İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) toplantısı üzerine...
Reform adı altında emperyalizme uşaklık
İstanbulda gerçekleşen İKÖ toplantısında, örgütün genel sekreterliğine ilk defa bir Türk seçildi. Toplantıda 57 ülke, dışişleri bakanı düzeyinde temsil edildi. Halen İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi Genel Müdürlüğünü yürüten Ekmeleddin İnsanoğlu, ev sahibi sıfatıyla Türk dışişleri bakanlığı tarafından yapılan baskıların da etkisiyle İKÖ genel sekreterliğine seçildi.
Neyin reformu?
Hatırlanacağı gibi Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) gündeme getirildiğinde, Bush ile savaş kundakçısı çete, Arap/Müslüman ülkelerinde demokratik reformlara ihtiyaç olduğunu iddia etmiş, bu projenin de bu reformları hızlandırmak amacıyla gündeme getirildiğini söylemişlerdi.
Emperyalistlerin dilinde, reformun ne anlama geldiğini anlamak için Ebu Garib ya da Guantanamoya bakmak yeterlidir aslında. Ancak saldırganlık ve şiddetin borazanı olan sermaye basın-yayın araçları bu kavramları o kadar çok kullanıyorlar ki, her türlü vahşeti bu kavramların ardına sığdırmak istiyorlar.
BOPun gündeme gelmesiyle mesajı alan gerici Arap/İslam rejimleri bile artık bu kavramla haşır neşir oldular. Bu anlaşılır bir durum. Çünkü onlar Afganistan ve Irakta yaşanan süreçlere bakarak bu kavramın ne anlama geldiğini biliyorlar. Nitekim 22 Mayısta Tunusta yapılan Arap Birliği Zirvesinde, sözkonusu rejimler reform gereksinimini resmen gündemlerine aldılar. Tabii bu demokratik reformların gerçek hayatta ne anlam ifade ettiğinden hiç söz etmeden.
İstanbuldaki İKÖ toplantısında da konuşan herkes reformla söze başladı. Açılış konuşmasını yapan Necdet Sezer, İKÖ üyeleri çağı yakalamak için reformlara ivme katmalı... Artık Ortadoğuda reformların tutup tutmayacağına dair tartışmalar bir kenara bırakılmalı... İKÖ böylelikle uluslararası toplumda hakettiği yeri alabilir... türünden ifadelerle bezeli öğütler sıraladı.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise Sezerden de ileri giderek öğüt-tehdit karışımı bir üslupla konuştu. Tescilli Amerikan uşağı Güle göre, Daha demokratik, şeffaf, ekonomik-sosyal anlamda etkin, iyi yönetilen açık toplumlar yönündeki değişimi devam ettirmek gerekiyor... Reformların dışarıdan empoze edilmemesi, reformların takvim ve aşamalarının ilgili ülkeler tarafından belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Gül, reformların zaman kaybetmeden başlaması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Oldukça demokratik görünen bu girişten sonra Gül, Biz kendi evimize çekidüzen vermezsek, başkaları bu yöndeki talepleri bize dışarıdan dayatacaktır. Bunu bir süredir söylüyoruz. İslam ülkelerinin kendilerini 21. yüzyıla uyarlamaları gerekiyor... türünden ifadeler kullandı. Bu arada ABDde yapılan G-8 toplantısında da, İslam ülkelerine değişim mesajı iletildiğini aktardı.
ABD emperyalizmi için saldırı
üssü ve model ülke
ABD emperyalizminin, Türkiyeyi saldırı üssü ve model ülke olarak kullanmak istediği bir sır değil. Zira Türkiyedeki rejim hem müslüman, hem demokratik, hem laik, hem de iliklerine kadar Amerikan uşağı. Ortadoğuda ABD için bundan daha uygun bir model bulunamaz herhalde.
Türk egemenleri, kendilerine biçilen bu modele uygun girişimlere çoktan başlamış bulunuyorlar. İKÖ toplantısı bu kulvarda alınan mesafeyi gösteriyor. Bu ayın sonunda İstanbulda gerçekleşecek NATO toplantısı ile bu kirli misyon daha da pekişecek ve de somut biçimler alacak.
Reform sözünü ağızlarından düşürmeyen bu gerici güçler, kendi ülkelerinde en basit demokratik hakların kullanılmasına dahi tahammül etmiyorlar. Dahası engellemek için azgın bir şiddet kullanıyorlar. Arap rejimlerini geçtik, zorbalığın boyutunu görmek için, İslam ülkelerine öğütler sıralayan Türkiyedeki Amerikancı rejimin bugünlerde estirdiği devlet terörüne bakmak yeterlidir.
Demek ki reformlardan kastedilen şey, zorba rejimlerin demokratik haklara tahammül etmesi değil, Amerikan emperyalizminin istediği yönde adım atmasıdır. Yani onursuzca bir uşaklıktır. Aksi halde birileri dışarıdan gelip evimize çekidüzen verir. Tabii Afganistan ve Iraka çekidüzen verdiği gibi.
İşbirlikçi sermaye iktidarının Kıbrısla ilgili destek talebi dışta tutulursa, İKÖ zirvesinde gündemi işgal eden temel mesele BOP oldu. İKÖ genel sekreterliği mevkisini işgal etmeye başlayan Amerikancı rejim, bu mevkiden de yararlanarak BOP için daha aktif bir figüran olmaya çalışacak.
Bushla savaş çetesinin Ankaradaki uşakları daha şimdiden, kısa ve net bir mesaj verdiler İslam dünyasına; Ya ABDnin dediğini yaparsınız, ya da sonunuz Taliban veya Saddam gibi olur. Tercih sizin!
|