İçindekiler:

8 Kasım 2022
Sayı: KB 2022/32

Sosyalizm günceldir!
Ekim Devrimi yol gösteriyor!
"Sahtekarların yüzyılı" başlıyor!
AKP'nin vizyonunda ülke güzellemeleri
TÜSİAD'ın asıl derdi "sermayenin refahı"
Erdoğan'ın Diyarbakır gezisi
Emekçilere araba "müjdesi": TOGG!
Saray'da paçalar tutuştu
TTB yine mafyatik rejimin hedefinde!
Acarköy Tekstil direnişinin gösterdikleri...
Bornova Belediyesi'nde taban örgütlenmesi
Genel-İş'in mücadele bayrağını yere düşüren kim?
Dünyayı sarsan altmış yıl!
Avrupa'da güçlenen sınıf mücadelesi zemini
Doğu Akdeniz'de kartlar kırılıyor
"Dünyadaki durum en kötü senaryoya gidiyor"
2022 Küresel Açlık Endeksi
Dünya İklim Konferansı Mısır'da başladı
NATO'nun şefi Türkiye'de
Madenci katliamı
Maden işçisi hesap sormalıdır!
İEKK İstanbul'da buluşma gerçekleştirdi
MEB-A101 protokolü
Susurluk karanlığı sürüyor...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Genel-İş’in mücadele bayrağını yere düşüren kim?

 

DI?SK Genel-I?s? Sendikası 8 No’lu Şube üyesi 3 işçinin sendikadan ihraç edildig?i bilgisi henüz is?çilerin eline resmi bir tebligat olarak ulas?madı ancak kamuoyuna yansımıs? bulunuyor. Peki, DI?SK Genel Merkezi’nin üyelerini ihraç gerekçesi nedir?

Hatırlanacag?ı üzere yazın Çig?li Belediyesi’ne bag?lı Çibel A.S?. ile Genel I?s? 8 No’lu S?ube arasında 850 isçiyi kapsayan toplu sözles?me süreci tıkanmış ve işçiler 7 Nisan itibarıyla greve çıkmıs?tı. S?ube yönetiminin ve bölge temsilcilig?inin büyük anlamlar yükledig?i grev 6. günün sonunda bizzat s?ube yönetimi ve temsilciler tarafından satılmıs?, is?çiler sefalet ücretini kabul etmeye mecbur bırakılmıs?tı.

Toplu sözles?menin işçilerin taleplerinin çok çok gerisinde imzalanmasının ardından is?çilerin tepkisi büyümüs?, gergin geçen tartıs?malar sonrasında işçileri yatıs?tırmak için toplu sözles?menin imzalanmadıg?ı yalanı söylenmis?ti. Ertesi gün işçiler sendika yönetimine ve temsilcilere olan tepkilerini daha sert biçimde ortaya koymus?lardı. Bu tepkiler kars?ısında önce temsilciler sonra s?ube yönetimi topu genel merkeze atmaya çalıs?mıs?lardı. “Madem bu s?artlar kabul edilecekti o zaman biz neden greve çıktık” diye soran is?çiler, imzalanan sözles?menin ilk teklifin bile gerisinde oldug?unu, hiç gündemde yokken sözleşmenin 3 yıllık olarak imzalandıg?ını ve kendilerine hiçbir biçimde sorulmadıg?ını dile getirmişlerdi. Haklı olarak işçiler s?unu soruyordu: “Ne pazarlıklar döndü?, ne aldınız da bizi sattınız“… Bir süre sonra sendika yöneticileri ortalıkta görünmemeye, temsilciler ise kelime oyunları ile satıs? sözles?mesini is?çiye kabul ettirmeye çalıs?mıs?lardı. Sendikanın bu ihanetçi ve işçileri yok sayan tutumu yıllardır süren sorunlar içinde bardag?ı tas?ıran son damla oldu. I?s?çiler topluca sendikadan istifa etmeyi bile o dönem tartıs?mıs?lardı. Öyle ki 1 Mayıs‘a dahi birçok is?çi sendikasıyla gitmedi.

I?ddia o ki, is?çiler sendikaya kars?ı bütünlüklü bir tepki gösterirken bir kısım is?çi tepkilerinin göstergesi olarak sendika flamalarını yere atmıs?lar. Genel-İs? yönetimi de bunu bahane ederek s?imdi bu is?çileri sendikadan atmak istiyor.

Bu işçilerin hepsi üyesi oldug?u sendikanın flamasını, bayrag?ını gururla tas?ıyan is?çilerdir. I?s?çilerin gösterdig?i tepki kurumsal olarak sendikaya deg?il sendikayı bu hale getiren yönetici ve temsilcileredir. Sendika bürokratlarının “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali is?çileri bu gerekçeyle disipline sevk edip ihraç etmeye çalıs?ması ibretlik bir tutumdur. Yas?anan bu son durum nice bedel ödenerek kurulan DI?SK’in bürokratlar tarafından ne hale getirildig?inin yeni bir örneg?idir.

Çig?li’de yas?anan olay gayet açıktır. Genel I?s?›in DI?SK’in flama ve bayraklarını işçiler deg?il, sözles?me sürecinde türlü türlü hesaplarla is?çilere ihanet eden bürokratlar yere düs?ürmüs?lerdir. Sendikalardan kovulacak birileri varsa bunlar is?çiler deg?il sendikayı bu hale getiren yöneticilerdir. 3 Çibel işçisini günah keçisi seçerek tam da bu gerçeg?in üstü örtülmeye çalıs?ılmaktadır. Belediye is?çileri yere düs?ürülen DI?SK flamalarını elbette yeniden yukarı kaldıracaklardır. Ama bunu yapabilmeleri için bürokratlardan ve onların dayanaklarından öncelikle kurtulmaları gerektiği açıktır. I?s?çilerin ve devrimcilerin ödedig?i bedeller üzerinden büyüyen sendikaları layık oldug?u yere tas?ıyacak olan da işçi sınıfının kendisidir. Günü geldig?inde o koltuklardan sendika ag?aları sökülüp atılacak, bugünlerde is?ledikleri tüm suçların hesabı mutlaka sorulacaktır. Bundan bürokrat takımı bas?ta olmak üzere hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

İzmir’den bir sınıf devrimcisi