24 Temmuz'04
Sayı: 2004/29 (21)


  Kızıl Bayrak'tan
  İşçi sınıfı ve emekçiler bu yağma ve peşkeşe dur demelidir!
  “Kamu Yönetimi Reformu” adlı kapsamlı saldırı programı
  Aydoslu emekçiler yıkıma karşı örgütleniyor
  Kölelik yasası meclisten geçti... Sırada işgüvencesinin gaspı var...
  Eğitimde sözde devrim ya da gericiliğin sınır tanımazlığı
  Özelleştirme saldırısına, kölelik dayatmasına karşı
  Metal ve tekstilde TİS süreci yaklaşıyor...
  Direnişteki Socotab işçileriyle konuştuk...
  İşgal karşıtı direnişte yeni gelişmeler...
  Filistin direnişi engelleri aşacaktır!
  Üçlü şer ittifakını dağıtmak bölge halklarının görevidir
  Direnişçi Castleblair işçileri DİSK Tekstil yöneticilerini yanıtlıyor!..
  Sarsan ve saflaştıran direniş!..
  Castleblair’de bugün olup bitenlerin ışığında ibretle okunsun!..
  Beybi’de sendikalaşma ve reformizmin gericiliği
  Direnişçi Castleblair işçilerine...
  Direnişçi Castleblair işçilerine...
  Daimler-Chrysler işçisi kölelik dayatmasına karşı mücadelede kararlı
  Bültenlerden...
  Bültenlerden...
  Kapitalizmde spor
  Semt gençliği ve kültürel dejenerasyon
  Mamak İşçi Kültür Evi ve Mamak İşçi-Gençlik Kültür Evi’nin yaz dönemi kampanyası...
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Aydoslu emekçiler yıkıma karşı örgütleniyor

Aydos’ta yıkıma karşı kolkola direnenler şimdi daha bilinçli bir biçimde örgütleniyorlar. Yıkım girişimi ve sonrasında yaşanan kargaşa, ne yapılacağına dair süren belirsizlik ve telaş hali yavaş yavaş duruluyor.

Belediyenin evleri yıkma kararlılığına karşı Aydoslu emekçilerin de yıktırmama kararlılığı sürüyor. Fakat her iki cephede de sürecin çatışmalı olarak seyretmesi çözüm üretmiyor. Elbette şunu belirtmek gerekli AKP’li belediye Aydos’un kurulu bulunduğu alanı bir rant kapısı olarak ele alıyor. Önce okul, şimdi de “kentsel dönüşüm” bahanesiyle evleri yıkmak, boşalan yerleri Albayrak grubuna peşkeş çekmek niyetiyle davranıyor. Bunun karşısında Aydoslu emekçilerin her yolu kullanarak evlerini dolayısıyla da barınma haklarını savunması haklı ve meşrudur. Fakat barikatların ve çatışmanın sorunun çözümlenmesinde tek başına yeterli olmayacağı açıktır. Belediye yıkım için sürekli yeni nedenler üretebilir, bu yolla bir dizi insanı da direnmekten vazgeçirebilir. Bu durumda bizlerin de bu ihtimali ortadan kaldıracak, en iyi koşullarda ve az zararla Aydos’ta barınmanın koşullarını yaratma zorunluluğu vardır. Bu nedenle ne olacak belirsizliğinin bir an önce ortadan kaldırılmasına ve herkesin seferber olabileceği bir çözüme ihtiyaç vardır.

Geçtiğimiz haftalarda da altını çizdiğimiz çok başlılık durumu bu hafta belli ölçülerde giderilmiş bulunuyor. Basın açıklamasından sonra mahallenin ilerici güçleriyle bir toplantı planladık. Toplantıya hem mahallenin ileri gelenleri hem de yöre derneklerinin yöneticileri çağrıldılar. Uzun tartışmaların yaşandığı toplantıya katılan bir avukat arkadaş daha önce içinde bulunduğu yıkım deneyimlerini anlattı ve anlattıkları insanların zihinlerini bir hayli açtı. Bundan sonra ise farklı kollardan yürüyen çalışmaların birleştirilmesi için her yöreyi temsil edebilecek insanlardan oluşan bir komisyon seçimi yapıldı. Bütün yöreler toplantıda bulunmadığı için bulunanlarla bir komisyon oluşturuldu. Yapılan yeni görüşmelerden sonra komisyona yeni katılımlar olmakla birlikte henüz son halini almış değil. Önuml;müzdeki birkaç gün içinde komisyon son halini almış olacak. Komisyonun son halini almasıyla birlikte tüm mahalleyi temsil edecek ve işler bu komisyon aracılığıyla yürütülecek.

Komisyonun önüne koyduğu ilk iş ise vekalet verilen bir grup avukattan yaptıkları çalışmaların bilgisini almak, evlerin bulunduğu arsaların hangi kapsamda bulunduğunu ve kime ait olduğunu öğrenmek oldu. Bundan sonra ise mimarlar ve şehir planlamacılarıyla görüşülerek alternatif bir yerleşim planı çıkarılması hedefleniyor. Bir diğeri ise kentsel dönüşüm yasası kapsamında İstanbul’da 58 bin gecekondunun yıkılacağının duyulmasından sonra bir internet sitesi oluşturup her gelişmeyi bu yolla kamuoyuyla paylaşmak, bilgi ve deneyimleri ortaklaştırmaktır.

Bu planlar daha çok teknik olmakla birlikte işin olmazsa olmaz yanlarını oluşturuyor. Bir diğeri ise yapılan çalışma ve planlamaları Aydoslu emekçilerin bilgisine sunmak ve onların da bir şekilde sürece dahil olmalarını sağlamaktır. Komisyon henüz son biçimini almamasından kaynaklı karar almakta zorlanmaktadır. Fakat bu merkezi komisyonun alt ayaklarının -bir diğer ifadeyle alt komisyonların- kurulması süreci canlı tutmak adına önemlidir. Örneğin gençlik ve kadın komisyonunu mutlaka kurmak gerekiyor. Bunlarla birlikte ve bunlar aracılığıyla çeşitli eylem ve etkinlikleri de örgütlemek zorunluluktur.

Pendik’ten BDSP’liler