Washingtondaki savaş kundakçıları, işbirlikçiler arasından seçtikleri kukla hükümetin 30 Haziranda göreve başlayacağını, bunun da demokrasi yönünde atılmış önemli bir adım olduğunu iddia ediyorlar.
İşgal karşıtı direnişin tüm hızıyla devam ettiği, Amerikan askerlerinin her gün kayıp verdiği, Iraklı işbirlikçilerin cezalandırıldığı, petrol boru hatlarının bombalandığı günlerde, yönetimin Iraklılara devredileceği söyleniyor. İşkenceci katillerin başı Bush ise, Irakta demokrasinin doğduğunu söylüyor. Ancak bu iddiaları ortaya atanlar dahil yönetim devri kimse için inandırıcı değil.
Bush, Floridada ABD Komuta Merkezinin bulunduğu Hava Üssünde, Afganistan ve Iraktaki binlerce ABD askerine hitaben uydu aracılığı ile bir konuşma yaptı. Haydutbaşı, Henüz zafer kazanmadık, ama Irak halkını özgürleştirmek için, onların özgürlüğü güvence altına alınıncaya kadar orada kalacağız dedi. İşgal ordusuna övgü dolu sözler söyleyen Bush, Irak, Afganistan ve bütün dünyada demokrasinin yükselmesine yardım ederek insanlara acı ve nefretin alternatifini veriyorsunuz. Bu, dünya barışı için çok önemli türünden saçma sapan sözler sarfetti.
Oysa 30 Haziranda Irakta fiilen hiçbir şey değişmeyecek. Başbakanlığa atanan İyad Allavi bir CİA ajanıdır. Irak halkı da ajanlar, zorbalar ve hırsızlardan oluşan Allavi hükümetinden bir beklenti içinde değil. Bu hükümeti meşru kabul edenlerin sayısı son derece sınırlı.
Eski BM diplomatını Irak temsilcisi olarak atayan Bush yönetimi, sömürge valisi Bremer yerine, sicili kanlı bir kirli savaş şefi olan John Negroponteyi yerleştirecek. Negroponte, işkenceci, katil, provokatör, darbeci yetiştiren Amerikan okulu (yeni adı Batı Yarıküre Güvenlik İşbirliği Enstitüsü) mezunudur. Kontra şefin 20 yıllık icraatları bu okulun şanına yakışır cinstendir.
20 yıl önce BM Honduras yetkilisi olarak bu ülkeye giden Negroponte, kontraların baş destekçisiydi. Nikaraguadaki Sandinist yönetime karşı CİAnın finanse ettiği karşı-devrimci kontralar, sayısız cinayet ve sabotaja imza atmış bir caniler sürüsüydü. Kontraların yanısıra askeri faşist diktatörlüklerle sıkı işbirliği içinde olan bu diplomat, BM görevlisi kılıklı eli kanlı bir katildir. Öyle ki, Negroponte Honduras elçisiyken çalıştığı bina CİAnın Latin Amerika üssü konumundaydı. Bağdatta kuracağı karargahta da aynı kirli misyonu yerine getirecektir. Iraka atanmasının asıl nedeni, kirli savaş alanındaki bu birikimidir.
Tam da Irakta demokrasinin doğuşundan söz edildiği bugünlerde ABD, direnişçilere karşı savaşmaları için Latin Amerikada kirli savaşta yer almış paralı askerleri de Iraka getirmeye hazırlanıyor. Şili ve Arjantinde ilerici-devrimci güçlerin katledilmesinde aktif rol oynayan ölüm mangalarından güvenlik servisi kurmayı planlayan ABD, savunma bakanlığından ihale alan şirketleri de bu katillerle korumayı amaçlıyor. Askeri faşist diktatörlükler döneminde işkence ve katliamlar yapan bu caniler, bu kez Irakta yüksek ücretlerle istihdam edilecekler.
Eli kanlı katillerin katkısıyla Irakta demokrasi yönünde adımların atıldığını söylemek, yalnız Irak halkıyla değil, dünya halklarıyla da alay etmek anlamına geliyor. Tabii Irak halkı ve Iraklı direnişçiler savaş kundakçıları gibi düşünmüyor. 30 Hazirandaki yönetim devri de Iraklıları aldatabilecek etkiden yoksundur. Zira halklar tek gerçek çözümün Irakı emperyalist ordulardan temizlemek olduğunu, bunun yegane yolunun direnişten geçtiğini görüyorlar.