29 Mayıs'04
Sayı: 2004/21 (13)


  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalizme ve siyonizme karşı mücadeleyi yükseltelim!
  Barbarların NATO Zirvesi için İstanbul'da fiili sıkıyönetim...
  NATO karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  NATO karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  NATO karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  NATO karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  NATO dağıtılsın!
  DİSK 12. Genel Kurulu'na doğru...
  DİSK Genel Kurulu öncesi sendika yöneticileriyle konuştuk...
  Sermaye işbirlikçisi sendika ağaları yeni saldırılar için mesaide!
  Erdoğan TOBB Genel Kurulu'nda işsizliğe çare buldu!
  Gericilerin Çağlayan mitingi ve EMEP
  Yaz dönemi çalışmasının çok yönlü gündemleri
  Ekim'in Mayıs 2004 tarihli 236. sayısı çıktı...
  Devlet-mafya-futbol üçgeni...
  Ebu Garib'ten Ulucanlar'a...
  "Pişmanlık yasası" yeni hazırlanan TCK ile süresiz hale getiriliyor...
  Siyonist cellatlar Filistin'de etnik temizlik yapıyor
  Filistin halkıyla dayanışmayı yükseltelim!
  Irak'taki işkence vahşeti bakanlık onaylı!
  Arap Birliği Zirvesi...
  Uluslararası hareket...
  EMEP'ten düzenle barışmanın yeni adımları...
  Edirne şenliğinde polis terörü...
  YÜT 8. Geleneksel Bahar Şenlikleri...
  Basından...
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Haiti’de bitmeyen çatışmalar...

ABD ve Fransa komutasındaki Çokuluslu Askeri Güç (MİF), BM Güvenlik Kurulu’nun aldığı yeni bir kararla yerini BM denetimindeki bir mobil güce bırakacak. Yeni güç 6700 asker ve 1620 polisten oluşacak. Bu adımın atılmasına yolaçan esas gelişme, Jean-Bertrand Aristide’yi zorla iktidardan uzaklaştırarak yerine uşak Gerard Laturtue’i iktidara getiren ABD ve Fransa’nın tüm çabalara rağmen ülkede denetimi sağlayamamasıdır.

Güvenliği sağlamak bir yana ülke çapında yağma, talan ve katliamlar sistematik bir boyut kazanmış bulunuyor. İsyancı güçler, paralı asker olmaları karşılığında kendilerine vaadedilen rüşvetlerin bugüne kadar verilmemesi nedeniyle silah bırakmayı reddediyorlar. ABD ve Fransa, askeri gücüne destek sunmayan komşu ülkeleri BM’lerin bu yeni kararıyla ikna etmeye çalışıyor. Zira halkın ezici çoğunluğu açlıkla karşı karşıya bulunuyor. Sadece su ihtiyacını karşılama oranında %75 gerileme yaşanmış durumda.

Bir ay içinde görev alması beklenen BM’in, ABD ve Fransa uşağı bu yeni hükümeti kurtarması çok da kolay olmayacaktır. Aristiden’in ülkeye geri gelmesini belki de bu yeni güçler isteyeceklerdir. Zira başka somut bir yol görünmüyor.


Kolombiya: Petrol işçilerinin grevi sürüyor

Petrol Sendikası’nın (USO) 22 Nisan günü aldığı grev kararı üzerine eyleme geçen petrol işçileri, devlet petrol tekeli ECOPETROL’ün özelleştirilmesini engellemeye çalışıyor. Grevin başladığı ilk günlerden itibaren ülkenin en önemli petrol rafineleri ordu güçleri tarafından işgal edildi. Bu eylemler sırasında işçiler ve güvenlik güçleri arasında birçok alanda saatler süren çatışmalar yaşandı. Grevi “yasadışı” ilan eden devlet yetkilileri, 5 işçi önderini tutuklarken, 4’ü sendikacı 12 işçiyi de işten attı. ECOPETROL ‘60’lı yıllardan bu yana ülkenin en önemli gelir kaynağını oluşturuyor. ABD petrol tekellerinin yeminli uşağı Alvora Uribe, özelleştirme saldırısıyla bu kaynağa doğrudan elkoyarak petrol tekellerinin hizmetine sunmak istiyor. Zira bugüne kadar Kolombiya’da faalyt gösteren özel petrol tekelleri devlete vergi ödemenin yanısıra, devlet tekeli ECOPETROL’a işlettikleri petrolden belli oranda pay vermek zorundalar. Devam eden grevin tüm emekçilerin desteğini alması, grevin başarıyla sonuçlanmasının da güvencesini oluşturuyor.


Küba hükümetinin Guantanamo girişimi

Küba hükümeti Guantanamo’daki esirlerin durumunu BM gündemine taşımak için bazı girişimler başlattı. Ayrıca komşu ülkelerden de destek alma arayışını sürdürüyor. Küba büyükelçisi ağustos ayında BM’lere vereceği dilekçeyi desteklemesi için Honduras hükümetini ziyaret etti. Küba büyükelçisi BM’den bir raportörün esirlerin durumunu araştırmak için görevlendirilmesini istiyor. Bilindiği gibi Honduras daha önce ABD’nin girişimi üzerine, Küba’da insan hakları ihlallerini araştırmak için bir BM gözlemcisinin gönderilmesini aktif bir şekilde desteklemişti. Küba’nın BM’ler nezdinde başlattığı bu girişimi sonucunda yapılacak gizli bir oylamayla, bu girişim red ya da kabul edilecek. İnisiyatifin kabul edilmesi halinde BM’ler, kasım ayında yapacağı bir oturumda, Guantanamo eirerini gündemine alıp tartışacak.



Venezuela’da karşı-devrimci güçlerin
darbe hazırlığı boşa çıkarıldı!

9 Mayıs günü başkent Karakas’a yakın bir çiftlikte yakalanan Kolombiyalı paramilitarist çeteler tutuklanarak kamuoyuna teşhir edildi. Tutuklananan 80 kişilik karşı-devrimci çetenin Hugo Chavez`e karşı yeni bir darbe hazırlığı içinde oldukları açığa çıkarıldı. Tutuklananlar arasında paramilitarist karşı-devrimci güçlerin tanınan komutanlarından birinin de olması darbenin boyutunu göstermektedir. Kolombiya ordusunun eski üyelerinden oluşan bir grubun Venezuella’ya girerek Şili benzeri bir darbe yapmak için hazırlandıkları anlaşıldı. Venezuella’da 400’e yakın bir karşı-devrimci çetenin hala darbe hazırlıklarını sürdürdüğü açıklandı. Bu açıklamanın ardından, 24 Mayıs günü başkent Karakas’ta biraraya gelen onbinlerce kişi “Bolivya Devrimi”ne karşı yapılan provokasyonu ve dış güçlerin müdahalesini protesto eden goml;rkemli bir gösteri gerçekleştirdi. Gösteride uzun bir konuşma yapan Hugo Chavez, ABD’yi “katil emperyal güç”, Kolombiya hükümetini de “oligarkların uşağı” olarak nitelendirdi.

Venezuella’da “devrim anti-emperyalist sürece girmiştir” diyen Chavez, savunma güçlerinin etkili bir konuma getirilmesinin yanısıra “tüm Venezuellalı kadın ve erkekler kendisini devrimi savunmak için bir asker olarak görmeli” çağrısında bulundu. Chavez, 1989 yılından sonra solun anti-kapitalist fikirleri bir tarafa ittiğini ve küreselleşmenin etkisinde kaldığını söyledi. Ayrıca büyük toprak sahiplerine karşı da mülksüzleştirme tehdidinde bulundu. Hugo Chavez’in bu konuşması yeni bir söylemin ifadesi. Zira beş yılı bulan yönetimi altında “insan yüzlü bir kapitalizm yaratma”yı temel alan bir programı savunuyordu. Fakat emekçi sınıfların “demokrasiyi sokakta savunma politik olgunluğu”nun yanısıra artan dış müdahale tehditleri de bu yeni yönelimin başlıca nedenlerini oluşturuyor.


Guatemala: Tarım işçilerinin
direnişi büyüyor!

Kızılderili tarım işçileri ile değişik örgütler, köylerine ve ailelerine karşı artan terör ve tehditler üzerine hükümete karşı eyleme başlayarak ulusal direniş günü ilan ettiler. Eylemin sözcüsü Juan Tiney, yaşam, barınma, eğitim vb. haklarının anayasada yeralana kadar direnişin farklı yoğunluk ve biçimlerde devam edeceğini açıkladı. Sözcü Juan Tiney, yeni hükümetin dört aylık yönetimi altında yüzlerce ailenin yerlerinden zorla sürüldüğünü ve bu zor kullanmadan dolayı Ulusal Kızılderi Tarım İşçileri Örgütü’nün (CONİC) yirmi üyesinin katledildiğini açıkladı. Artan bu saldırıların püskürtülmesi için tarım işçileri ve diğer örgütlerin savunma komiteleri oluşturduklarını belirtti. Devlet güçlerinin 10 Mayıs günü gerçleştirmek istedikleri saldırıların geri püskürtüldüğünü, direnişlerinin tüm bölge emekçileri içinde destek bulması ve duyulması için özel komiteler de oluşturduklarını açıkladı.