6 Mart'04
Sayı: 2004/01


  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci bir sınıf hareketi geliştirmek için görev başına!
  Ekonomik "canlanma" masallarının iç yüzü...
  Hükümet işçi ve emekçilerle alay ediyor!
  Hükümet ve muhalefet: Al birini vur ötekine!
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  İLGP kuruldu...
  ÖO Direnişi'nde 108. şehit: Muharrem Karademir
  Liberal solun yerel seçim perişanlığı... "Yerel yönetimler" ve liberal hayaller
  Yerel seçimler, EMEP reformizmi ve sosyal demokratlaşma
  Süresiz iş bırakmayı örgütleyelim!
  Kapitalizm ve kadın
  Türkiye'de işçi-emekçi kadın olmak!
  Savaş çetesinin "Büyük Ortadoğu Projesi"
  "Büyük Ortadoğu Projesi"nin merkez ülkesi Türkiye!..
  İşgalcilerde ahlaki çöküntü büyüyor
  Haiti'ye emperyalist müdahale
  Bültenlerden...
  Bültenlerden...
  Neo-liberalizme karşı reformist savunma
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
BDSP’nin Adana Dumlupınar ve
Şakirpaşa seçim büroları açıldı

Düzenin seçim oyularını bozmaya yönelik seçim çalışmalarımız devam ediyor. Dumlupınar Mahallesi’nde emekçilerin yardımıyla bulduğumuz seçim büromuzun açılışına katılma çağrısını el ilanlarımızı dağıtarak yaptık. Seçim büromuzun açılacağı gün, mahalleyi dolaşarak megafonla sözlü çağrıda bulunduk. Kürt işçi ve emekçilerin yoğun olarak yaşadığı Dumlupınar Mahallesi’ndeki seçim büromuz semt pazarının göbeğinde bulunuyor. Seçim büromuz seçim çalışmamızın güçlenmesiyle birlikte etkili bir mevziye dönüşecektir.

Şakirpaşa’daki seçim büromuzu ise Cumartesi Pazarı’nın bulunduğu yerde açtık. Seçim büromuzun açılışına çağrı yapan el ilanlarımızı dağıttık ve megafonla sesli çağrı yaptık.

Mahalleden yerel bir müzik grubu Kürtçe ve Türkçe türkü ve marşlar söyledi ve gençler halaya durdular. Açılışa yaklaşık 50 kişi katıldı. İlerleyen saatlarde açılış etkinliğinin mahallede duyulması ile birlikte katılım sayısında artış oldu. Daha sonra BDSP’nin Adana Büyükşehir Bağımsız Sosyalist Belediye Başkan adayı Özden Demirel söz alarak seçimlere neden aday olduğunu açıklayan kısa bir konuşma yaptı. Konuşma sırasında sık sık “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Kahrolsun sermaye iktidarı!”, “Yaşasın işçi-emekçi iktidarı!” sloganları gür bir şekilde atıldı. Etkinliğimiz iki saat sürdü.

BDSP çalışanları/Adana



Adana BDSP seçim çalışmalarından...

Adana’daki seçim çalışmalarımızı bir iç toplantıyla başlattık. Yaklaşık 25 kişinin katıldığı bu toplantıda, seçim platformumuz, düzen partileri ve “demokratik güçbirliği”nin seçim politikaları, çalışma yürüteceğimiz hedef alanlar, çalışmada kullanacağımız merkezi ve yerel araçların neler olacağı, güçlerimizin çalışmada nasıl konumlandırılacağı, tüm güç ve olanakların devrimci bir kitle çalışması temelinde nasıl harekete geçirileceği üzerine tartıştık. Belli kararlar alarak çalışmamızı başlattık.

Önce çeper ilişkilerimizi de seferber ederek Dumlupınar ve Şakirpaşa mahallelerinde seçim büroları tuttuk. “Düzen partilerine oy yok! Soyguncu-rantçı sermaye uşaklarından hesap soralım!/BDSP” imzalı afişlerimizi yaygın bir şekilde fabrika önlerine, E-5 üzerine ve emekçi semtlerine yaptık. BDSP’nin seçim bildirgesini sözlü ajitasyon eşliğinde fabrikalara, emekçi semtlerdeki pazarlara ve tek tek evlerin kapılarını çalıp sohbet ederek dağıttık. Afiş ve broşürlerimiz epeyce ilgi çekti. Çalışmalarımız tüm yoğunluğu ile devam edecek.

BDSP çalışanları/Adana



Yerel seçimler üzerine bir eğitim emekçisiyle konuştuk...

“Kendi sınıf politikamız etrafında birleşelim!”

- Yerel seçimler yaklaştı. Oyunuzu kime, hangi partiye vereceğinize karar verdiniz mi, yoksa propaganda dönemini mi bekliyorsunuz?

Eğitim emekçisi: Düzen partilerinin propagandalarından da, boş vaatlerinden de etkilenmeyecek kadar bilincim yerinde. Yani kararımı çoktan verdim. Bu partilerin ne bu seçim döneminde ve ne de sonrasında yalanlarıyla beni kandırma imkanları bulunmuyor. Ne istediklerini, ne yaptıklarını görüyorum, programlarını okuyorum. Bir emekçi olarak bana sadece daha zor, daha kötü bir yaşam vaadediyorlar. Böyle olunca da, ben, açıkçası, hangisinin ehven-i şer olduğu konusuna değil, hangisinin kötülükte diğerlerine ağır basacağı konusuna kafa yoruyorum artık. Oyuma gelince, onu kullanacağım elbette, ama kendi sınıfımdan bir adaya vereceğim. Sormadınız ama söyleyeyim, oyum BDSP adayınındır.

- Neden BDSP adayı, bu aday ne vaadediyor size?

Eğitim emekçisi: Öncelikle, bizi boş vaatlerle oyalamaya çalışmıyor. Bunun yerine gerçeklerin ışığıyla yolumuzu, zihnimizi açmaya çalışıyor. Bu ikisinin doğal sonucu olarak da, bizlere, isteklerimizi elde etmek istiyorsak birleşip mücadele etmemiz gerektiğini söylüyor.

Yani, düzenin bir politik platformu var. Bu platformda sağından soluna pek çok düzen partisi yarışıyor. Ancak yarışlarında sizleri de piyon olarak kullanıyorlar. Kendinizi kullandırtmayın. Sermayenin politik platformundan ayrılın. Kendi sınıf politikanız etrafında birleşin. Düzen partilerinin piyonları olacağınıza, kendi siyasal mücadelenizin neferleri olun, diyor. Piyonlara hak verildiği nerde görülmüş, kullanılır ve işi bitince kenara atılırlar. Sizi kullanmalarına ve sonra bir kenara atmalarına izin vereceğinize, onlara karşı mücadele ederek haklarınızı kazanın, diyor.

Aslında BDSP adayının seçimler vesilesiyle söylediği bu gerçekler, pek çoğumuz için yeni veya yabancı şeyler değil. Özellikle bizim kamu hizmet sektörleri içinde. Bugün çok geriye düşülmüş bile olsa, hak verilmez alınır fikrinin zihinlerden silineceği kadar uzun bir zaman geçmedi aradan. Yani, sendikal haklarımızı söke söke alma eylemleriyle sokakları, alanları doldurduğumuz o güzel günleri daha unutmadık. Unutmayınca da, BDSP adayının mücadele çağrısı bir yanıt buluyor doğal olarak. Bizden biri ve bizim gibi düşünüp, bizim gibi konuşuyor. Şu farkla ki; O’nda bizim kitlede yaygın kimi çekincelerin, korkuların, kaygıların izi bile görünmüyor.

Bizi özgüvene davet ediyor. Kendimize gelmeye, birbirimize güvenmeye ve elele vermeye çağırıyor. Böyle yaptığımız taktirde haklarımızı alabileceğimizi vaadediyor. Bundan daha somut, daha gerçekçi vaat olabilir mi?



Antakya Küçük Sanayi Sitesi’nden bir işçiyle seçimler üzerine konuştuk...

“Seçim kürsüsünü devrim mücadelesinin kürsüsüne çevirelim!”

- Yerel seçimler sizin için ne ifade ediyor?

Yerel seçimler bir kez daha toplumun gündemine girmiş bulunuyor. Nereye giderseniz 3-5 kişinin biraraya gelerek seçim tartışması yürüttüğünü görürsünüz. Bu bizim sanayi sitesi için de geçerli. Burada daha çok düzen partileri ekseninde bir tartışma var. Bunun nedeni devrimci güçlerin yaşadığı ciddi zayıflıktır. Devrimci güçler bu noktada yaşanan zayıflıkları aşabilme iradesi gösterebilirse, sanayi sitesinde güçlü bir devrimci atmosferin oluşacağından eminim.

Dönem dönem buraya devrimciler geldiler, faaliyet yürüttüler. Bu olumlu tepkiler de aldı. Ancak bir türlü çalışmaların arkası gelmedi. Düzen partileri zaten itibar kaybetmiş durumda, kitlelerin onlara güveni kalmamış. Devrimci çalışmada biraz daha ısrar edilebilse çok anlamlı sonuçlar elde ederiz. Evet, aynı zamanda bu bir çağrıdır. Kime çağrı diye sorarsanız; sağlam ve iddialı bir programa sahip olan BDSP’yedir. Zaten bunun çalışmaları da başlamış bulunuyor.

- “Demokratik Güçbirliği” hakkında ne düşüyorsunuz?

“Demokratik Güçbirliği” kendini düzen içi çözüm programına bağlamış bir siyasal platformdur. Bu haliyle işçi ve emekçilerin sorunlarına yabancılaşmıştır. Gerçek anlamda bir çözüm sunmaktan acizdir. Çünkü hedefinde burjuva düzen yoktur. İktidar perspektifinden yoksundur.

- Sizce çözüm ne?

Çözüm elbette sermaye iktidarını devirmeyi amaçlayan bir ideolojik bakış açısıdır. Seçim kürsüsünü devrim mücadelesinin kürsüsüne çevirmektir. Bu nedenle BDSP gerçek ve tutarlı tek devrimci programdır.

Kızıl Bayrak/Antakya