarak eğitime destek de bulunabilecek ve de kendisi için yaptığı harcamanın kat kat üstünde ödediği vergiyi azaltabilecek! Bu madalyonun bir yüzü. Diğer yüzünde ise, bu inşaat firmasının hayırseverlik adına yaptırdığı okulların doğal felaketler karşısında gördüğü hasarlar, yıkımlar var...
Bir yandan eğitimin toplum adına önemini bir dizi yerde vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Çelik, diğer yandan ise eğitimi sermayenin oyuncağı haline indirgeyip Eğitime destek ibareleri altında yatan sahte oyunları ve kirli çıkarları ört bas etmeye çalışmaktadır. Yaptığı basın açıklamalarında rolünü çok iyi oynarak; Bize nasıl bir ülke bırakıyorsunuz? diye soran çocuklarımızın gözlerine nasıl bakabiliriz? diye soran Bakan Çelik, bu aldatmaca ve kirli oyunlarla kandırmaya çalıştığı ailelerin, birer meta olarak gördüğü çocukların gözlerine hangi yüzle bakacaktır?
Bu projenin asıl amacının, eğitimin sermayenin gereksinimlerine göre düzenlenmesi olduğu kesindir. Bu da eğitime destek veren gönüllü sermaye sahiplerinin vergiden muaf olması ya da indirimlerden yararlanacak olmasıyla apaçık ortadadır. Eğitime destek gibi kaygıları olan ve yarın çocukların gözlerine nasıl bakacağını düşünenler, devlet okullarının çok büyük bütçe açıkları ve gereksinimleri varken, aynı zamanda bir dizi kaynak sıkıntısı dile getirilirken, büyük bir cömertlikle 15 trilyonluk gibi bir rakamı Özel Okullara Destek Kampanyası adı altında sermayeye peşkeş çekmektedir. Kapitalist bir ülkede yaşadığımızı ve burjuvazinin iktidarda oturduğunu düşünürsek, burjuva çocukları yerine emekçi çocuklarına kaynak ayrılabilme olasılığını düşünmemiz herhalde beklenemez.
Bu koşullarda, TÜSİAD ve hükümet işbirliğiyle hazırlanan bu projelere ve eğitimin sermayenin eline bırakılmasına karşı, öğrenciler olarak kendi haklarımızı koruyabilmek için bu özelleştirme saldırılarına karşı bulunduğumuz her alanda örgütlenmeliyiz.
|