6 Mart'04
Sayı: 2004/01


  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci bir sınıf hareketi geliştirmek için görev başına!
  Ekonomik "canlanma" masallarının iç yüzü...
  Hükümet işçi ve emekçilerle alay ediyor!
  Hükümet ve muhalefet: Al birini vur ötekine!
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  BDSP seçim çalışmalarından...
  İLGP kuruldu...
  ÖO Direnişi'nde 108. şehit: Muharrem Karademir
  Liberal solun yerel seçim perişanlığı... "Yerel yönetimler" ve liberal hayaller
  Yerel seçimler, EMEP reformizmi ve sosyal demokratlaşma
  Süresiz iş bırakmayı örgütleyelim!
  Kapitalizm ve kadın
  Türkiye'de işçi-emekçi kadın olmak!
  Savaş çetesinin "Büyük Ortadoğu Projesi"
  "Büyük Ortadoğu Projesi"nin merkez ülkesi Türkiye!..
  İşgalcilerde ahlaki çöküntü büyüyor
  Haiti'ye emperyalist müdahale
  Bültenlerden...
  Bültenlerden...
  Neo-liberalizme karşı reformist savunma
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Emperyalist barbarlığın yeni saldırı hamlesi...

Savaş çetesinin “Büyük Ortadoğu Projesi”

Halkların katili Amerikan emperyalizmi kanlı siciline yeni suçlar eklemek üzere planlar hazırlamaya devam ediyor. Son günlerin önemli gündem maddelerinden biri olan “Büyük Ortadoğu Planı” da (BOP) bu kapsamlı katliam projelerinin başında geliyor. Bu saldırı planının Kuzey Afrika’dan Kafkaslar’a kadar 22 ülkeyi kapsayacağından söz ediliyor. Daha plan açıklanmadan kalemlerinden kan damlayan medyadaki Amerikan yalakalarının o iğrenç propagandaları başladı bile. Gazeteci kılıklı bu kan emiciler “büyük plan”ın hizmetine şimdiden koşulmuş bulunuyorlar.

En vahşi katliamlarına “insani” kılıflar uydurmaya çalışan emperyalist-kapitalist barbarlık düzeninin temsilcileri, bir ülkeyi yerle bir ederek halkını kıyımdan geçirmeyi demokrasi ve özgürlük götürme şeklinde yutturmaya çalışıyorlar. Ancak dünya halkları bu haydutların demokrasiden ne kastettiklerini tarihsel ve güncel deneyimlerden biliyorlar. Ortada Hiroşima, Nagazaki, Filistin, Vietnam, Cezayir, Endonezya, Ruanda, eski Yugoslavya, Afganistan, Irak gibi milyonlarca insanın katledildiği örnekler varken, savaş kundakçılarının yalanlarını halklara yutturmaları pek kolay olmayacak.

Savaş kundakçıları halklarla alay ediyorlar

Hedeflerine zorbalık ve yıkımla ulaşacaklarını sanan emperyalist haydutlar, Irak halkının direnişi ile ciddi bir yanılgı içinde olduklarını farkettiler. Yalan vaadleri bir işe yaramadığı gibi, en modern silahlarla donanmış ordularının vahşeti de sökmedi. Bu koşullarda başka bölge ülkelerini işgal etme girişiminin bölgesel bir direnişe yol açabileceğini gören Bush’la savaş çetesi, şimdiye kadar böyle bir adım atmaktan çekindiler. Böylece emperyalist savaş projesi belli bir süre için sekteye uğramış oldu.

Birleşmiş Milletler üzerinden diğer emperyalist güç odaklarını Irak bataklığına çekmeye çalışan ABD-İngiliz emperyalistleri, bunda kısmi bir başarı sağladılar. Ama bu başarı sembolik olmanın ötesine geçemedi. Dolayısıyla projedeki aksaklık devam ediyor. Planlarını hayata geçirebilmek için öncelikle Irak çıkmazından kurtulmak gerekiyor. İşte BOP’un gündeme gelmesi bu ihtiyacın ürünüdür.

Bölge halklarının ABD emperyalizminden nefret ettiği biliniyor. Yıllardır Filistin halkını katleden siyonistlere sınırsız destek vermesine duyulan tepkinin bir ürünü olan bu anti-Amerikancılık, Irak halklarını hedef alan saldırılardan sonra daha da arttı. Washington’daki savaş çetesi ve onun akıl hocaları, hazırladıkları bu yeni planla halkları kandırabileceklerini sanıyorlar. Zira bu defa bölge halklarının yaşadıkları sorunlara çözüm üretmek üzere hareket ettiklerini, ayrıca bunun bir dayatma olmadığını, bu planı bölgedeki dostlarıyla (yani uşaklarıyla) ortak şekilde hayata geçireceklerini ilan ediyorlar. Emperyalistlerin, hele ABD emperyalizminin Ortadoğu halklarının sorunlarını çözecek bir projeden bahsetmesi, bölge halklarıyla alay etmektir.

Barbarlığa giydirilen kılıf

Bölge halklarının temel hak ve özgürlükler, sosyal kazanımlar alanında ciddi sorunlar yaşadığı bilinmektedir. Halklara bunca eziyeti yapan gerici rejimlerin çoğunun ABD emperyalizminin has uşakları olduğu da bilinmektedir. Bölge gericiliğinin temel dayanağı ise bizzat ABD’dir. Yani bölge halklarının yaşadığı sorunların, çektiği bunca acıların baş sorumlusu genelde emperyalistler, özelde Amerikan emperyalizmi ve bölgedeki işbirlikçileridir. Bu sorunların ABD ile dostları tarafından çözüleceği iddiası, emperyalist saldırganlığa giydirilen bir kılıftan başka bir şey değildir.

“Büyük Ortadoğu Projesi”nin temel amacı “terörle savaş” olduğu halde (terörle savaşın ne anlama geldiğini Filistin, Afganistan ve Irak’tan biliyoruz), bölgenin temel sorunlarını çözeceği propagandası öne çıkarılıyor. Gazeteci kılıklı Amerikancıların sunduğu listeye bir gözattığımızda, bu iğrenç aldatmacayla karşı karşıya kalıyoruz. Buna göre ilk hedef -özellikle Arap ülkelerinde- bağımsız seçim, kadınlara oy hakkı tanınması... Ardından liste devam ediyor. Avukatlara savunma hakkı tanınacak. Medya bağımsızlaştırılacak, demokrasi ve insan haklarıyla ilgili çalışan sivil toplum kuruluşlarına mali destek yapılacak. En önemli adım ise, özellikle Arap ülkelerinde kadının yeniden adını duyurmasını sağlamak. Okuma yazma oranını 2010 itibariyle artırmak (Arap nüfusunun yüzde 40’ı okuma-yazma bilmiyor). 2008itibariyle 22 ülkede toplam 100 bin kadın öğretmenin görev yapması sağlanacak. Büyük Ortadoğu Finans Merkezi kurulacak, fakirlere mali yardım yapacak. Arap ülkelerinin ticaretleri artırılacak...

Yıllardır Ortadoğu halklarının kanını döken, doğal zenginliklerini sömürüp yağmalayan, yoksulluğa maruz bırakan, Ortaçağ kalıntısı rejimleri ayakta tutarak demokratik gelişimi engelleyen emperyalist zorbalar, şimdi utanmadan kendi yarattıkları sorunları çözmek için proje hazırladıklarını söyleyebiliyorlar. Dahası bölge halklarından bu proje için destek istiyorlar. Bu kapsamda “demokrasi ve insan hakları için çalışan sivil toplum kuruluşlarına mali destek sağlanacağı”nı söylüyorlar. Oysa Sırbistan ve Gürcistan örneklerinde görüldüğü gibi, “sivil toplum kuruluşu” diye tanımlanan bu oluşumlar, aslında CIA’nın emrinde çalışan Amerikan uşakları ile aldatılmış belli kesimlerden oluşuyor. Adı geçen iki ülkede Amerikancı bir diktatörü iktidara taşımak için etkin bir rol üstlenen bu ür örgütlerin, aslında Amerika’ya paralı uşaklık yapmaktan başka bir işe yaramadıkları açıkça görüldü. Görülüyor ki ABD emperyalizmi, benzer örgütlenmeleri Arap ülkelerinde de yaygınlaştırmaya hazırlanıyor.

Plana destek bulmak amacıyla ilk adımı ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Marc Grossman attı. Bu çerçevede Grossman, 29 Şubat-5 Mart tarihleri arasında Ürdün, Mısır, Fas, Bahreyn, Türkiye ve Brüksel’i ziyaret edecek. Bölgedeki uşaklarına planı anlatıp destek isteyecek olan Grossman, AB emperyalistlerini de projeye katmak için girişimlerde bulunacak. Dünyaya meydan okuyan küstah haydutlar, Irak’ta aldıkları dersten sonra, AB’yi de saldırganlık politikalarının aktif katılımcısı yapmak istiyorlar.

Dünyanın en stratejik bölgelerinden biri üzerinde tam denetim kurmak için harekete geçen ABD emperyalizminin bu adımı emperyalist odaklar arası çelişkilere yeni boyutlar katacaktır. Farklı emperyalist güç odaklarının militarist aygıtlarını tahkim etmeleri, bu alanda yaptıkları harcamalar boşuna değildir.

Bölgesel anti-emperyalist direnişi örmek
acil bir ihtiyaçtır!

Emperyalist saldırı planlarının halklara ağır bedeller ödettiği pek çok tarihsel ve güncel olayla sabittir. “Büyük Ortadoğu Planı” adı altında gündeme gelen, gerçekte Afganistan-Irak işgalleriyle başlayan ve 22 ülkeyi kapsayacağı söylenen bu saldırının, Asya-Afrika halklarını aynı anda hedef alacağı açıklanmıştır. Önümüzdeki Haziran ayında yapılacak G-8 zirvesinde resmen ilan edilmesi bekleniyor. Bu kapsamlı saldırı engellenemediği takdirde ağır yıkımlara yolaçacağı açıktır.

Emperyalist saldırıyı planlayanlar, yerli işbirlikçilerin aktif katılımını sağlayarak kendilerine meşru zemin yaratma çabası içindeler. Bu da anti-emperyalist direnişi bölgedeki işbirlikçi rejimleri açıktan hedef almak sorumluluğuyla karşı karşıya bırakıyor. Bölgenin sembolü olan Filistin halkının kararlı mücadelesi ile işgale karşı Irak halkının sergilediği direnişin bölgesel boyuta taşınıp devrimci bir program etrafında birleştirilmesi durumunda, uşaklarıyla beraber emperyalist haydutları Ortadoğu’dan defetmek mümkün olacaktır.