8 Mayıs'04
Sayı: 2004/18 (10)


  Kızıl Bayrak'tan
  İki 1 Mayıs, iki eğilim ve reformistlerin hezeyanları
  Saraçhane'de 20 bin işçi ve emekçi buluştu...
  Şişli'de icazetli 1 Mayıs
  Ankara'da 1 Mayıs
  1 Mayıs eylemleri...
  1 Mayıs eylemleri...
  Komünist bir işçinin kaleminden 1 Mayıs...
  Edirne'deki polis vahşeti, Türkiye'deki devlet gerçeğine tutulan bir aynadır...
  Yeni Ceza İnfaz Yasa Tasarısı mecliste...
  Selma Kubat: ÖO Direnişi'nin 111. şehidi
  Deniz, Hüseyin, Yusuf... 6 Mayıs şehitleri anıldı
  YÖK yasası üzerine çatışma sürüyor
  Tek çözüm yolu örgütlü mücadele!
  1 Mayıs, Saraçhane ve işçi hareketi
  Almanya'da 1 Mayıs gösterileri...
  Dünya'da 1 Mayıs...
  NATO: İşçi sınıfı ve emekçi halklara karşı emperyalistlerin kirli savaş örgütü
  İşkence fotoğrafları emperyalist barbarlığın Irak'tan yansıyan kirli suretidir
  İşgal güçleri Felluce'de kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı...
  Siyonist cellatlar Filistinli çocukları katlediyor!
  AB'nin doğuya genişlemesi...
  Kürdistan'daki siyasal akımlar-1
  Kadının kurtuluşu sosyalizmde!
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Selma Kubat: ÖO Direnişi’nin 111. şehidi...

Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!

DHKC tutsağı Selma Kubat, 1 Mayıs 2004 günü, Gebze M Tipi hapishanesinde tecrite ve zorla müdahale uygulamasına karşı bedenini ateşe vererek ölümsüzleşti.

2001 yılında Armutlu katliamında tutuklanmış, önce Bakırköy’e, ardından da Gebze Hapishanesi’ne sevk edilmişti.

Gültekin Koç Ölüm Orucu Ekibi’nde yeralan ve direnişinin 197. gününde yaşamını yitiren Selma Kubat’ın siyasal yaşamını yoldaşlarının kaleminden aktarıyoruz:

“Selma Kubat, 13 Kasım 2001’de Armutlu’dan gözaltına alınarak tutuklandı. Armutlu’da bulunmasının nedeni, F Tiplerine karşı sürdürülen direnişi desteklemekti. Onu tutuklayarak direnişi desteklemekten alıkoymak isteyenlerin karşısında direnişin asli unsuru olarak, bir ölüm orucu direnişçisi olarak çıktı. İşkencelerden geçirerek, tutuklayarak bu onurlu direnişi tecrit etmeye çalışanlara yürekli bir cevap verdi.” (...)

“Dünya halklarının birlik, mücadele, dayanışma gününe tutuşturduğu bedeniyle güç veren Selma Kubat, Malatya Arguvan Koyuncuköyü’nde 1978’de doğdu. Çiftçi bir ailenin çocuğuydu. Lise yıllarından itibaren devrimcileri tanıdı. Devrimci yayınları izlemeye başladı. Devrimci hareketle 1997’de ilişki kurdu. Devrimci Gençlik dergisinde çalışmaya başladı. Bu süreç onun tercihlerinin de netleştiği bir süreç oldu. Düzen mi devrim mi kararını vermesine bağlı olarak gençlik hareketinde giderek artan görev ve sorumluluklar üstlendi.

“Mücadele içinde yeralmaya başlamasıyla gözaltı ve işkencelerle, hapishanelerle de tanıştı. Onun yaşadığı gözaltılar, bu ülkede demokratik mücadelede yer alanların karşı karşıya kaldığı baskıların karakteristik bir özetidir: 1997’de, şehit düşen bir devrimci için düzenlenen anmada ilk kez gözaltına alındı. İkinci gözaltısı Sağmalcılar hapishanesinde ziyaretten çıkışta yaşadı. Gençlik dergisinin muhabiri olarak Bağcılar’da bir ilkokuldaki gelişmeleri haber yapmak için gittiğinde üçüncü kez gözaltına alındı. Dördüncü kez TAYAD’a yapılan baskının haberini yapmak için TAYAD’a gittiğinde gözaltına alındı. Kısa süreli tutukluluklar yaşadı. Son gözaltı ve tutuklanması da, yine haklı, meşru, demokratik bir direniş tavrı göstermesi nedeniyleydi. Direnme hakkını yoketmek isteyenler, aynı 1 Nisan 2004.teki DHKP-C Operasyonunda olduğu gibi, Armutlu’da direnişe destek eylemi yaparken gözaltına aldıklarına da örgüt üyeliğinden onlarca yıl hapis cezaları verdiler. Ama direnme hakkını yokedemediler...” (Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi’nin açıklamasından....)



ODTÜ’de Teknoparklar Zirvesi basıldı...

“Tekellere değil insanlığa bilim!”

Sermayenin teknik üniversiteler içindeki uzantıları olan, üniversitelerin şirketleşmesi yolunda temel dayanak noktasını oluşturan ve “Türkiye’nin silikon vadileri buluşuyor” şiarıyla ODTÜ’de bir zirve yapmak isteyen Teknoparklar ODTÜ’lü öğrencilerden gereken yanıtı aldılar.

Zirvenin yapılacağı 3 Mayıs sabahı afişlerimizle bütün ODTÜ’lü öğrencileri Fizik Bölümü önünde toplanıp zirveyi basmaya çağırdık. Saat 12:30’da 80 kişilik bir kitleyle “Tekellere değil insanlığa bilim!” yazılı pankartımızla yürüyüşe geçtik. Zirvenin yapıldığı KKM’ye (Kültür Kongre Merkezi) geldiğimizde, önümüze çıkan birkaç jandarma ve ÖGB’yi aşarak zorla toplantı salonuna girdik. Konuşmacıların önüne pankartımızı açtık. Şirket temsilcilerini (daha doğrusu silah tüccarlarını) toplantıya katılan herkesin önünde teşhir ettik ve bildirilerimizi dağıttık.

Toplantı salonunu yaklaşık 20 dakika işgal ettik ve zirveyi engelledik. Daha sonra KKM önüne çıkarak Teknopark Zirvesi pankartını kaldırdık, afişlerini söktük. Buradan tekrar sloganlarla Fizik Bölümü önüne yürüdük. Eylemde sık sık “Sermaye defol üniversiteler bizimdir!”, “Tekellere değil insanlığa bilim!”, “Girişimci değil özerk-demokratik üniversite!” sloganları atıldı.

Ekim Gençliği/ODTÜ