5 Şubat 2005
Sayı: 2005/05(05)


  Kızıl Bayrak'tan
  Seçim oyunu ve şoven kışkırtmalar
tutmayacak.
  Amerikancı Tayyip sözlerinin arkasında bir
gün bile duramadı
  Emperyalist haydutların seçim oyunu
bitti
  Halkların cellatlarına bu topraklarda yer
yok!
  CHP operasyonunda son perde
  SEKA işçisinin kazanma kararlılığı!.
  SEKA işçilerinden
Unakıtan'a yanıt
  Direnişteki bir UNO işçisiyle konuştuk
  TEKSİF’in başındaki ağalar satışa imza attı!
  GOP BDSP kampanya
faaliyetinden
  Esenyurt ve Kıraç BDSP faaliyetlerinden
  Ankara BDSP kampanya faaliyeti
  İ. Ü.’nde soruşturma
skandalı
   Ulusal sorun ve Kürt hareketi/1 (Orta sayfa)
  Eğitim-Sen’in dünü ve bugünü
  Gayrimeşru seçimler işgali meşrulaştıramaz
  ÖDP 4. Kongresi üzerine
  Filistin halkı direnme kararlılığını koruyor!
  ABD-İngiliz emperyalist ittifakında çatırdama belirtileri
  “Başka bir dünya mümkün”, ama nasıl?
  Sempozyumda sorunlarımızı tartışmaya
hazırlanıyoruz
  PSAKD Maltepe Şubesi röportaj
  Irak seçimleri ve Kerkük üzerine koparılan
fırtına
 AB, kadın sorunu ve Türkiye
 Bültenlerden
 Mumcu cinayeti ve devletin “tuğladan duvar”ı
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

GOP BDSP kampanya faaliyetinden...

Tüm enerji ve coşkumuzla bahara hazırlanıyoruz!

Geçtiğimiz hafta kampanya ve sempozyumu sınıfın gündemine taşımak için yaptığımız planların birçoğunu hayata geçirdik.
Geçen hafta planladığımız, çoğunluğunu tekstil işçilerinin oluşturduğu Bayrampaşa'da bir bölgeye bildirilerimizi ulaştırdık. Yaklaşık 250 bildirimizle bu alandaki işçilere seslendik. İlk kez dağıtım yapmamıza rağmen yer yer olumlu tepkiler aldık. Kimi işçiler teşekkür ederken, servisten içeri uzattığımız bildirileri gören bir kadın işçi ‘verin ben dağıtırım' diyerek servisin tümüne dağıtım yaptı.
Bugüne kadar planladığımız fabrika dağıtımlarımızın tümünü gerçekleştirdik. Fabrika ve işyerlerine toplam 2500 adet bildirimizi ulaştırdık. Kalan bildirilerimizi işçi ve emekçilerin yoğun olarak oturduğu semtlerde dağıttık.
Alibeyköy'e yönelik faaliyetimizi imza metninin kullanımı, bildiri dağıtımı ve yaygın afiş çalışması üzerinden planlamıştık. Bu hafta içinde 1300 bildirimizi mahallelerde dağıttık. Gazete satışı sırasında imza metinlerimizi devreye soktuk, 100'e yakın imza topladık. Haftasonu bölgeyi 250 afişimizle donattık.
Ağırlığını küçük ve orta fabrikaların oluşturduğu Elmabahçesi'nde ise gözaltı nedeniyle yarım kalan afiş çalışmamıza devam ettik. Yaklaşık 50 afişimizi işçilerin yoğun olarak geçiş yaptığı noktalara yaptık.
Bugüne kadar merkezi güzergahlar, mahalle içleri ve bölgede toplam 1500 afiş kullandık.
Kampanyamızın temel ayağını oluşturan sempozyum tarihi yaklaşırken, katılımı artırmak için düzenli olarak yaptığımız iç toplantılara devam ediyoruz. Çevre ve çeperimizle birlikte sosyal yıkım saldırılarının içeriği hakkında tartışmalar yapıyoruz. Özellikle genç işçilerin sosyal hak gasplarının kapsamı noktasında çok az bilgilerinin olduğunu görüyoruz. Bahar çalışmamızı sosyal yıkım saldırıları üzerinden planladığımız yerde, bu tür toplantıların daha bir önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bölgemizdeki fabrikaların çoğu örgütsüz küçük ve orta ölçekli işletmeler. Ağırlığını genç tekstil işçileri oluşturuyor. Bu nedenle mücadele ve örgütlenme konusunda deneyimsizler. Bu durum, yeni olan bölge çalışmamızın olanaklarını da sınırlıyor. Kampanya ve sempozyum çalışmamızı bu sınırları genişletmenin bir zemini olarak değerlendirdik, faaliyetimiz boyunca bu bakışla hareket ettik.
Bu doğrultuda bölgemizdeki bir tekstil fabrikasından işçilerin katıldığı birkaç toplantı gerçekleştirmiştik. Fabrikadaki işçiler biraraya gelerek sempozyuma sunmak üzere işyerlerinde yaşanan sorunları anlatan bir metin hazırlamışlardı. Bu metinden yola çıkarak fabrikaya seslenen bir bildiri hazırladık. Bildiriyi öğle tatilinde dağıttık. Sonrasında dağıtımın oldukça etkili olduğunu öğrendik. Üzerinde kendi fabrikalarının resmini gören ve doğrudan fabrikaya seslenen bildirilerimizi işçiler büyük bir ilgiyle aldılar. Bu ilgi motivasyonumuzu artırdı. Bir fabrikaya müdahalede özgün araçlar kullanmanın önemi noktasında anlamlı bir deneyim oldu.
Aynı gün bu fabrikanın çevresini de afişlerimizle donattık. Sabah bildirilerimizle seslendiğimiz işçiler akşam iş çıkışında afişlerimizle karşılaştılar. Bu yanıyla etkili bir müdahalede bulunduğumuzu düşünüyoruz.
13 Şubat'a az bir süre kalmasına rağmen bölgede hedeflediğimiz başka bir fabrikaya da benzer bir yöntemle müdahale etmeyi planlıyoruz.
Sempozyumu katılımı artırmak için 6 Şubat'ta bir kitle etkinliği yapmayı planladık. Bu hafta davetiyelerimizi çevremizdeki işçilere ulaştırmaya başladık. Ayrıca önümüzdeki hafta bölgemizde sendikalı olan fabrikalara sempozyum davetiyelerimizi ulaştırmayı planlıyoruz.
Bu süreçte yakaladığımız çalışma düzeyi ve tempomuzu bahar döneminde daha da ileri taşıyacağız. Tüm enerji ve coşkumuzla baharı kucaklamaya hazırlanıyoruz.

GOP BDSP

---------------------------------------------------------------------------------------

Fabrikada bildiri dağıtımı sonrası gözlemler...

İşyerinde ilk defa patronun eli kolu bağlı kaldı!

Tekstil sektöründe çalışan işçileriz. Fabrikamızda yaklaşık 90 kişi çalışıyor. Sempozyum vesilesi ile BDSP'nin işyerimize dönük hazırladığı bildiri dağıtımı oldukça etkili oldu. Öğle arasında dağıtılan bildiri fabrikada yankı uyandırdı, fabrika adeta çalkalandı. İşyerinde herkesin gündemi bu oldu. Bildiri herkes tarafından beğenildi. Birçok işçi arkadaş ‘yaşadığımız sorunları aynen yazmışlar' derken, biz de tepkileri gözlemlemeye çalıştık. İnsanlar bu kısa bildiriden o kadar etkilendiler ki, buna biz bile şaşırdık.
Oysa daha önce fabrikamızda birçok bildiri dağıtılmış, ama hiçbiri o gün dağıtılan kadar ilgi toplamamıştı. Bu ilginin birinci sebebi bildirinin dilinin çok yalın olması ve işyerimizdeki sorunları doğrudan anlatmasıdır. Öyle ki, patron o gün tuvalete ‘mesai saatinde tuvalete girmek yasaktır' diye yazı asmıştı. Bildirimizde de ‘tuvaletlerimizin kapısına kilit vurularak en doğal ihtiyaçlarımız karşılanmıyor' yazılıydı. İkinci etken, bildirinin üzerinde yeralan fabrikamızın resmiydi. Birçok merkezi bildirimizi okumayan işçiler kendilerinden bir parça gördükleri zaman birden duyarlı hale gelebiliyorlar.
Dağıtımın ardından işçilerin tepkilerini gözlemlemeyi sürdürdük. Gözlemlerimize göre herkes sempozyuma gelmeyi düşünüyor. Bildiri yalakalar aracılığıyla patronun eline geçti. Yalakalar paydoslarda işçilerin kafasını bulandırmaya çalıştılar, ama işçiler inatla sempozyuma gelmeyi düşünüyorlar. Normalde işbaşında konuşmak yasak, ama artık işçiler bu yasağa uymayıp işbaşında sempozyumu kendi aralarında konuşuyorlar. Bu işyerinde ilk defa patronun eli kolu bağlı kalıyor ve ne yapması gerektiğini düşünüyor.
Artık ne olursa olsun işçiler kölece değil insanca yaşamaya adım atmak istiyorlar.
Dağıtılan bildirinin arkasından oluşan etkiyi ete-kemiğe büründürebilirsek asıl başarıyı o zaman yakalayacağız. Sempozyuma katılımımızı arttırmaya çalışırken, tüm yoldaşlarımızı selamlıyoruz.
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

Yiğit Giyim'den sınıf bilinçli işçiler