8 Mayıs'04
Sayı: 2004/18 (10)


  Kızıl Bayrak'tan
  İki 1 Mayıs, iki eğilim ve reformistlerin hezeyanları
  Saraçhane'de 20 bin işçi ve emekçi buluştu...
  Şişli'de icazetli 1 Mayıs
  Ankara'da 1 Mayıs
  1 Mayıs eylemleri...
  1 Mayıs eylemleri...
  Komünist bir işçinin kaleminden 1 Mayıs...
  Edirne'deki polis vahşeti, Türkiye'deki devlet gerçeğine tutulan bir aynadır...
  Yeni Ceza İnfaz Yasa Tasarısı mecliste...
  Selma Kubat: ÖO Direnişi'nin 111. şehidi
  Deniz, Hüseyin, Yusuf... 6 Mayıs şehitleri anıldı
  YÖK yasası üzerine çatışma sürüyor
  Tek çözüm yolu örgütlü mücadele!
  1 Mayıs, Saraçhane ve işçi hareketi
  Almanya'da 1 Mayıs gösterileri...
  Dünya'da 1 Mayıs...
  NATO: İşçi sınıfı ve emekçi halklara karşı emperyalistlerin kirli savaş örgütü
  İşkence fotoğrafları emperyalist barbarlığın Irak'tan yansıyan kirli suretidir
  İşgal güçleri Felluce'de kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı...
  Siyonist cellatlar Filistinli çocukları katlediyor!
  AB'nin doğuya genişlemesi...
  Kürdistan'daki siyasal akımlar-1
  Kadının kurtuluşu sosyalizmde!
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Saraçhane’de 20 bin işçi ve emekçi buluştu...

Coşkulu, kararlı ve kitlesel bir devrimci 1 Mayıs

1 Mayıs öncesinde yaşanan tartışmalar İstanbul’da iki ayrı 1 Mayıs tablosu ortaya çıkardı. 1 Mayıs’a birkaç gün kala süren belirsizlik tablosu sendikalar cephesinden eyleme katılımı olumsuz yönde etkiledi. Örneğin KESK’e bağlı sendika ve şubelerin birçoğunda üyeler, 1 Mayıs’a bir gün kala, eylemin nerede yapılacağının bilgisine dahi henüz ulaşamamıştı.

Son yıllarda sendikaların 1 Mayıs’a hazırlığı “teknik” boyuta indirgemesi sözkonusu. Bu sene buna 1 Mayıs’a bir gün kala KESK ve DİSK’in toplanma yeri olarak Saraçhane’yi belirlediklerini açıklaması eklenince, 1 Mayıs öncesi hazırlıklar tümden yetersiz kaldı. Ancak bir yandan sendikalar cephesinden yaşanan belirsizliğe, diğer yandan İstanbul Valisi’nin ortamı terörize eden tehdit dolu açıklamalarına rağmen KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla gerçekleşen Saraçhane eylemine 20 bini aşkın işçi ve emekçi katıldı.

Devletin alan yasaklayan, eylemi yasadışı ilan eden tutumunu fiili olarak boşa çıkaran katılımcılar sabah saatlerinden itibaren Saraçhane’de toplanmaya başladılar. Kitlenin artmasıyla birlikte alan trafiğe kapandı. Toplanma yerine çeşitli yönlerden yürüyüş yaparak gelmek isteyen grupların önünü kesmeye çalışan kolluk güçlerinin bu girişimi yine fiili olarak aşıldı.

Saat 11:00’e yaklaştığında alan hemen hemen dolmuştu. Kitlenin toplanmasıyla birlikte düzensiz ve sıkışık bir şekilde oluşturulan kortejlerin ucu Fatih postanesine dayandı. Beyazıt’a doğru yürüyüş yapılması beklenirken, çevre il ve bölgelerden alana gelmek isteyen kitlenin Kavacık’ta kolluk güçleri tarafından durdurulduğu haberinin ulaşması üzerine kürsüden, engellenen kitle alana gelene kadar bekleneceği duyurusu yapıldı.

Saat 12:00’de yürüyüşe hazırlanan kitlenin önü emniyet güçleri tarafından kesildi. KESK ve DİSK başkanları ile emniyet yetkilileri arasında yapılan görüşmeler sonucunda konuşmaların Saraçhane’de yapılması ve Yenikapı’ya doğru yürüyüşe geçilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.

Kürsüye ilk olarak KESK Genel Başkanı Sami Evren çıktı. Evren, ilk grev ve toplusözleşme hakkının kazanıldığı Saraçhane’nin tarihsel önemine değindikten sonra “Taksim aklımızdan çıkmadı. Bir gün mutlaka Taksim’e çıkacağız” dedi. NATO Zirvesi’ne değinen Evren, emperyalistlerin İstanbul’a sokulmayacaklarını vurguladı.

Ardından DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi bir konuşma yaptı. Kölelik yasalarına, ücretlerin düşüklüğüne, sosyal güvenlik haklarının gaspına, yoksulluğa, Irak ve Filistin’deki emperyalist işgale ve emperyalist saldırılara değinen Çelebi konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Emekçiler ve emekliler olarak güçlerimizi birleştirmeliyiz. Mücadele etmeli ve kazanmalıyız! Başka çare yok! Başka yol yok! Önümüzde zor bir süreç var. Bizi aynılaştırmak isteyenlerin tuzağına düşmeyeceğiz. Yapay birlikteliklerle değil, sınıf temelinde bizimle birlikte olanlarla yürüyeceğiz. Bu temelde rotamız sınıf mücadelesidir. Buradan seslerimizi yükseltiyoruz: Haklarımızı ve özgürlüklerimizi savunmak için; yoksulluğun önlenmesi için, yolsuzluklara son vermek için; çocuklarımızın gelece&urren;i için, insanca, hakça, kardeşçe bir yaşam için; barış içinde, sınıf ve halkların kardeşliği temelinde bir dünya; demokratik, bağımsız ve özgür bir Türkiye için Yaşasın işçilerin, emekçilerin birliği! Yaşasın birlik, mücadele, dayanışma!, Yaşasın 1 Mayıs!”

Konuşmaların ardından 1 Mayıs’ta ve devrim mücadelesinde şehit düşenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Tüm olumsuzluklara rağmen, alanda yakalanan kitlesellik; devletin yasaklarını fiili olarak aşmanın yarattığı moral ve motivasyon; yıllardır bir karnaval havasına büründürülen eyleme bu sene çeşitli ses araçlarından yükseltilen 1 Mayıs Marşı’nın damgasını vurması; böylece asgari planda olsun 1 Mayıs’ın anlamına uygun bir biçimde gerçekleşen kutlama, kitlede coşkuyu artıran etkenler oldular. Bu coşku yürüyüşe geçildiğinde doruk noktasına ulaştı.

Eylemde emperyalist savaş ve NATO karşıtı şiarlar öne çıkarken “1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları da kitlesel ve coşkulu bir şekilde haykırıldı.

Konuşma ve anmanın ardından kitle Yenikapı’ya doğru yürüyüşe geçti. Önde KESK ve DİSK kortejleri oluşturuldu. Yenikapı’ya varıldığında düzen bekçilerinin baskıları sonucu buradaki program erken bitirildi. Ancak kortejin ön tarafı Yenikapı’ya vardığında yürüyüşe yeni geçmiş kortejlerin yürüyüşü halen sürüyordu.

KESK eyleme ağırlığını Eğitim-Sen’in oluşturduğu 2 bin kişilik bir katılım sağladı. SES, BES, Tüm Bel-Sen şubeleri de belli bir katılım sağlamışlardı. KESK’in açıklanmış bir kararı olmamasına rağmen bölge illerden de eyleme katılan şubeler vardı.

DİSK eyleme bölgesel düzeyde katıldı. En kitlesel katılımı Birleşik Metal-İş sağlarken Genel-İş, Lastik-İş, Dev-Sağlık-İş, Bank-Sen, Nakliyat-İş ve Limter-İş’te belli bir katılım sağladılar. DİSK kortejlerinde yaklaşık 3 bin işçi yürüdü.
TMMOB ve TTB’nin katılımı sınırlı oldu. Pir Sultan Abdal Derneği 150 kişilik kortejiyle eyleme destek veren DKÖ’ler arasındaydı. Reformist çevrelerden eyleme Türkiye genelinde merkezi olarak katılan TKP 4500, ÖDP 1500, SDP 400, DEHAP 2 bin, SEH 150 kişilik katılım sağladılar. Devrimci gruplardan ise BDSP 400, HÖC 1300, Halkevleri 600, ESP 800, Barikat 150, Alınteri 25, Kaldıraç (Türkiye genelinde merkezi) 350 ve Direniş 400 kişilik kortejleri ve pankartlarıyla eyleme katıldılar. Eyleme EHP, otonom gruplar, üniversite gençliği, anarşistler ve çeşitli grupların oluşturduğu çevreler de pankartlarıyla katıldı.

Komünistler eyleme “Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın proletarya enternasyonalizmi/BDSP”, “NATO Zirvesine geçit yok! Kahrolsun emperyalizm!/BDSP”, “Ya barbarlık, ya sosyalizm!/Kızıl Bayrak” pankartlarıyla, Mark-Engels-Lenin’in resimleriyle ve kızıl bayraklarıyla çoşkulu ve disiplinli bir kitle olarak katıldılar. Genç komünistler de “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!/İLGP”, “Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo’yu unutmayın!/NATO Karşıtı Öğrenciler”, “NATO’dan çıkılsın üsler kapatılsın!/Trakya Üniversitesi Öğrenci Platformu” imzalı pankartlarıyla alandaki yerlerini aldılar. OSB-İMES işçileri “OSB ve İMES’te örgütlü işçiler kazanacak!/OSB ve İMES İşçileri Derneği” imzalı pankartlarıyla eyleme katıldılar.

Sonuç olarak, emperyalizmin savaş aygıtı NATO’nun İstanbul’da toplanmasına az bir zaman kala devletin tüm baskı ve tehditlerine rağmen, yasakları fiilen aşarak işçi ve emekçi hareketine moral vermiş olan 1 Mayıs Saraçhane eylemi sınıf hareketine ciddi bir politik kazanım sağlamıştır.

Kızıl Bayrak/İstanbul