7 Ağustos'04
Sayı: 2004/31 (23)


  Kızıl Bayrak'tan
  Satılmış ve kokuşmuş sendikal ihanet çetelerini alaşağı edelim!
  İMF’ye verilen yeni “niyet mektubu” açıklandı...
  DEP’lilerin TİSK ve Hak-İş ziyaretleri üzerine...
  Sermaye devleti ve medyası emperyalist işgalden yana...
  “Barışsever” Cola Turka... Aynanın arkasına bakın!
  “Hızlı” cinayet ve sermaye medyasının dolaysız sorumluluğu
  Metal TİS’leri ve sendikaların tutumu
  Castleblair işçilerinden teşekkür mesajı...
  Castleblair işçileri Marks & Spencer mağazaları önünde...
  5. Munzur Doğa ve Kültür Festivali sona erdi...
  Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nden siyasi tutsakların açıklaması...
  10. yıl kampanyasını güçlü bir devrimci siyasal çalışma haline getirelim!..
  Ekim Gençliği'nden...
  Kurtlar sofrasındaki ülke: Sudan
  Irak’ta “Müslüman Gücü” hazırlıkları
  İsrailli aydınlar siyonizmi mahkum etti!
  Büyük ve çok boyutlu oyun...
   Hiroşima ve Nagazaki’nin yıldönümünde gerçek barışa giden yol,
  İspanya’nın kırmızı çiçeği, Neruda’nın yasemin demeti...
  Flamenko Lamenko’nun kızıl dansçısı Antonio Gades öldü...
  Bültenlerden...
  Bültenlerden...
  Yoksulluğa ve yozlaşmaya karşı Mamak 1. Kültür Sanat Festivali’nde buluşalım!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Etkili ön hazırlık kampanyamızı bitirdik, şimdi sıra festivalin kendisinde...

Yoksulluğa ve yozlaşmaya karşı
Mamak 1. Kültür Sanat Festivali’nde buluşalım!

Mamak 1. Kültür Sanat Festivali’nin hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. Bir yandan yoğun bir şekilde festival davetiyelerini, kampanya bildirisini ve festival programının ilanını dağıtırken diğer yandan 3 günlük programın teknik alt yapısını oluşturduk.

Çalışmamızın bir ayağı festivalin çağrısını oldukça geniş bir kesime duyurabilmek oldu. Bunun için Ankara’daki sendikalara, meslek odalarına, radyolara, kitap evlerine, belli çay ocaklarına, cafelere, ilerici kurumlara ve aydınlara afişlerimiz ve festival programımızla ulaşmaya çalıştık. Tüm bu çabalarımız sonucunda festivalimizin oldukça ilgiyle karşılandığını gördük. Bize destek sunan Radyo Ekin’de canlı yayına katılarak kültür evlerini ve festivali tanıtan 2 saatlik bir program yaptık. Radyo Ekin ve öteki bazı radyolar festivalin çağrısını yaparak bize katkı sunmuş oldular. Mamak’ta daha çok emekçiye sesimizi duyurabilmek açısından oldukça etkili bir araç olan radyo programı güçlü bir etkinlik havasında geçti.

Bunların dışında Mamak’ta yaşayan işçilere, emekçilere ve gençlere doğrudan ulaşabilmek için birebir konuşarak dağıtım yöntemini tercih ettik. Mamak İşçi Kültür Evi ve Mamak İşçi-Gençlik Kültür Evi çalışanları olarak yaklaşık 4 bin bildiriyi bu şekilde davetiyelerimiz ve festival çağrılarımızla dağıttık. Aldığımız tepkiler bir kültür-sanat festivali düzenleme kararımızın doğru olduğunu daha şimdiden göstermiş oldu. Oldukça sıcak ve olumlu tepkilerle karşılandık, yüzlerce insan tarafından desteklendik. Festivalin sürekliliğini sağlayacak olanın da bölgede yaşayan emekçilerin bu alandaki ihtiyaçları olduğuna inanıyoruz.

Mamak’ta ulaşabildiğimiz bölge esnafının dükkanlarına da festivalimizin afişlerini astık, desteklerini istedik. Festival afişleriyle sokakları süsledik.

Kampanya çerçevesinde süren futbol ve satranç turnuvalarını izlemeye gelenlerle tek tek konuşarak festivalin çağrısını onlara da yaptık. Elden dağıtımın yapılamadığı yerlerde posta kutusu dağıtımlarıyla geniş bir bölgeye festivalin çağrısını yaptık.

Mamak İşçi Kültür Evi



GOP-Elmabahçesi İşçi Derneği kuruluyor...

İşçilerden çalışmalarımıza destek bekliyoruz

Elmabahçesi bölgesi İstanbul’un Gaziosmanpaşa (GOP) ilçesinin sanayi bakımından en gelişkin yeri olarak öne çıkıyor. Bölgede bir dizi irili ufaklı fabrika bulunuyor. Tekstilden metale bir dizi fabrika bu hat üzerinde sıralanıyor. Temelde tekstilde çalışan genç işçilerin yeraldığı sanayi bölgesinde metal fabrikaları da azımsanmayacak sayıda. Metal fabrikalarında orta yaş ve üstü işçiler çalışıyor.

Bölgede dağınık ve örgütsüz bir durumda bulunan işçiler dayanışmanın ve örgütlü birlikteliğin ihtiyacını duyuyorlar. Bu bilinçle hareket ederek burada bir işçi derneği girişimi başlattık. Önümüze ilk olarak bölgede yaşanan sorunları toparlamak amacıyla anket çalışmasını koymuş bulunuyoruz. Yaklaşık bir haftayı bulan anket çalışmamızda, 10 ayrı fabrikada yüze yakın işçi ile anketimizi gerçekleştirdik. Servislerin fabrikaların içinden kalkması ve fabrika görevlilerinin çıkardığı engelleyici güçlüklerden dolayı anket çalışmasını istediğimiz gibi yürütemiyoruz. Buna rağmen servislere binerek işçilerle sohbet ediyor, amacımızı ve kendimizi tanıtıyoruz. Çalışmalarımız sırasında hatırı sayılır ilişkiler yakaladığımızı söyleyebiliriz. Yeni planlamalarla çalışmalarımızı yoğunlaşırarak sürdüreceğiz.

Bizler işçi sınıfının örgütsüz olduğu her yerde işçilerin birliğini sağlamaya çalışan genç işçileriz. Bölgemizde böyle bir derneğin oldukça faydalı olacağına inanıyoruz. Dernek sadece biraraya gelmemizi sağlamayacak. Aynı zamanda kültürel ve sportif etkinlikler için de bir merkez olacak. Diğer fabrikalardaki sınıf kardeşlerimizin sorunlarını bilmek, paylaşmak ve sorunlara çözüm üretmek için derneğimizi kullanacağız. Saz kursundan gitar kursuna, halkoyunlarından tiyatro atölyesine ve film gösterimlerine kadar bir dizi alanda faaliyet yürütecek olan derneğimiz genç işçilere alternatif bir yaşam sunmada güçlü bir araç olacak. Örgütsüz ve dağınık işçi bölükleri bu yolla birlikteliği ve mücadeleyi öğrenecekler.

Bölgemizdeki tüm işçileri, gençleri dernek çalışmasına omuz vermeye onu desteklemeye çağırıyoruz. İşçilerin birliği için dernek çalışmamıza katıl, destek ver.

GOP-Elmabahçesi İşçi Derneği Girişimi



Burjuva gericiliği “hukuk” alanındaki
temsilcisini yitirdi...

“Hocaların hocası” Sulhi Dönmezer kimdir?

- ‘60’lı ve ‘70’li yıllar boyunca komünizmle bağlantılı davaların değişmez anti-komünist bilirkişisidir.

- Sistemin tüm politik ihtiyaçlarının hukuksal altyapısını oluşturmada dayandığı baş unsurlardan biridir.

- Terörle Mücadele yasası da dahil tüm faşist yasaların mimarıdır.

- F tipi zindanların hukuki savunucusudur.

- Yeni İnfaz Yasası’nı hazırlayanlardan biridir (TTE, zorunlu çalıştırma ve disiplin cezaları).

- Bu sözde “hukuk adamı”nın hukuktan anladığı kokuşmuş düzenin ne pahasına olursa olsun ayakta tutulması, buna uygun bir anayasal ve yasal temele dayandırılmasıdır...

Burjuva gericiliği gerçekten önemli bir adamını yitrdi, burjuvazinin başı sağolsun!



Cezaevleri yine %90 doluymuş!..

Kokuşmuş düzen emekçileri “suç”a yöneltiyor!

2000 yılı sonunda, 19 Aralık katliamının hemen öncesinde, çıkarılan afla adli tutukluların önemli bir oranı serbest bırakıldı. Devrimci tutsakları dışında bırakan bu af, yardım ve yataklıkla suçlanan ya da bundan ceza almış siyasi tutsakları da kapsıyordu. Buradaki asıl hedef hücrelere karşı başlatılmış olan direnişin tabanını daraltmak, direnişi bu yönden de kırmaktı.

Aradan dört yıldan az bir zaman geçtikten sonra bugün cezaevleri %90 oranında yeniden dolmuş durumda. Kokuşmuş düzen bu doluluğu yeni hapishane projeleri ile karşılıyor. Başka bir şansı da yok. Kapitalizm koşullarında insanların ‘suça’ yönelmemesi mümkün değil. Herşey bir yana, kapitalist sistemin kendisi devletiyle birlikte topluma ve insanlığa karşı bir suç örgütüne dönüşmüş durumda. Bu suç düzenine ve örgütüne karşı çözüm ve alternatiften yoksun kalan emekçiler, sosyal ve kültürel sorunların boğucu atmosferinde çeşitli suçlara yöneliyorlar. Belirli yanlarıyla buna zorunlu da kalıyorlar. Bu suçlular kitlesi içinde insanlık dışı saiklerle hareket eden ve eylemlerde bulunanlar da var kuşkusuz. Fakat son tahlilde bunlar da bu kokuşmuş düzenin kendi öz ürünleri. İnsanlık dışı bu sisem karakter yönünden en zayıf ve sorunlu olanları de kendisine benzetiyor, tümden insanlıktan çıkarabiliyor.