28-29 Haziranda İstanbulda gerçekleştirilecek NATO Zirvesi nedeniyle Dışişleri Bakanlığının oluşturduğu NATO Zirvesi - İstanbul 2004 sitesinin Ev Sahibi Ülkeye Destek Verenler sayfasında, 4 kurum ile 21 firmanın ismi geçiyor.
Alfabetik sıraya göre sponsor listesinde yer alan dört kurum Eczacıbaşı Vakfı; Sakıp Sabancı Müzesi; Türkiye Müteahhitler Birliği; Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği (TOBB).
Yine alfabetik sıraya göre sponsorluk yapacak firmalar AKSA, Çalık Holding, Coca-Cola, Doğan Yayın Holding, Doğuş Otomotiv, Efes Pilsen, Enterkon, FNSS-UDLP-NUROL, MNG Bank, NURUS, Petrol Ofisi, RAMSEY London, SANKO, SETKOM, Turkcell, Türkiye İş Bankası, Türk Telekom, Ülker, Ulusoy, Vakıfbank, Vestel.
Doğrudan maddi yardım ya da hizmet sunumuyla verilen desteğin tutarı, Ekonomist Dergisinin 13-20 Haziran 2004 tarihli sayısına göre, 30 milyon dolar dolayında.
Ekonomist, iş dünyasının önde gelen isimlerinden 25 işadamının 26 Şubatta Başbakanlık konutunda buluştuğunu ve NATO zirvesi için gerekli olan 30 milyon dolarlık maliyeti üstlendiğini belirtiyor.
Kongre turizmi
Ekonomist Mustafa Sönmez, niçin ve neden adı geçen firmaların NATO Zirvesinde sponsorluk yapmış olabileceği konusunda bazı ipuçları veriyor:
* Hadiseye şöyle bakılabilir, adı geçen firmalar için NATO Zirvesi kongre turizmi kapsamında bir etkinliktir ve bir ihtimal, bu firmalara da öyle gidilmiştir.
* NATOnun mahiyetini dikkate almadan firmalara böylesine uluslararası bir etkinlik İstanbulda yapılacak ve sponsor olun denmiş olabilir ve mesela Eczacıbaşı böyle bir saikle katılmış olabilir.
* Birtakım firmalar dünya medyasının NATO Zirvesine ilgisi nedeniyle, hem tanıtım çerçevesinde, hem katkıda bulunmak için destek vermiş olabilir.
* Birtakım firmalar askeri endüstride işleri olduğu için -NUROL ve Müteahhitler Birliği gibi- destekliyordur.
Sermayenin misyonu
Sönmez, genel olarak sponsor firmaların Türkiye büyük sermayesinin unsurları olduğuna dikkat çekerek, NATO Zirvesi gibi sistemin bir parçası olan bir toplantıya kolaylık sağlamak, dünya sermayesinin bir parçası olan Türkiye sermayesinin de bir misyonu diyor ve ekliyor:
Bu sponsorlar Dünya Sendikalar Birliğinin konferansını desteklemezlerdi. Küresellik karşıtı bir hareketin konferansını da desteklemezlerdi; bu sınıfsal bir tercih. Esas olan bu, ama Türkiyenin tanıtımına katkıda bulunmak gibi bir amaçla da destek var. Sanırım bu dünyanın her yerinde aynı.
Toplu sponsorluk
Mustafa Sönmez sponsor firmaların yaptıkları harcamaların vergiden düşülebilme olasılığına ilişkin soruyu, Sponsorluk giderleri sanıyorum vergiden düşülebiliyor. Sonuçta bir tanıtım ve reklam gideri olarak gösteriliyor diye yanıtlıyor.
Bir anlamda ülkemizde yaratılan değerlerin bir kısmı sponsorluk işinde kullanılmış oluyor.
Nakit veya hizmet sponsorluğu
Ekonomist Dergisinin NATO Zirvesi sponsor kurum ve firmalarına ilişkin yazısında sponsorların önemli bir bölümünün maddi katkı veya hizmet biçiminde yapacağı yardımlar şöyle sıralanmış:
TOBB: Zirve katılımcılarına gala ya da kapanış yemeği düzenleyecek.
Doğan Medya Grubu ve Divan Otelleri: Ortak olarak, zirvenin catering hizmetlerini karşılayacak: Ayrıca tanıtım yayınları bastırdı.
Petrol Ofisi: Araçlara yakıt sağlayacak. (200 bin dolar)
Türk Telekom: Zirvede kullanılacak telefon, faks, network ve internet hizmetini ücretsiz verecek.
Turkcell: Haberleşme hizmeti verecek.
Ulusoy: Zirve katılımcılarının ulaşımı için otobüs tahsis edecek.
Doğuş Grubu: Zırhlı araç ve otomobil tahsis edecek.
Vestel: Zirveye bilgisayar ve plasma TV desteği verdi.
Sanko Holding: Para bağışı yaptı.
Ülker Grubu: Para bağışı yaptı. (100 bin dolar)
Akkök Grubu: Para bağışı yaptı. (75 bin dolar)
Anadolu Grubu: Zirve konuklarına Efes Pilsen ve Coca-Cola ikram edecek. (100 bin dolarlık)
Eczacıbaşı Holding: Ev sahibi ülke Türkiyenin kültürel zenginliklerinin konuklara tanıtılmasına destek olmak amacıyla maddi katkıda bulundu.
Nurus: Zirvenin ofis mobilyalarını yapıyor. Lütfi Kırdar, Askeri Müze, TRT Binasında bazı ofisler ve Cemal Reşit Reyde bir bölüm olmak üzere birçok çalışma yapıldı. 1000 kişilik basın merkezi, 26 Devlet Başkanının oturacağı özel tasarlanmış ana toplantı salonu, delegasyon ofisleri, Amerika Başkanı George Bush ve NATO Genel Sekreter odası da dahil. (YS/BB)
* Ekonomist Dergisindeki haberi, gazeteci Levent Gökmen Akalın hazırladı.
19 Haziran günü Kölnde NATO Karşıtı Birlik (Resistanbul 2004) İstanbuldaki NATO Zirvesine dönük sürdürdüğü kampanya çerçevesinde bir panel gerçekleştirdi. Bir-Kar, ATİK, ADHK, HÖC ve Alınterinden temsilcilerin konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe 200 kişi katıldı.
Panelistler, 11 Eylül saldırısı ve ABDnin saldırganlığı, Afganistan ve Irak işgali ve halkların direnişi Büyük Ortadoğu Projesi ve NATO, ABDnin BOP saldırısı ve Türkiyeye biçilen rol, emperyalizme karşı mücadele ve görevlerimiz gibi konularda görüşlerini açıklayarak 28-29 Haziranda İstanbulda gerçekleştirilecek NATO Zirvesinin gündemi ve hedefleri konusunda katılımcıları aydınlatmaya çalıştılar.
İstanbul Zirvesinin ABDnin Ortadoğudan Afrikaya uzanan bir sahada uygulamaya sokacağı politikalarını onaylattığı bir zirve olacağı, Türkiyenin bu saldırganlık ve savaşın bir üssü haline getirilmek istendiği, bu saldırganlığının durdurulmasının yegane yolunun halkların devrimci direnişi olduğu vurgulandı. Bu saldırganlık ve savaşın asıl hedefinin ilerici ve devrimci kuvvetler olduğuna işaret edildi, bu çerçevede devrimci güçlerin görev ve sorumlulukları hatırlatıldı.
Aradan sonra, kimi dinleyiciler söz alarak beşer dakikalık konuşmalar yaptılar. Panel dinleyicilerin sordukları sorulara cevap verilmesi biçiminde sürdü ve 26 Haziranda Kölnde yapılacak yürüyüşe dönük çağrıyla sona erdi.