Biz Çiğli Organize Sanayi Bölgesi işçileri olarak uzun süredir gündemimizde olan İşçi Kurultayını gerçekleştirdik. Kurultaya hazırlık öncesi çeşitli toplantılar yapılmış, bu toplantılarda, işçilerin sorunları, yeni iş yasasının etkisi ve sonuçları ve bu sorunlarla ilgili nasıl bir mücadele yürütüleceği geniş katılımlı söyleşilerle tartışılmıştı. Bu toplantılarda kurultayda sunulmak üzere tebliğ konuları belirlenmiş ve aşağıdaki konular üzerinden iş bölümü yapılmıştı:
* Emeğinin korunmasına yönelik güncel talepler
* Sosyal güvenlik ve işçi hakları
* İşçi sağlığı
* Kadın işçiler ve sorunları
* Sendikalar ve sınıf sendikacılığı
* Bağımsız taban örgütlenmeleri
Bunların yanısıra yeni iş yasası ve özelleştirme konularında Petrol-iş Aliağa Şube Başkanı ve Petrol-İş Sendika avukatından sunum istenmişti.
Kurultayda sunulacak bu konu başlıkları için toplantılar, araştırma ve tartışmalar birlikte yapıldı. Kurultaya tebliğ olarak sunulacak metinler de kolektif bir şekilde hazırlandı. Sunumları hazırlayan arkadaşların çoğu, çalışma koşullarından kaynaklı olarak, gece geç saatlere kadar ve bazen iş aralarında büyük bir özveriyle bu sunumlara hazırlanmak zorunda kaldı.
Kurultay tanıtımı için hazırladığımız yaklaşık 5 bin adet broşür sadece Çiğli Organize Sanayindeki fabrikalara ve servis güzergahlarındaki işçilere ulaştırıldı. Broşür daha önce dağıtılan bildirilere, bültenlere göre daha ilgiyle karşılandı. Broşür üzerine sıkça sohbetler yapıldı. Dağıtımlar sırasında çoğu kez patron yalakaları ve özel güvenlik elemanlarının engellemeleriyle karşılaşılsa da, broşürlerimizi işçilere ulaştırmakta ısrarlı olundu ve ulaştırıldı.
Kurultay tanıtımı için ayrıca 700 adet afiş ve 2 ayrı radyodan ilan verilerek Kurultay İzmir işçilerinin gündemine sokuldu.
Kurultay için hazırlanan işçi arkadaşlardan bir ekip, destek ve katılım sağlamaları için sendikaları dolaştı. Aliağa Petrol-İş Şubesi ve Tek Gıda-İş dışında destek sunan olmadı. Diğerleri genel bir olumlamanın dışında, pratikte ilgisiz kaldılar.
Kurultaya hazırlık aşamasında kolektif bir tarzda ve yoğun bir emek harcandı. Tüm çalışma boyunca amaç, kurultaya hazırlık aşamasını en verimli şekilde değerlendirmek, etkin bir propaganda yapabilmek ve çalışmanın tüm katılanların kolektif bir emeğiyle gerçekleşmesi idi ve bu sınırlar içerisinde başarı sağlandı.
Kurultay günü, çalışmaya katılan tüm arkadaşlar oldukça heyecanlıydı. Çiğlide böylesi bir adım atmak, ciddi bir çalışmaya cüret etmek elbette heyecan vericiydi. Başından beri amaçlanan, kurultay vesilesiyle Çiğlideki sorunlara bizzat işçilerin taraf olduklarını gösterebilmek ve Çiğlide örgütlü mücadeleyi yükseltmekti.
Katılım konusunda çalışmaya katılan tüm arkadaşlarda gerçekçi bir beklenti vardı. Sorunun bu yanı, Çiğlide uzun süredir değiştirilemeyen sınıf hareketi tablosundan bağımsız değildi. Tam da Çiğlideki bu durgunluğu aşmak için ileriye doğru bir adım olarak düşünülen bir kurultaya katılım da doğallığında belli sınırlarda olacaktı. Karşılığı uzun vadede alınabilecek bir çalışmaya giriştiğimiz daha baştan tüm katılımcı arkadaşlarca bilince çıkarılmıştı. Sonuçta kurultayımıza 60 kişi civarında bir katılım oldu.
Kurultay, yapılan saygı duruşu ve açılış konuşmasıyla başladı. Kurultayı yönetmek için divan olarak, Petrol-iş Aliağa Başkanı İbrahim Doğangül, Petrol-İş sendika avukatı Kemel Kırlangıç ve Çiğli İşçi Kültür Sanat Evinden iki arkadaş seçildi. Kurultayın ilk bölümü Petrol-İşin özelleştirme, avukat Kemel Kırlangıçın ise yeni iş yasası ile ilgili sunumlarıyla başladı. Kölelik yasasının neden olduğu hak kayıplarına değinen Kırlangıç, hukuksal mücadeleden çok 15-16 Haziran direniş ruhuyla fiili-meşru bir mücadele yolu izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Daha sonra tebliğler sunulmaya başlandı. Serbest kürsü kısmında ise zaman darlığı nedeniyle yalnızca BDSP ve bir metal işçisi arkadaş sunum yapabildi. BDSP adına yapılan konuşmada, Filistin ve Iraktaki katliam ve işkencelere değinilerek yaşanan bu trajedinin sorumlularının yeni katliamlar planlamak için NATO Zirvesi vesilesiyle İstanbula gelecekleri ifade edildi.
Kurultaya, Tekstil-Sen, Mücadele Birliği Platformu, Sosyalist Kamu Emekçileri, Ayışığı Sanat Merkezi tebliğ ve mesaj gönderdi. Sosyalist kamu emekçileri ve metal işçileri ise etkiniğe çelenk gönderdi.
Kurultayda sunulan tebliğlerde yer alan tespit ve önerileri 13 Haziranda yapacağımız değelendirme toplantısında ele alacak, sonuç bildirgesi kamuoyuna ilan edilecek.
Kurultay sonrasında İşçi Derneği girişimi ve Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde yaşanan somut olaylar üzerine çalışmalar sürdürülecek.
Petrol-İş Sendikasının Tüpraşın satışına ilişkin olarak mahkemeye yaptığı başvuru sürecinde Aliağa Tüpraş ve Petkim işçileri hafta boyunca eylemler düzenlediler. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararının ardından, ÖİB mahkeme kararını beklemeden Tüpraşın devir işlemlerinin başlatılacağını ve önümüzdeki hafta tamamlanacağını açıkladı. Buna karşı Petrol-İş devir işlemleri yapılsa bile yeniden yürütmeyi durdurma talebi ile mahkemeye başvuracağı açıklamasını yaptı.
Yürütmeyi durdurma kararının iptal edildiği açıklamasının ardından, Aliağada bulunan Petrol-İş Sendikasında örgütlü Petkim ve Tüpraş işçileri 1 Haziran günü eylem yaptı. Sabah saatlerinde işyeri önünde toplanan işçiler Petrol-İş Aliağa Şubesine doğru yürüyüşe geçtiler. Yol boyunca Direne direne kazanacağız!, Tüpraşı satanlar vatan haini! sloganları attılar. Şube önünde bir konuşma yapan Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül, satışın hukuken eksik ve hatalı olduğunu, bu usulsüz satışın hem toplum vicdanında hem de bağımsız yargı tarafından mahkum edileceğini söyledi. Tüpraşda yapılmaya çalışılan peşkeşin işçilerin kararlı duruş ve mücadelesiyle püskürtüleceğini belirtti. Eylem boyunca Petkim ve Tüpraşdaüretim yapılmadı.
Tüpraş ve Petkim işçileri 2 Haziran günü de işyeri önünde toplanarak buradan İzmir-Çanakkale yoluna doğru yürüyüşe geçtiler. Tüpraş kavşağında toplanan işçilere seslenen Şube Başkanı İbrahim Doğangül Tüm bu hukuksal olmayan sürece göre satış gerçekleşse bile, satış öncesi ve sonrası her türlü demokratik tepkilerimizi ortaya koyarak bu süreci biz tamamlayacağız dedi.
3 Haziran günü Tüpraşın %69.76lık hissesinin ihale yoluyla blok olarak satılmasına ilişkin işlem, Ankara 10. Bölge İdare Mahkemesince iptal edildi. İhalenin ön şartsız olması, rekabet kanununa ihaleye uyulmaması, ihaleye katılan şirketler hakkında bilgi ve belgelerin eksik olması gibi nedenlerle iptal edilen Tüpraşın satışında böylece yeni bir süreç de başlamış oldu. Son gelişmelerle ilgili olarak bir açıklama yapan Maliye bakanı, karara itiraz edileceğini ve bu karara karşılık Danıştaya başvurulacağını söyledi. Tüpraşın satış süreci Danıştay kararına kadar durduruldu.
28 Mayıs günü İstanbul Üniversitesi Beyazıt Meydanında NATOnun İstanbula gelişini protesto etmek için bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Yaklaşık 1 hafta boyunca İstanbulun tüm üniversitelerinde yaptığımız eylem çağrı afişleri ve eylemden 2 gün önce İstanbul Üniversitesinde yapılan NATOya karşı Üniversiteler buluşmasının son noktası olarak, Beyazıt Meydanında bir eylem gerçekleştirme kararı aldık.
Üniversite dışından gelen öğrenciler sirkeci tramvay durağında toplanarak sloganlar ve marşlarla Beyazıt otobüs duraklarına geldiler. Burada bekleyen öğrencilerle birleşilerek 200 kişilik kitle halinde sloganlarla Beyazıt Meydanına doğru yürüyüşe geçildi. Beyazıt Meydanında üniversite içerisinden çıkan yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubu ile de birleşilerek sloganlarla basın açıklaması yapıldı. Açıklamada NATOnun emperyalist bir terör ve saldırı örgütü olduğu dile getirilerek, Denizlerin, Mahirlerin, İboların ruhunu kuşanıp NATOya geçit vermeyeceğimiz vurgulandı. NATOya geçit yok, kahrolsun emperyalizm!, gençlik gelecek, gelecek sosyalizm sloganları atılarak ve Beyazıt Marşı söylenerek basın açıklaması bitirildi. Eylemin ardından üniversiteye dönülerek sloganlar, marşlar ve halaylarla eylemin coşkusunu forum alanına taşıdık. (İstanbul Ekim Gençliği)