5 Haziran'04
Sayı: 2004/22 (14)


  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalizmi işçi sınıfının örgütlü mücadelesi altedecek!
  İnsanca yaşamaya yeterli ücret!
  Asalaklar 303 milyon asgari ücreti dahi çok buluyorlar...
  Emperyalistlerle açık-gizli tüm antlaşmalar iptal edilsin!
  Devrimci bir DİSK yaratmak için öncü işçiler görev başına!
  Personel rejimi yasası saldırısı gündemde...
  İNSERT işçileri direndi ve kazandı...
  NATO karşıtı faaliyetlerden...
  NATO karşıtı faaliyetlerden...
  Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!
  NATO Zirvesi karşıtı kampanyanın sorunları
  Parti ve yeni dönem
  İşkence Ebu Garib zindanıyla sınırlı değil
  "Yönetim devri" emperyalist işgali meşrulaştırmaya yetmeyecek
  Yeniden "savaş" mı?
  ABD, Irak ve Kürtler...
  Çiğli İşçi Kurultayı gerçekleşti...
  Bültenlerden...
  Ekim Gençliği'nden...
  İşkence ve katliamlara sessiz kalmayalım!
  Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmed Arif...
  Demokrasi aldatmacası, F tipleri, işkence ve intihar...
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
İNSERT işçisi direndi ve kazandı...

“İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”

İNSERT, DES Sanayi Sitesi’nde bulunan, azgın sömürü ve kuralsızca çalışma koşullarının dayatıldığı küçük ölçekli işletmelerden biri.

Son bir hafta içinde İNSERT patronunun keyfi davranışlarına yenileri eklendi. 25 işçiyi hiçbir açıklama yapmadan evlerine gönderdi. Ardından 2 işçiyi, bir sonraki gün ise 1 işçiyi işten çıkardı. Aynı anda daha önce eve gönderdiği 25 kişiyi de geri çağırdı.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken işçiler artık birlik olmanın gerekliliğinin bilincine vararak adımlar atmaya başladılar. Bu gidişe dur demek için örgütlendiler. Bunun üzerine 4 işçinin daha çıkışı verildi. 31 Mayıs sabahı patron da işçiler de hazırlıklıydılar. İşçiler başta atılan arkadaşlarının geri alınması ve atılmaların durdurulması olmak üzere 4 talep ileri sürdüler. Bu talepler kabul edilene kadar çalışmayacaklarını patrona söylediler. Seçtikleri temsilciler üzerinden görüşmelerin yapılması gerektiğini belirttiler.

Patron saldırganlığına ve pervasızlığına devam etti. Temsilcileri tanımadığını, isteyenin çalışmaya devam etmesini, istemeyenlerin ise çekip gitmesini söyledi. Patronun saldırganca konuşmaları işçilerin alkışlarıyla susturuldu.

İşçiler kapı önünde “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “Atılanlar geri alınsın!” sloganları attılar. Bunun üzerine patron polis çağırarak işçileri dağıtmaya çalıştı. Ancak işçilerin kararlı tutumu karşısında bir şey yapamadılar. Avukatın gelmesiyle tekrar görüşme talep edildi, ancak kabul edilmedi. Uzun süren bekleyişin ardından patron görüşmeyi kabul etti. İşçilerin taleplerini sıralayan avukat, bunların bir kısmının kabul edildiğini, atılan arkadaşlarının ücretli izne çıkarıldığını ve geri kalanların işbaşı yapabileceklerini söyledi. Bunun üzerine işçiler kendi aralarında anlaşarak eylemi bitirdiler.

Sabah 08:00’den 11:00’e kadar süren eylemde yağmur hiç kesilmedi. Tüm olumsuzluklara rağmen işçiler inançlı ve kararlıydılar. İşçilerle yaptığımız görüşmede bunun bir başlangıç olduğunu mücadelelerinin devam edeceğini söylediler.

Kızıl Bayrak/Kartal



OSİM-DER’den destek çağrısı...

Tüm öncü işçileri İNSERT işçileriyle
dayanışmaya çağırıyoruz!

Bölgemizde uzun süredir süren sessizlik İNSERT işçilerinin sloganlarıyla bozuldu. İNSERT işçilerinin yaşadığı sorunlar ve buna karşı ileri sürdüğü talepler, bölgedeki tüm işletmeler için geçerlidir. Birçok işletmede baskı, hakaret, tehdit, sigortasız çalıştırma, düşük ücret vb. uygulamalar had safhaya ulaşmıştır. Derneğimize gelen bilgiler bunun her geçen gün daha da artacağını göstermektedir. Bunun bir nedeni patronların pervasızlığı ve saldırganlığı ise, temel nedeni işçilerin örgütsüz ve dağınık olmasıdır.

En son İNSERT’te yaşananlar işçilerin birlik ve beraberliğe duyduğu ihtiyacı bir kez daha göstermiştir.

İNSERT patronu Yılmaz Türköz, arkasındaki örgütlülüğe güveniyor. Çünkü patronlar tek tek değil hep birlikte hareket ediyorlar. Onların gücü örgütlülüklerinden geliyor. Yoksa ne kalabalıklar ne de cesur! Onlar pervasız uygulamalarını bizim örgütsüzlüğümüzden alıyorlar.

İNSERT işçileri mücadelelerinde ve taleplerinde sonuna kadar haklı ve meşrudurlar! Biz OSİM-DER olarak onların arkasındayız. Maddi manevi her türlü desteği sağlamaya hazırız. Bölgedeki öncü işçilere düşen görev ise İNSERT’teki işçi kardeşlerine sahip çıkmak, destek olmak ve dayanışmayı örgütlemektir!

Yaşasın İNSERT işçilerinin haklı mücadelesi!
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
OSB-İMES’te örgütlü işçiler kazanacak!

OSB ve İMES İşçileri Derneği (OSİM-DER)
Geçici Yönetim Kurulu



İNSERT işçilerinin DES Sanayi Sitesi’nde dağıttığı bildiriden...

İNSERT’te baskılara son!

Bizler İNSERT’te çalışan işçileriz. Yoğun sömürü ve baskı koşullarında çalışıyoruz. Tüm bunlara bir de patron Yılmaz Türköz’ün keyfi uygulamaları eklenince işletmemiz bizlere cezaevi gibi geliyor. Düşünün ki; istediği zaman işten atıyor, istediği zaman çağırıyor, istediği zaman hakaret edebiliyor. En son 24 Mayıs Pazartesi günü 25 arkadaşımız hiçbir gerekçe, açıklama yapılmadan evlerine gönderildi! İNSERT’te biz işçilere öyle değer veriliyor ki, açıklama yapma gereği dahi görülmüyor! Daha sonra ise 27 Mayıs Perşembe günü 1 bayan arkadaşımız komik bir gerekçeyle işten atıldı. Yine hiçbir açıklama yapılmadan 29 Mayıs Cuma günü bir arkadaşımızın daha işine son verildi!

Bunun üzerine biz İNSERT işçileri bir birlik oluşturduk. Baktık ki, işçilerin işçilerden başka dostu yok. İNSERT patronu keyfi uygulamalarını, baskıları, hakaretleri (küfüre varan), sigortasız çalışmaya ve en önemlisi işten atmaların durdurulmasını sağlayacak tek şey bizim birliğimiz olduğunu anladık. İNSERT patronu tüm bunları duyduğunda sinirden küplere binmiş ve can havliyle işten atmaları hızlandırmıştır. Çünkü; İNSERT patronu işçilerin birliğinden korkuyor! (...)

Biz İNSERT işçileri birleştik ve kazanacağız!

Bunun üzerine bizler İNSERT işçileri olarak Pazartesi günü işyerine gittiğimizde kapılar kilitlenmişti! Ne içeridekiler bırakılıyordu, ne de dışarıdakiler içeri alınıyorduk! Biz de alkış ve sloganlarla bu durumu protesto ettik. Yılmaz Türköz gözü dönmüş bir şekilde bizlere bağırmaya başladı. Ancak alkışlarla onu susturduk! Çünkü; biz onlarcaydık o ise bir kişiydi. Güçsüz olduğunu anlayan patron emniyeti çağırdı. Ama onlar da bir şey yapamadılar. 3 saat süren eylemimiz sonucu taleplerimizin bir kısmını kazandık! (...)

DES’de ÇALIŞAN İŞÇİ ARKADAŞLAR;

Bizler İNSERT işçileri olarak diyoruz ki; patronlar ve uşakları her yerde var ve aynılar! Onların karşısında ancak birlik olduğumuzda haklarımızı kazanabiliriz! DES’de hemen hemen her işyerinde aynı sorunlar yaşanıyor. Bunlara dur diyecek bizlerin işçilerin birliğidir. Tüm işçi arkadaşları bizlere destek olmaya çağırıyoruz! Birlik ve dayanışmanın örülmesinin şimdi tam zamanı!

Bizler birleştik ve mutlaka kazanacağız!
Yaşasın işçilerin birliği!
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

İNSERT İŞÇİLERİ

Adres: DES Sanayi Sitesi 118. Sok. (Çıkmaz Sokak)



Direnişçi işçilerin kaleminden İNSERT deneyimi...

Birleştik ve mutlaka kazanacağız!

Ümraniye DES Sanayi Sitesi’nde yaşanan ve halen devam eden İNSERT süreci hemen hemen tüm işyerlerinde her an yaşanabilir. Çünkü tüm sorunlarımız ortak. Düşük ücret, baskı, hakaret, sigortasız çalıştırma, servis sorunu ve patronların keyfi tutumları DES’teki tüm işyerlerinde yaşanıyor.

İNSERT’te yaşananlar bu sorunların en uç örneklerini oluşturuyor. Anlatılacak olanlar İNSERT patronunun tüm acımasızlığını ve vicdansızlığını gözler önüne serecektir.

İNSERT elektronik ve mekanik fabrikasında çalıştıkları saatlerde, hiçbir açıklama yapılmadan, işçinin emeği düşünülmeden, tamamen patronun sorumsuz davranmasıyla 25 arkadaşımız eve gönderildi. Ne zaman işe geleceklerini bile söylemediler. Bunun üzerine eve gönderilen işçiler, işe başlayacakları günü beklerken işten çıkartılmaların olacağını öğrendiler. Bunun üzerine halen çalışmakta olan iki arkadaşımız komik bahanelerle işten çıkartıldı. Emeğinin sömürü altında olduğunun bilincine varan işçiler birlikte hareket etme kararı aldılar ve toplantı düzenlemeye başladılar. Birkaç toplantı sonrası işçilerin birlikte hareket ettiğini öğrenen patron, bu birlikteliği bozmak için hemen saldırıya geçti. Eve açıklama yapmadan gönderdiği işçilerden birkaçını işe tekraçağırırken, hafta sonu geceyarılarında diğer işçilerin evlerine telefon ederek işten çıkarıldıklarını bildirdi.

Daha öncesinde birlikte hareket eden işçilerin aldığı kararlar vardı. Biliyorlardı ki işten çıkartılacaklardı. Böylesi bir saldırı gündeme geldiğinde iş durdurma kararı alacaklardı. Pazartesi günü işten çıkartılanlar ve diğer işçiler sabah işyerlerine geldiklerinde cezaevini aratmayacak bir tabloyla karşılaştılar. Dışardaki işçiler içeriye alınmıyor, gece vardiyasındaki işçiler ise mesai saatleri bittiği halde dışarıya çıkartılmıyor, içeride hapis tutuluyorlardı. Dışarda çoğunlukta olan işçiler, patronun gelmesini ve onlara bir açıklama yapmasını beklemeye başladılar. Birkaç dakika sonra gelen patron durumun ciddiyetini hiçe sayarak hakaretler yağdırmaya başladı. Bunun üzerine patronun hakaretlerini duymak istemeyen işçiler alkışlı protesto eylemi başlattılar.

Patron, işçilerin kararlılığı karşısında can havliyle içeriye kaçtı. İlk işi emniyet güçlerini çağırmak oldu. Bununla da yetinmeyerek işçilerin ailelerini aramaya başladı. Kimisine tehditler yağdırırken, kimisine de çocuklarının zor durumda olduğunu söyledi ve aileleri işyerine çağırdı. Telaşla gelen aileler durumu öğrenince çocuklarına destek verdiklerini söyleyerek evlerine gittiler.

Emniyet güçleri geldiğinde işçiler onlara avukatlarının geleceğini ve patrondan görüşme talep edeceklerini söylediler. Emniyet güçleri ise tabii ki yine patronların safında yer aldılar. İşçilere işyeri önünde beklemeye devam ettikleri koşullarda onları gözaltına alabileceklerini söylediler. Bu sırada gelen avukat duruma müdahale ederek işçilerin haklı olduğunu, işçilerin patrondan açıklama istediklerini söyleyerek durumu yatıştırdı.

Avukatın görüşme talebi patron Yılmaz Türköz tarafından reddedildi. Daha sonra 3 arkadaşımız tutanak tutmak için noter aramaya gitti. Ancak İMES ve Dudullu noteri de patrondan yana tutum alarak tutunak tutmayacaklarını söylediler.

Bizler fabrika önünde beklerken avukatın görüşme talebi kabul edildi. Yapılan görüşme sonucu atılan 9 arkadaşımız ücretli izine çıkarıldı. Patrondan kaşeli, imzalı bir belge alındı. Kalanlar ise işbaşı yaptılar. Taleplerimizin bir kısmı kabul edildi. Ancak daha iş bitmemişti!

Yılmaz Türköz insanlık suçu işliyor!

Bizden sonra işbaşı yapan arkadaşları yıldırmak için baskı yapmaya başladılar. Keyfi tutumlarını paspas yaptırmaktan tutun da yerdeki çöpleri toplatmaya kadar vardırdılar. Hatta bahçedeki izmaritleri dahi arkadaşlarımıza toplattılar. 2 vardiyanın da kapıları işbitimine kadar kilitlendi. Paydoslarda dahi kimse dışarı çıkarılmadı. Ayrıca ceza olarak eyleme katılan arkadaşlarımızın ücretlerinin bilerek ve hiçbir haklı gerekçe olmadan 20 gün geç yatırılacağını söylediler. İNSERT patronu Yılmaz Türköz terörde, baskıda Nazi subaylarını aratmadı. Ama tüm bunlara rağmen içeride güçlü bir birliktelik var. Herşeye rağmen arkadaşlarımız yılmadı, dağılmadı. Tam tersine bu süreç onların bilincini daha da geliştirdi. Dostun düşmanın kim olduğunu daha iyi görmelerini sağladı.

Bizler hainleri ve düşmanları unutmayacağız!

Yılmaz Türköz bunları yaparken tek değildi. Kendi arkadaşlarına, sınıfına ihanet eden, kendini bilmez birkaç işçiyi de yanına almayı başardı. Ama nasıl? Rüşvet karşılığında “onurlarını beş paraya satarak”! Tüm bunların yanında bizi asıl şaşırtan kendine EMEP’liyim diyen, her gün Evrensel okuyan patron uşağı sekreter Semra Ergintürk’ün aldığı tutum oldu. Aslında onun patron uşağı, işçi düşmanı olduğu belliydi. Ancak kendine EMEP’liyim demesi, hiçbir eylemini ya da etkinliğini kaçırmaması bizleri biraz umutlandırmıştı. Bu umudumuz çok kısa sürdü. Patrondan daha saldırgan ve daha korkak çıktı. O kadar korkmuştu ki, işçileri kandırmak için “tehdit” edildiği yalanını uydurdu. Ustabaşı Mehmet ise tam bir Nazi subayı gibi davranıyor. Sanki işyerinin sahibiymiş gibi baskı ve terörde sınır tanımıyor. Bizler dostlımızı da düşmanlarımızı da ve hainleri de iyi biliyoruz. Ve hiçbir zaman unutmayacağız!

Herşeyin bittiğini zannedenler yanılıyor,
herşey asıl yeni başlıyor!

İdarenin işçilere söylediğine bakılırsa bu hafta herşey bitecek, herşey önümüzdeki hafta eski haline dönecek! Yaptıklarımız boşunaymış, ne kazanmışız gibi laflar ediyorlarmış! Onlara söyleyeceğimiz tek söz var: Herşey bitmedi, tersine, asıl şimdi başlıyor! İki terör estirmekle, bağırıp çağırmakla, baskı uygulamakla bu işlerin biteceğini sananlar yanılıyorlar. Umudun ve inancın olduğu yerde zulmün hükmü yoktur! O yüzden peşin zafer ilan edenlerin hevesleri kursaklarında kalacak. O yüzden yazımızın sonuna nokta değil üç nokta koyuyoruz...

Bizler birleştik ve mutlaka kazanacağız!
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
Tek çözüm örgütlü mücadelede!

İNSERT İşçileri



İNSERT işçilerinin eylem anındaki açıklamasından...

“Haklarımıza sahip çıkıyor, üretimden gelen
gücümüzle direniyoruz!”

Bizler, İNSERT Mekanik ve Elkt. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti’de çalışan işçileriz. Uzun süredir, baskılara, hakaretlere ve kölece sömürüye maruz kalarak çalışmaya devam ediyoruz. İNSERT’te uygulamalar tamamıyla patronun keyfine göre kuralsız ve hukuksuzca hayata geçirilmektedir...

(...)

Biz İNSERT işçileri olarak tüm hukuksuzluğa karşı meşru olan haklarımıza sahip çıkıyoruz. Atılan arkadaşlarımızın geri alınmasını talep ediyor, tüm keyfi, yasadışı uygulamaların son bulması için üretimden gelen gücümüzle direniyoruz. Tüm kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Taleplerimiz:

1- Atılmaların durdurulması ve atılan arkadaşlarımızın koşulsuz geri alınmasını,

2- Tüm keyfi baskı, hakaret ve hukuk dışı uygulamalara son verilmesini,

3- Birçok arkadaşımızın sigorta primleri ödenmemiştir. Bunların eksiksiz ödenmesini,

4- Tek olan servisin 2’ye çıkarılmasını (Ümraniye ve Sultanbeyli güzergahları)

5- Yemeklerin iyileştirilmesi, ücretlerin 2 milyondan 4 milyona çıkarılmasını ve yemeklerin sağlığa uygun bir şekilde yapılmasını istiyoruz.

İNSERT İşçileri