İçindekiler:

8 Kasım 2022
Sayı: KB 2022/32

Sosyalizm günceldir!
Ekim Devrimi yol gösteriyor!
"Sahtekarların yüzyılı" başlıyor!
AKP'nin vizyonunda ülke güzellemeleri
TÜSİAD'ın asıl derdi "sermayenin refahı"
Erdoğan'ın Diyarbakır gezisi
Emekçilere araba "müjdesi": TOGG!
Saray'da paçalar tutuştu
TTB yine mafyatik rejimin hedefinde!
Acarköy Tekstil direnişinin gösterdikleri...
Bornova Belediyesi'nde taban örgütlenmesi
Genel-İş'in mücadele bayrağını yere düşüren kim?
Dünyayı sarsan altmış yıl!
Avrupa'da güçlenen sınıf mücadelesi zemini
Doğu Akdeniz'de kartlar kırılıyor
"Dünyadaki durum en kötü senaryoya gidiyor"
2022 Küresel Açlık Endeksi
Dünya İklim Konferansı Mısır'da başladı
NATO'nun şefi Türkiye'de
Madenci katliamı
Maden işçisi hesap sormalıdır!
İEKK İstanbul'da buluşma gerçekleştirdi
MEB-A101 protokolü
Susurluk karanlığı sürüyor...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

105 yıl önce insanlık yeni bir dünyanın kapısını araladı...

Ekim Devrimi yol gösteriyor!

 

I?nsanog?lu tarih içinde birçok önemli olaya, savas?a, kurulus?a ve yıkılıs?a tanıklık etti. Çag?lar deg?is?ti, sınırlar deg?is?ti, yıkılmaz denilen birçok uygarlık tarihin bu akıs?ı içinde yok oldu. Bu ilerleyis? içinde en önemli tarihlerden biri 7 Kasım 1917’dir. Bu tarihte Rus is?çi sınıfı kendisinin ve bas?ta köylülük olmak üzere dig?er emekçilerin ekmek, barıs?, özgürlük taleplerine kulaklarını tıkayan burjuva geçici hükümeti yıkmıs?tır. Yerine is?çi, asker ve köylü meclislerine dayanan kendi iktidarını kurmus?tur.

Bu devrim yalnızca Rusya’da deg?il tüm Avrupa’da is?çi sınıfı ve emekçiler için umut olmus?tur.

Dünyanın birçok yerinde is?çi sınıfı, emekçiler ve ezilen hakların mücadelesine güç katmıs?tır.

20. yüzyıl çok sayıda devrime sahne olsa da bu devrimlerin hiçbiri?Ekim Devrimi’nin yol açtıg?ı etkiyi sag?layamamıs?, onu pratik ve teorik olarak as?mayı bas?aramamıs?tır.

Ekim Devrimi’nin eseri olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlig?i, gerek içerdeki düs?manlarının gerekse emperyalist dünyanın kus?atması sonucu yıkılmıs? olsa da, bu büyük is?çi devrimi bugün hala is?çi sınıfı ve emekçilerin mücadelesine yol göstermeye devam etmektedir.

Kapitalist dünyanın tüm çarpıtmalarına rag?men Ekim Devrimi is?çi sınıfına aittir. Bugün hala tüm sömürücü ve zorbaların ondan nefret ve tiksintiyle söz etmesinin nedeni budur. Bu devrim ile ayaklar bas? olmus?, Paris Komünü’nden sonra ilk defa emekçiler kendi kaderlerini kendi ellerine almıs?lardır.?Yoksul köylülüg?ün desteg?i ile iktidara gelen is?çi sınıfı yalnızca mevcut düzeni yıkma gücüne deg?il, aynı zamanda o ana kadar görülmemis? yepyeni bir düzeni kurma gücüne sahip oldug?unu ortaya koymus?tur. Emperyalist devletlerin ambargolarına, içerdeki is?birlikçilerinin sabotaj ve provokasyonlarına rag?men, is?çi-emekçi demokrasisinin ürünü olan yepyeni bir özgür ve es?it cumhuriyetler birlig?inin temellerini atılmıs?tır.

Ekim Devrimi dünya işçilerine neyi gösterdi?

Lenin Büyük Ekim Devrimi ile ilgili olarak, “Bu ilk zafer,?nihai zafer deg?il henüz” demis?ti.?7 Kasım 1917 tarihi, proleter devrimler çag?ının bas?langıcı olarak tarihe notunu düs?tü. I?s?çi sınıfı bundan 105 yıl önce bir ülkeyi yönetebileceg?ini gösterdi.

Sovyetler Birlig?i devrimden yıkılıs?ına kadar dünya is?çi sınıfına hem birçok kazanım bıraktı hem de geleceg?in dünyasına ilis?kin açıklıklar sag?ladı. Ekim Devrimi dünyanın emekçi halklarına sömürüsüz, özgür ve es?it bir dünyanın kurulabileceg?ini gösterdi.

Bugün ise burjuvazinin iktidarı altında milyonlar açlık, savas?, is?sizlik, salgınlardan dolayı ölüyor, sömürülüyor ve acı çekiyor. Kapitalizm dünya is?çilerine hiçbir gelecek vaat edemiyor. Dog?ası gereg?i sınıflar arası uçurumu derinles?tiriyor, yag?ma ve talana yeni boyutlar kazandırıyor, emek sömürüsünü azgınlas?tırıyor.

I?lk zaferi dünya is?çilerine miras bırakanlar, yeni bir çag?ı açıp buzu kıranlardan bu yana devrim ve sosyalizm mücadelesi güncellig?ini koruyor. Proleter devrimler çag?ı içindeyiz. Devrim davası için her s?eyini ortaya koyacak sınıfın öncü partisi ile bulus?an is?çi sınıfının neler bas?arabileceg?ini biliyoruz. Haramilerin saltanatına kars?ı cenneti yeryüzüne indirmek görevi tarihsel olarak tüm is?çilerin mücadelelerinin sonucu açıg?a çıkacaktır.

Nihai zafer için emeg?in kurtulus?u mücadelesini büyütelim!

Ek-1

Emekçi ve Sömürülen Haklar Bildirgesi’nden..

 

1. Toprag?ın özel mülkiyeti kaldırılmıs?tır. Tüm yapılar, demirbas? ve hayvan varlıg?ı ve tarımsal üretime yarayan öteki gereçlerle bütün toprak, tüm emekçi halkın mülkü ilan edilmis?tir.

2. Emekçi halkın sömürücüler üzerindeki iktidarını sag?lama ereg?iyle ve fabrikaların, is?yerlerinin, madenlerin, demir yollarının ve öteki üretim ve ulas?tırma araçlarının tamamen is?çi ve köylü devletinin mülkiyetine verilmesini hazırlayan ilk önlem olarak, I?s?çi Denetimi ve Yüksek Ulusal I?ktisat Konseyi Yasası onaylanmıs?tır.?

3. Bütün bankaların is?çi ve köylü devletinin mülkiyetine verilmesi, emekçi yıg?ınların sermaye boyundurug?undan kurtulma kos?ullarından biri olarak onaylanmıs?tır.

 

Ek- 2

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin Kuruluş Bildirgesi

 

Sovyet cumhuriyetlerinin kuruluşundan bu yana, dünya devletleri iki kampa ayrılmıştır: Kapitalizm kampı ve sosyalizm kampı.

Orada, yani kapitalizm kampında, ulusal düşmanlık ve eşitsizlik, sömürgeci kölelik ve şovenizm, ulusal baskı ve pogromlar, emperyalist zulümler ve savaşlar vardır.

Burada, yani sosyalizm kampında, karşılıklı güven ve barış, ulusal özgürlük ve eşitlik, barışçıl birlikte yaşama ve halkların kardeşliğe dayalı işbirliği vardır.

On yıllar boyunca kapitalist dünyanın halkların özgür gelişimini kapsayan milliyet meselesini çözme girişimleri, insanın insan tarafından sömürülmesi sistemiyle birleştirerek sonuçsuz kaldı. Aksine, ulusal çelişkilerin kargaşası giderek büyüdü ve kapitalizmin varlığını tehdit etmektedir. Burjuvazi halklar arasında işbirliği yapma konusunda güçsüzdü.

Sadece Sovyetler kampında, sadece nüfusun çoğunluğunu altında birleşen proletarya diktatörlüğü koşullarında, ulusal baskı tamamen yok edildi, karşılıklı güven ortamı yaratıldı ve halklar arasında kardeşliğe dayanan işbirliğinin temellerini atmak mümkün oldu. Sadece bu koşullar sayesinde Sovyet cumhuriyetleri tüm dünyanın emperyalistlerinin iç ve dış saldırılarını geri püskürtmeyi başardılar. Ancak bu koşullar sayesinde iç savaşı başarılı bir şekilde ortadan kaldırabildiler, kendi kendine var olmalarını sağladılar ve barışçıl ekonomik yapıya başlayabildiler.

Ancak savaş yılları iz bırakmadan geçmedi. Yıkılan alanlar, durdurulan hasatlar, yıkılan üretici güçler ve savaştan miras kalan tükenmiş ekonomik kaynaklar, her cumhuriyetin ekonomik inşaat konusundaki ayrı çabalarını yetersiz kılmaktadır. Cumhuriyetlerin ayrı varlığı ile ulusal ekonominin restorasyonu imkânsızdır.

Öte yandan, uluslararası durumun istikrarsızlığı ve yeni saldırılara dair tehlike, kapitalist kuşatma karşısında Sovyet cumhuriyetlerinin birleşik bir cephesinin oluşturulmasını kaçınılmaz kılmaktadır.

Son olarak, sınıf doğasında uluslararası bir yapı olan Sovyet iktidarının yapısı, Sovyet cumhuriyetlerinin emekçi kitlelerini tek bir sosyalist çatıda birleştirmeye itiyor.

Tüm bu koşullar, Sovyet cumhuriyetlerinin dış güvenliği, iç ekonomik refahı ve halkların ulusal kalkınma özgürlüğünü sağlayabilecek bir birlik devletinde birleştirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Sovyet kongrelerinde yakın zamanda toplanan ve oybirliğiyle “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği”ni kurmaya karar veren Sovyet cumhuriyetlerinin iradeleri, bu birliğin her cumhuriyet için gönüllü bir eşit halk birleşimi olmasını garanti eder. Birlikten özgürce ayrılma hakkının birliğe katılma konusunda gerek mevcut gerekse gelecekte ortaya çıkması gereken tüm sosyalist Sovyet cumhuriyetlerine açık olması, yeni birlik devletinin Ekim 1917’de atılan barışçıl birlikte yaşama ve kardeşlik işbirliğinin temellerinin değerli bir tacı olmasına ve dünya kapitalizmine karşı gerçek bir kale olarak tüm ülkelerin emekçi halkını Dünya Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti’nde birleştirme yolundaki yeni ve kararlı bir adıma hizmet edecektir.

Biz, bu cumhuriyetlerin delegeleri, bütün bunları tüm dünyaya ilan ederek ve bize yetki veren Sovyet sosyalist cumhuriyetlerinin anayasalarında ifadelerini bulan Sovyet gücünün temellerinin dokunulmazlığını duyurarak, bir Kuruluş anlaşması imzalamaya karar veriyoruz: “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği”.